KAYYUM HİZMETLERİ NEDEN OYA DÖNÜŞMEZ?
Kayyum Belediyeleri devletin görevden aldığı seçilmiş belediye başkanları
yerine bir görevlinin ataması ile yönetilen belediyeler demek.
Bölgede HDP’li yaklaşık 93 belediyeye bu şekilde kayyum atanmış.
Gerekçe ise belediye başkanlarının teröre bulaşması ve yasalara uygun olarak
kaynakların kullanılmaması.
Aslında yasal gerekçeler bunlar olsa da siyasetten de Hükümetin daha doğrusu
Devletin artık HDP ‘ye mesafeli duracağı ve sistem dışı kabul edeceğine dair
gerçekler ortada.
Bu doğrudan HDP’nin dile getirdiği ‘’Kürt meselesine’’ hükümetin hangi
pencereden baktığını gösterirken geleceğe dair de net ipuçlarını veriyor
yeterince.
Ancak Kayyumların görevi sadece bürokratik boşluğu doldurmak değil aynı
zamanda yerel siyasete hükümetin bakışını ve hizmetini halka yansıtmaktı.
Peki bu ne ölçüde başarıldı?
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Kızılcıhamam’daki kampta bunun pek
başarılamadığını dile getirdi.
Kayyumlar üzerinden yapılan yatırımların halk nezdinde yeterince karşılık
bulmadığını bunu da en yakın 24 haziran seçimlerinde net olarak ortaya
çıktığını beyan etti.
Yani!
Bunca hizmet oya dönüşmedi…
Peki neden?
Yüksek oy ile seçilen HDP’li belediyeler hizmet etmezken, yerine atanan
belediye başkanları iktidarın tüm gücünü arkasına aldığı halde halktan neden
yeterince teveccüh görmez.
Mesela Diyarbakır örneği üzerinden bir değerlendirme yapalım.
1-Atanan kayyum üst düzey bir makamda olsa da bir memur.
2-Devletin rahleyi tedrisatından geçmiş biri ve haklı olarak önceliği bürokrasiye
ve prosedürlere veriyor.
3- Büyük projelere girmekten imtina ediyor yani risk almıyor.
4-Kendisine seçime kadar bir süre belirlemiş, bu sürenin sonunda gürültüsüz bir
şekilde üst bir göreve terfi etmeyi ( Vali, Genel Müdür, Büyükelçi..vs.) hayal
ediyor.
5- Önüne konulan programa harfiyen uyuyor insiyatif almıyor.
6-Belediye de hiyerarşik disiplini memuriyet deneyiminden iyi sağlıyor.
7-Halkın arasına giriyorum diyerek kahvelerde cami bahçelerinde bol bol
görünüyor.
8-Halkın kendisini bir Vali Kaymakam olarak gördüğünü bu nedenle duyduğu
ilginin sebebini yaptığını düşündüğü hizmetlere bağlıyor.
9- Seçilme derdi, kaybetme korkusu yok. Çünkü göreve atandığı andan itibaren
kazanmış olduğunu biliyor.
10- STK’larla sık sık görüşüp onların hiçbir dediğini yapmıyor.
11-Parti Teşkilatlarına da eyvallah etmiyor. Çünkü kimse benden daha çok
partici olamaz diye düşünüyor.
12- Ve en önemlisi samimi değiller, sadece rol yapıyorlar.
13- Halkın içinde uzun güvenlikli konvoylar ve çok sayıda korumalarla geziyor.
14- Kelle koltukta çalışıyoruz imajı veriyor.
Oysa Kayyumlar kabullenilmiş bir can güvenliği problemleri yok. Hizmet
etmeleri bekleniyor.
Halkın yanındaymış gibi algı oluşturuyorlar oysa hizmet ettikleri halk değil
başkaları.
Bu olayın teknik analiziydi.
Bir de şehirde halkın gözünden bakmak ve siyaseten neden beklentiler
karşılanmadı meselesine gelirsek…
Büyük bir umut ve beklenti ile göreve başladı
Halk ile hareket etmesini bekledi herkes ancak o etrafına halkın çok iyi bildiği
seçkinci elit takımı yerleştirmeyi seçti.
Dengeleri iyi korudu direnen bürokratları ustaca ekarte etti.
İlin abileri iyi arasını hep iyi tuttu bir dediklerini iki etmedi. Diyarbakır deyimiyle
Hem kendini rahat ettirdi hem de onların adamlarını.
Belediye kaynaklarının başına onların adamlarını koydu.
Her türlü siyasi fikirle flört eden son dönem çakma AKP’li olarak bilinen
şahıslarla her türlü yakınlığı kurdu.
Belediyelerin tüm kaynakları harcandı ancak ortada 1-2 park bahçe ve yol
dışında bir icraat görülmedi.
Sıcak asfalt yol zaten hükümetin programında olan icraatlardır.
Alt yapı ve kanalizasyon parke kaldırım işleri övünülecek işler değil.
Zaten bir belediyenin yapması gereken asgari hizmetleridir.
Kayyumun etrafında hangi şahsiyetler var diye bakmak lazım.
Belediye ihaleleri hangi şartlarda hangi firmalara ve hangi şahıslara veriliyor.
Bundan kim ne kazanç sağlıyor ortada.
Eleştirilince hiddetlenip Vali hallerine geçiş o kadar hızlı ki layüsel olduğunu
zannediyor.
Şimdi halk tüm bunları bir bir biliyor.
Kimse haşa ahmak değil.
Bizde ne yaptığınızı biliyoruz Ankara’da biliyor.
Ee ortaklar bir birini korur, ben sana sen bana olayı.
Sırtını dayarsan yerel siyasete ve büyük abilere her halt kar kalıyor insana.
Bu ülkede bu değişmez bir kural zaten.
Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımıza çağrıda bulunuyoruz.
Bu memurlar ve seçilen elitimizin halkımıza yaptıkları bunlar.
Siyasetten ağalık payesiyle ortalıkta gezinen bu pespayelerin Ak Partiyi
bölgemizde getirdiği seviye ortada.
Bu yalan ve dolan ekibini defalarca yazdık.
Halkın taleplerini dile getirdik.
Ancak uyarılarımız dikkate alınmadı.
Halk bunların kurduğu düzeni ve samimi olmayan hal ve hareketlerini görüyor.
Bunlar Ak Parti düşmanı ve hiçte dost değiller.
Bunca para ve kaynak çarçur edildi heba oldu.
Halk bunlara güvenmiyor ve de oyunu vermiyor.
İşte gerçek bu.