EKONOMİ GIDA SEKTÖRÜNÜ VURDU
Eklenme: 10/9/2024 12:00:00 AM

Pandemiden bu yana ekonomik olarak her geçen gün dibe vuruşumuz, enflasyonun tüm sektörlerde depremlere neden oluşu hayat kalitemizi düşürdü.

Bana sorarsınız en vahim tablo gıda sektöründe, yiyecek içeceklerin pahalılığını bir kenara koyalım. Yiyip içtiklerimizin kalitesi düştü.

Defalarca yazdım yine yazıyorum serbest piyasa, denetimsiz satış bizim ülkemize göre bir model değil.

Varsın üretmesinler, içeriği böcek, at eşek eti, kimyasal dolgulu yiyecekler üretip kğıt üzerinde Türkiye büyüyor imajı yaratılıyor.

Resmi rakamlarla kğıt üzerinde büyümek istemiyoruz.

Lokantalarda yenen yemeklerin, meze ve salataların fiyatları artarken porsiyonları küçüldü ve içeriği değişti.

Kullanılan yağ değişti Ayçiçek yağı bile artık kullanılmıyor. Mazota benzer bir tür gıda sanayi yağı kullanılıyor.

Geçtiğimiz hafta Tarım ve Orman bakanlığı ülke genelinde teftişe çıktı.

Hemen hemen her ilde yüzlerce restoran da at, eşek, kanatlı hayvan eti kullanıldığı tespit edildi.

Süt yerine kirecimsi ne olduğu belirlenemeyen içecekler, salçalar da gıda boyası, limon özü değil limon şurubu, nar ekşisi değil boya ve kimyasallarla bezenmiş aroma.

Ekonomik problemler esnafı bu yollara itti, ya kepenk kapatacak ya da vicdansız hileci hurdacı olacak. Boşuna dememişler; aç insan erdemlerini yer!

İşlenmiş gıda ve marketlerde satılan abur cuburları saymamak gerekir onlar zaten daha önce de sağlıksız ve içerikleri yığınla kimyasal doluydu.

Örneğin kolanın içeriğinde fosforik asit var. Fosforik asit böbreklerde fonksiyon bozukluğuna, kemiklerde mineral kaybına, osteoporoz ve birçok hastalığa sebep oluyor.

çok ünlü, atıştırmalık satışı gerçekleştiren firmalar bile ürünlerin içeriğini değiştirdi.

çubuk krakerde ki buğday oranı artık eser miktarda. çikolatalı ürünlerde kakao, süt, yumurta yok artık,

kullanılmaya kalkılsa 10 liraya mal edemez. Aslında isteseler edilir ama % 100 kra alıştıklarından fakir düşeriz kaygısıyla vicdani ve kaliteli hareket edemiyorlar.

Cips paketleri her zaman sağlıksızdı her geçen gün ambalajların gramajı düşüyor kocaman paket ama içinde 10 tane cips adedi var artık.

Gerçi cipse gelene kadar ekmeğin bile gramajı düştü en çok onu konuşmamız lazım.

Sadece un, tuz ve sudan yapılan ekmeğin fiyatı artıyor gramajı küçülüyor. Böyle giderse kapsül ekmek yemeye başlayacağız.

Tarım ve orman bakanlığı arı tesisi olmayan ama bal üreten onlarca firmanın kapısına kilit vurdu. Ortada arı yok mısır şurubundan bal var.

Baharatların bile içerisinde artık tarımdan elde edilen ürünler yok, hatta gıdada kullanılması yasak olan sanayi maddeleri var.

Diyarbakırda da bilindik ciğercilerde dana ciğeri yerine sakatat tespit edildi.

Yine toptancılar sitesinde ki birçok firmada, olması gereken gıda ürünü yerine farklı elementler bulundu. Cezaları kesildi yollarına devam mı bilmiyorum?

Firmaların isimlerini ben makalemde yayınlayamıyorum siz kendi sağlığınız için lütfen araştırın.

Daha önceden gittiğimiz işletmelerin temizliğini sorgulardık artık hijyen ikinci planımızda kaldı. Bitkisel yağ kullanılıyor diye uzak durmaya çalışırdık.

Şimdi bitkisel yağ arar olduk. Bazı firmalarda zeytinyağı tenekelerinin içinde yüksek oranda kanola yağı tespit edildi ama fiyat zeytinyağı fiyatı.

Pizzaların içinde kullanılan sucuk önceleri dana etiydi. Son dönemlerde 10 işletmeden 8i artık tavuk veya hindi sucuğu kullanıyor.

Neden? Tüm ürünlerde artan fiyatlar ve vergiler, elektrik, su, Sgk ödemesi derken

Hep esnafı suçluyoruz ama daha önceden neden bunca hile hurda yapmıyorlardı?

Turşuların içine konan sirkeden tutun, yediğimiz yoğurtlara kadar her şeyin içeriği değişti.

Sizlere tavsiyem ekonomik ahvalimiz düzelene kadar mecbur kalınmadıkça dışardan yiyip içmeyin zaten maliyetler de arşta.

Ekonomi bir gün belki düzelir ama sağlığımız bozulursa geri dönüşü olmaya bilir.

Ayrıca hazine ve maliye bakanımıza sesleniyorum ekonomiyi düzeltmenin yolu halkın sırtına binmek değildir. Eğer faturasını halk ödeyecektiyse bunu pekl sempatik bakanımız Nebati de yapardı.

Amerika dan bakan ithal etmeye ihtiyacımız yoktu.