Ölü Yatırım

Sanki zamanın sonuna doğru yokuş aşağı yuvarlanıyormuşuz gibi bir durum var ortada. Yokuş aşağı yuvarlanırken de haliyle bir çok şeyi kaçırıyoruz. Son yıllarda hemen hemen her alanda öyle hızlı gelişmeler oluyor ki gündemi sağlıklı bir şekilde takip etmek neredeyse imkansız hale.geliyor; tabiri caizse, ne yakalayabilirseniz artık.Tabi bunu söylerken değişmeyen, değişmemesi gereken Filistin-Gazze gündemini ayrı tutmak istiyorum. Gazze, mücadeleyle, sabırla, tevekkülle ve uğradığı her türlü hayvanca muameleye rağmen insanlıktan taviz vermeyen duruşuyla dünyayı değiştirmeye, onun kalbini fethetmeye aday bir gündem olmaya daha uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor.

Coğrafyamız bazı istisnalar hariç, olan bitene karşı tüm duyarsızlığıyla utanç verici bir umursamazlık içinde debelenirken, (hatta ve hatta bazı liderlerin İsrail terör devletinin Gazze'yi yeryüzünden silmesi için avuçlarını ovuşturdukları da yalan değilken!) öte yandan özellikle Hıristiyan Batı toplumlarında Gazze'ye karşı insani hassasiyetin tavan yaptığını görmek, insanlığa ve geleceğe dair umutlarımızı diri tutmamızı sağlıyor. Neden tutmasın ki; 1945'ten beri bir ayet gibi soykırıma uğradığı ezberletilen, mazlum ve mağdur olduğuna iman ettirilen, kesinlikle eleştirilmesi büyük suç ve günah sayılan Yahudilere karşı, Batı dünyasında çığ gibi büyüyen bir nefret var artık. Medya, sinema, kültür, edebiyat vb alanlarda 80 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürülen propagandalar sonucu oluşturulan "Mazlum Yahudi" algısı, şimdilerde vicdan sahibi batılı halklar tarafından yere çalınıyor. Üstelik devletlerinin İsrailin yanında saf tutmasına ve her türlü maddi ve psikolojik destek vermesine rağmen, böyle alçak ve zalim bir devletin mensuplarının geçmişte soykırıma uğradıklarına bile inanmayan bir kitle hızla büyüyor Batı aleminde! Öyle ya, geçmişte soykırıma uğramış bir toplum, aynı soykırım ve vahşeti başkalarına nasıl yapabilir ki?!. Görünen o ki, terör devleti için gelecek günler geçen günleri aratacak. Belki de İsrail'i bu işin içine sokanların dahi hesap etmediği bir manzara çıkacak ortaya. Devletleri satın alabilirsiniz ama halkların vicdanı satılık değildir; özellikle de 80 yıldır çeşitli yalanlarla kandırıldığını anlayan halkların vicdanı!

Geçen yazımızda şöyle bir ifade geçmişti, '"İsrail kendisine verilen görev icabı..." Nasıl yani?! İsrail dünyayı parmağında oynatırken(l) kimden talimat alabilir ki, diye düşünmüş olabilirsiniz. 7 Ekim her ne kadar İsrail'in Gazze'de giriştiği katliamın başlangıcı olsa da aynı zamanda İsrail terör devletinin fişinin çekildiği gündür de! Evet, terörist İsrail pirince giderken bulgurdan olacak ve yaz gelecek derken sonu gelmeyen kışlara gark olacak! Bunu anlamak için uzun analizlere ve açıklamalara da gerek olmayacağı kanısındayım. Yakın ve uzak tarihten toplumları etkileyen bazı afet ve musibetlere bakmak, İsrail terör devletinin de gidişatını ve akıbetini görmeyi sağlayabilir. Onu bu işe sokanları ve nihai hedeflerini daha sonra incelemek üzere, buraya kadar söylediklerimizle nereye varmak istediğimizi anlatmaya çalışalım. Şu an ne kadar güçlü görünürse görünsün orta ve uzun vadede İsrail'in bırakın bölgede yayılmasını, kendi ülkesinin toprak bütünlüğünü dahi koruyamaz hale geldiğini göreceğiz. Tıpkı Orta çağ Avrupası'nda olduğu gibi İsrail toprakları dışında yaşadıkları ülkelerden sürüldüklerini, itilip katıldıklarını göreceğiz. Ona destek olanların ve yancılık yapanların buharlaşıp uçtuklarını göreceğiz. Bu yüzden yanına aldığı işbirlikçilerini ve ona güvenip bir takım hayallere dalanları da zor günlerin beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yüzyıllarca bir arada, -kısa süreli bazı problemlere rağmen- ve çoğunlukla barış içinde yaşayan halkların kendi aralarında tekrar adaleti sağlayarak bu terörist devlete karşı birleşmesi ve gereğini yapması sadece İsrail'in değil, arkasındaki görünmez gücün de planlarını alt üst edecektir. Bu sebeple bu aralar ülke içinde oluşturulmaya çalışılan ılımlı iklime karşılık fırtınalar estirmemek, yine aynı yumuşaklıkla cevap vermek son derece hayati bir önem taşıyor. İlgililere duyurulur.