Döviz tarifesiyle insan kaçakçılığı yapan şebeke; Başkanları bile yurt dışına kaçırmışlar!

İstanbul ve Diyarbakır merkezli eş zamanlı operasyonda para karşılığı insan kaçakçılığı yaptıkları ve döviz kuruyla yurt dışına gönderme vaadinde bulundukları tespit edilen 6 sanıktan 3’ü çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.

Döviz tarifesiyle insan kaçakçılığı yapan şebeke; Başkanları bile yurt dışına kaçırmışlar!

Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nca yürütülen ortak çalışmalar sonucunda; FETÖ ve PKK gibi terör suçundan yargılanıp ceza alan ve bu cezaları Yargıtay’ca onanıp kesinleşen kişileri illegal yollardan para karşılığı yurtdışına çıkardıkları belirlenen 6 kişinin yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

ESKİ BELEDİYE BAŞKANLARI DA VAR

Sanıklardan Abdullah A. ifadesinde, “İstanbul’da alkollü bir mekânda tanıştığım Necat A. yurtdışına adam kaçırıyordu. Mahkemelerde ceza alıp yurtdışına kaçmak isteyenleri kendisine yönlendirdiğim takdirde bana da kişi başına 1.000 Euro vereceğini söyledi. Abdulselam Demirkıran’ı Brezilya’ya gönderdi. Bu kişi beni aradı ve ‘Senin arkadaşın Fransa aktarmalı biletimi almamış. Bir haftadır aç, susuz geziyorum buralarda’ dedi. Adam 6 bin Euro ödedi. Abdurrahim Yıldız’ı Brezilya’ya gönderdi. Sur eski belediye başkanı Abdullah Demirbaş ile HDP’li Hikmet Aralan, Yenişehir Belediyesi Meclis üyesi Türkan Uzan Avşin de İsviçre’ye gitti. Ne şekilde gönderildiklerini bilmiyorum. Türkan cezaevinden çıktıktan sonra gitti. Eşine sorduğumda, ‘Aksaray’da bu işi yapan birilerini bulduk, onlar eşimi yurt dışına kaçırdı’ dedi. Eski Bağlar Belediye başkanı Yüksek Baran Yunanistan’a kaçırıldı. Cezaevinden arkadaşım olan Adnan Sevik’in ağabeyi Hüsamettin Sevik İsviçre’ye,,Yüksel, Suzan ve Zuhal Tuğçe Ercan isimli üç kişi Hollanda’ya, Abdulkadir Karadeniz de Yunanistan’a gönderildi” dedi.

KAÇIRILANLAR UYAP VE GBT KAYITLARINDA ARANAN KİŞİLER

Savcı mütalaasında, Avrupa ve ABD başta olmak üzere birçok ülkeye para karşılığı ceza almış kişileri sahte pasaportlarla kaçıran sanıklar Ümit M., Abdullah A., Bülent A., Mehmet Ç, Özcan D. ve Necat A.’nın cezalandırılmasını istedi. Haklarında teknik takip kararı verilen sanıkların kendi aralarındaki telefon görüşmelerinde, Kanada’ya gidecek kişiler için 15 bin Euro talep ettikleri, tanıdık aracılar vasıtasıyla bu rakamın 12 bine indirdikleri ifade edildi.

Telefon görüşmelerinde, “Sen 15 bin Euro iste, senden 12 bin alırım. 3 bin sana kalır. Fazla da söyleme. Adamlar Diyarbakır’da henüz gelmedi İstanbul’a. Çizgiyi değiştirdim, artık daha yakınlardan göndermeye başladım” dedikleri belirlendi. Yurtdışına kaçırıldıkları belirlenen kişilerin UYAP ve GBT sorgulamalarında tümünün, terör örgütü üyesi olmak, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak, Türk milletini, Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılamak suçundan arandıkları bildirildi.

Mütalaada, sanıkların UYAP kayıtlarında aranan veya kesinleşmiş hapis cezası bulunan kişileri önceden tespit ederek irtibat kurdukları, ardından bu kişileri para karşılığında yasadışı yollardan sahte pasaportlarla yurt dışına çıkarıp haksız kazanç sağlayarak insan kaçakçılığı suçunu işledikleri belirtildi.

Sanık Mehmet Ç.’nin İsmet D. adlı kişiyi illegal yollardan Meksika ve Amerika’ya kaçırmak istediği, 7 bin dolar karşılığında Meksika’ya giriş yapabileceğine dair kaçma güzergâhını garantilediği bildirildi. Sanığın, bir başka görüşmesinde ise Mısır ve Suudi Arabistan’a aranan kişileri kaçırmak istediği kaydedildi.

GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI VE ÖRGÜTE YARDIMDAN CEZA

Mahkeme heyeti, toplanan delillere göre sanıklar Abdullah A. Bülent A. ile Mehmet Ç.’yi “Silahlı terör örgütünü üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 3 yıl 1 ay 15’şer gün, maddi menfaat temin etmek amacıyla yasadışı yollardan Türk vatandaşlarının yurt dışına çıkmasına imkan tanıyarak göçmen kaçakçılığı suçunu işlediği için de ayrıca 6 yıl 3’er ay hapis olmak üzere her bir sanığı toplam 9 yıl 4’er ay 15’er gün ve 125’şer bin lira da para cezasıyla cezalandırıldı. Necat A, Mehmet Özcan D. ile Ümit M. ise delil yetersizliğinden beraat etti.

"BEN İSTANBULDA GÜÇLÜYÜM MERAK ETME SEN"

Dava dosyasında sanıkların telefon görüşmelerinde göçmen kaçakçılığı trafiğinin ne denli organize olduğu da dinlemelerle şu şekilde deşifre edildi.

-Bana mesaj atmışsın, bugün haber vermezsem polise gidecekmişsin doğru mu?

-Evet doğru

-Tamam o zaman, git polise. Bende bugün senin işini halledecektim

-Senin işten yapan başkaları da var

-İşime taş koyacaksın, bende kabul edeceğim öyle mi? Ben ne polisten korkarım, ne başkasından. Şansımızı deneriz Endonezya’ya doğru olan yer

-Ben seni güvenilir gördüm. Kütahya’da, Kırıkkale’de kamptayım. Polis 15 günde bir görecekmiş beni. Bıktım, bıktım. Bu işi hallet gözünü seveyim. Kimlik işim olursa bu sabah denizden gideriz

-Sen niye gittin ki oraya. Biraz sabret. Seni 5 günde çıkarırım Türkiye’den. Yeter ki kimliğin çıksın. Uçağa bineceksin, ben seni oraya indireceğim

-Diğer defterle (Pasaportu kastediyor) çıkarsak Avrupa’da kabul etmezler doğru mu?

-Bir şey olmaz. Hollanda’ya inmek istiyorsun değil mi? Seni indireceğim oraya var mı başka bir şey

-Davetiyeyi çıkarttım Malezya’dan

-Ben İstanbul’da güçlüyüm. Sorun etme sen. Endonezya’ya içeri kadar girip çıkıyorum

"7 BİN DOLARI VER MEKSİKA’YA GİT"

Sanık Mehmet Ç.’nin bilinmeyen bir başka kişi ile görüşmesi ise şöyle:

-Konsoloslukta Türk vizesine çalışıyorum

-Niye söylemiyorsun bize, hangi ülkenin vizesini alıyorsun

-Danimarka, Avusturya, Almanya, Hollanda, İtalya

-Sana şimdi kaç tane atayım

-Yok şimdi atma ben başka bir şey için aramıştım. Elektronik vize pasaport yaptırırsam bu Meksika üzerinden yaptırırsak Meksika için, geri göndermezler mi? Alırlar mı içeri almazlar mı?

-4 bin dolar verirlerse içeri aldırırım ben

-Yalnız bu adam sıkıntılı

-Evrak yaptıracağım, soyadına, anladın mı, Ukrayna’dan indirdiği zaman

-Whatsapp’tan niye aramıyorsun sen

-Sadece Meksika mı, Amerika’ya geçebilir mi oradan

-Ben geçirttiririm

-Oraya geçtikten sonra fiyatı başka konuşuruz

Sanık Mehmet Ç. ile Özcan D. arasında bazı asker kişilerin sahte pasaportla yurtdışına kaçırılmasıyla ilgili görüşmeleri de şöyle:

-Girecek kişi Kerem mi?

-Evet o

-Sen subay falan demiştin o asker olan

Mehmet Ç.’nin sahte pasaportla yakalanan Kerem adlı kişi ile görüşmeleri ise şu şekilde:

-Ya bizi yakaladılar

-Ne dediler niye geçirmediler ki

-Dedi bu sahte pasaporttur

-Demedin mi öyle bir şey yok

-Abi kendimi parçaladım ama boş, dedim turistim 5 gündür buradayım. Dedi seni cezaevine koyacağız. Üstümü aradılar, diğer pasaportu da buldular. Sonra uçağa bindirip hadi yallah İstanbul’a dediler. Kendi pasaportunla gelseydin seni alırdık dediler. Çantamı paramparça ettiler, didik didik arandım.

-Para teklif etseydin

-Yunanistan’a gitmek isteyenler var

-Tamam, atarız Yunanistan’a

HABER MERKEZİ

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler