İL SAĞLIK MÜDÜRÜ VE ECZANE BARONLARI
İl Sağlık Müdürlüğünün sağlıktaki yönetim anlayışının sebep olduğu
skandallardan biri de Eczanelerle ilgili.
Yeni düzenlemeye göre 3500 kişilik nüfusa 1 eczane düşmektedir. Bu hesapla
Diyarbakır’da olması gereken eczane sayısı 406.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından yayımlanan Adrese Dayalı Nüfus
Kayıt Sistemine göre 406 olmasına rağmen halen mevcut eczane sayısı 308.
Kayıtlara göre en çok eczanenin bulunduğu ilçe Bağlar.
Bu sisteme göre dağılım yapıldığında kırsal kesim nüfusu da hesaplanıyor.
Ancak köylerde Aile Hekimleri belli merkezlerde toplandığından genel olarak
ilçe merkezinde eczaneler açılıyor.
Mevzumuz istatistik bilgisi sunmak değil.
Bir Eczanenin açılma sürecinde Diyarbakır’da ki yönetimsel skandallar ve bu
süreçte oluşturulan kanun dışı oluşum ve talepler.
Bildiğiniz gibi 4 yıllık eczacılık fakültesi mezunu olan bir kişi mevcut ilan edilen
tablodaki kontenjana göre eczane açmak için başvurabiliyor.
Süreç Sağlık Müdürlüğüne ve Bölge Ecza Odası Başkanlığına yazılmış başvuru
dilekçeleri ile başlıyor.
Belediye başkanlığından imzalı işyerine ait “yapı kullanım izin belgesi” veya
“eczane açılacak yerin adresi belirtilerek bu mahallin belediye kayıtlarında işyeri
olduğuna dair” belge ile devam ediyor.
Ruhsat harçlarını ödenmesini de içeren 19 maddelik bir prosedür süreci ile
noktalanıyor.
Hadi bir deney yapalım.
Yeni mezun genç bir eczacı kardeşimiz ilimizde eczane açmaya kalkışsın başına
nelerin gelebileceğini hep beraber izleyelim.
Biz genç bir eczacıyı bu yola sürüklemeye cesaret etmeyiz hele bir hanım
kardeşimiz ise…
Bu işin görünen resmi evrak içeren işleyişi yani buz dağının görünen yüzü…
Peki görünmeyen yüzü var mı?
Olmaz olur mu?
Diyarbakır ve sağlık dediğinizde durup düşüneceksiniz.
Kanunların yönetmeliklerin yasaların ötesinde başka şeylerde var her zaman ki
gibi…
Mesela Eczane borsası, tekelciliği, mafyası, klik grup ne derseniz deyin her şey
var.
Yasaya göre eczane açmak, devir, nakil, mesul müdür tayini vs tüm işleyişlerin
başladığı nokta İl Sağlık Müdürlüğü...
İl Sağlı Müdürlüğünün de eczacılık şube müdürlüğü diye bir birim var.
Tüm işlemlerin başladığı nokta burası.
Bu birim devlet kurumu gibi değil de Ecza Odasının bir şubesi gibi işlevi görüyor
maalesef.
Diyarbakır’da yıllarca eczacılık şube müdürlüğü en kıyak şubelerden biri
olmuştur.
Bu şubeye bakan kişilerin şehirdeki eczane kurulumları ile ilgili doğrudan veya
dolaylı olarak etkisi olmuştur.
Peki sorun nedir?
Sorun Sağlık Müdürünün gözü önünde yıllarca eczaneler ile ilgili usulsüzlükler,
rant paylaşımı, hava paraları, adam kayırma, mafyavari yönetim şekli.
Sağlık Müdürünün Ecza odası ile ortak hareket ederek rant oluşturduklarına
dair herkesin bildiği konular.
Muvazalı eczane tabirini herkes bilir.
Yani eczacının işe gelmeden diplomasını kiraya vermek suretiyle açtırdığı
eczane demek.
Diyarbakır da kaç tane muvazalı eczane var biliyor musunuz?
Biz biliyoruz İl Sağlık Müdürümüz bu sayıyı biliyor mu?
Denetlemeden sorumlu il sağlık müdürlüğü bu görevini yapmıyor neden?
Yoksa bu muvazalı eczanelerin çoğunun kime ait olduğunu biliyor da işin ucu
ona mı dokunuyor..
Bir il sağlık müdürü, bir ilçe veya mahallemize Toplum Sağlığı Merkezi açmak
istediği zaman önce ihtiyacı belirler, nüfus oranlarını hesaplar ve personel
mevcuduna göre karar verir.
Oysa süreç Diyarbakır’da başka işliyor.
Önce banka kredisiyle eczane olacak bir dükkan satın alınıyor.
Sonra karşısında ki binanın altındaki dükkanlar başka bir arkadaşa aldırtılıyor.
Eczane Odası başkanına gidip ikna ediliyor.
Tüm ekip birlikte sağlık müdürlüğüne gidip yeni bir TSM ihtiyacını beyan
ediliyor. Gerekirse mahallenin muhtarı da mevzuya dahil ediliyor.
Eczacılık şube müdürü, oda başkanı ve yatırımcı kardeşimiz ile beraber İl
Müdürünün odasında toplantılar vs. ihtiyacın hasıl olduğu kararına varılıyor.
Aksi bir karar beklemek saflık sayılıyor bu camiada.
Sonra belirlenen adreste yeni bir TSM kararını çıkartılıp, eczanemiz açılıyor.
Mis gibi bir iş tabi ki. Mantıkta buna Tüme varım derler.
Önce eczane sonra TSM veya ASM…
Alanda verende, satan da memnun…
İş bununla bitmiyor tabi ki..
Eczane içinde bir diploma kiralanıyor, tabi tüm bu süreç il sağlık müdürlüğünün
denetiminden geçip ve onayını da alıyor elbet.
Aile Sağlığı Merkezleri yani aile hekimleri de onay olmadan rastgele yer
kiralayamıyorlar maalesef.
Muvazalı eczane sahiplerinin çoğunun il sağlık müdürlüğü eczane şube
müdürlüğü ve Ecza oda başkanı ile bağlantılı olduğuna dair şüpheler ayukta.
İl Sağlık Müdürlüğü ve Ecza Odası başkanlarının onayı olmadan tabiri caiz ise
yaprak kıpırdamayacağını herkes biliyor.
Oda ile ilgili bekar genç eczacı bacılarımızın hatta ve hatta evli bayan eczacıların
yaşadığı dilimizin söylemeye varmadığı o kadar çok ahlaksız yaklaşımlar var ki…
Yasaya göre açılamayan muvazalı eczaneler ortada iken hakkıyla yasaya uygun
olarak müracaatını yapan insanların başlarına ne geliyor ALLAH bilir…
Şimdiler de muvazalı eczaneleri ise sadece oda başkanları ve çevresindeki
insanlar açabiliyor.
Diyarbakır da 90’lı yıllarda ve diğer zamanlarda terör örgütlerine giden ilaçlar
hangi tür eczanelerden gitti?
Bu eczaneler SGK’yı da dolandırdılar. Haklarında açılan yüzlerce dava var. Ancak
muvazalı oldukları için eczacı değişiklikleri ile faaliyetlerine devam ediyorlar.
Milyonlarca liralık sahte ilaç dolandırıcılığı, Dicle Nehrinde sularda yüzen ilaçlar,
sığınaklarda çıkan ilaçlar hep bunların eseri.
Unutmadan sağlık müdürlüğü denetleme yapıyor elbet.
Kağıt üstünde tabi ki.
Denetleme öncesi tüm baronlar tek tek aranıp il dışındaki eczacılarının
belirlenen saatlerde hazır edilmesini sağlanıyor.
Sonra eczaneye gidilip hoş beş, devletle alay eder gibi müstehzi gülüş ve
kahkahalar..
Yahu ben tam denizde iken çağırdınız bari tatilimi bekleseydiniz diyen o kadar
çok eczacı var ki…
Evet tüm bu işlerin altından çıkan kişiler Eczane Baronları ve kafaya aldıkları
devletin resmi sağlık kurumu yani il sağlık müdürlüğü.
Ballı kaymak dedikleri bu olsa gerek.
İl Sağlık Müdürü olmak o kadar kolay mı?
Siz hale Sağlı Müdürünü sağlıkçılar atıyor diye mi düşünüyorsanız,
Yanılıyorsunuz…
Umarız bir gün bu denetimler haber verilmeden yapılır ve herkesin foyası
ortaya çıkar…
Ve birileri bu Baronlara artık dur der…
Selam ve Dua ile