RUSYA
Son dönem hızla gelişen Türk Rus yakınlaşması baş döndürücü bir hızla devam ediyor.
S400 füze sistemlerinin alımı, Nükleer santral kurulumu, tarımsal ticaret, turizm
derken Suriye meselesindeki ortak tavırlarla beraber Rusya Türkiye stratejik
ortak olmaya doğru gidiyor.
Bu hızla NATO üyeliğimizin sorgulanacağı ve hatta çıkma prosedürlerinin
işlendiği süreçleri izleyebiliriz.
Türkiye’nin Batı ile olan ilişkileri askeri ortaklık dışında OESD, AGİT, Avrupa
Parlamenter Konseyi, Gümrük Birliği, Lahey Adalet divanı, AİM gibi kurumlar
üzerinden devam ediyor.
Ayrıca Avrupa birliği katılım sürecinde müzakerenin yapıldığı bir ülke
konumunda.
Avrupa birliği en büyük ihracat ve ithalat pazarımız aynı zamanda.
Ülkede büyük cirolara sahip sanayi işletmeleri hep Avrupa Birliği ülkeleri ile
ortak çalışmakta. Fiili sahibi veya ortakları Avrupa şirketleri.
THY en büyük yolcu ağı Avrupa ülkelerini içeriyor.
Bugün hem ülkemiz için hem de ülkemiz üzerinden gerçekleşen mülteci akımları
için Batı ülkeleri mutlu ve müreffeh yaşam olanaklarını sunan yegane durak.
Rusya ise tarih boyunca didiştiğimiz ve aynı coğrafyada rekabet ettiğimiz bir
imparatorluk kalıntısı. Türki devletleri yıllarca işgal etmiş, Müslümanlara nefes
aldırmamış, toprağımızı sürekli işgal etmekle tehdit etmiş bir ülke.
Osmanlı Ruslarla hiçbir zaman iyi geçinemedi, 93 harbinde Sarıkamış’ta şehit
olan 100 bin vatan evladının katilidir Rusya.
Yıllarca savunduğu komünist fikirlerle ülkeleri inanç ve ideoloji anlamında
zehirleyen bir siyasetin mirasçısı aynı zamanda.
Azerbaycan toprağını Ermenilere peşkeş çektiren Ortodoks Moskofun ülkesidir
Rusya.
Suriye’de yüzbinlerce masum insanın kanına giren Esad ailesinin hamisidir
Rusya.
İdlib, Hama, Humus, Şam, Gutta, Tanaf Halep teki çocukların katili olan Nusayri
rejimin destekçisidir Rusya.
Yıllarca Türkiye’ye musallat olan PKK terör örgütünün Marksist, Leninist
ideolojilerinin kurucusu destekçisi ve sahibidir Rusya.
Kendi sınırımızın dibinde katliam yaparken uçağı düşürüldü diye Türkiye’ye iftira
atan ve başkentinde PYD ‘ye büro açan ülkedir Rusya.
Tüm gerçekler ortada iken Rusya’nın uzun vadede dostumuz olmasını beklemek
ne kadar doğru?
Kırım, Abazya, Çeçenya’da ki mealimi kim unutabilir ki?
Şeyh Şamili, Dudayevi, Grozniyi hatırlayın…
Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler yüz yıllara dayansa da Müslümanlara ve
Türk milletine hep düşmanlık yapmış bir milletten bahsediyoruz.
Suriye’ye Rusya’nın himayesinde girdik diyen C. Başdanışmanı İ.Çevik tarihi
bilmiyor yada Türkiye’nin gücünün farkında değil.
Eğer Türkiye Rusya’nın hava sahasını açma yardımı ile girmiş ise istediği zaman
bizi çıkarabilir demektir.
Rusya Esad’ın hamisi olabilir bu normal çünkü her bir arap devletinin bir hamisi
var.
Ancak Türkiye kimsenin hamiliğini kabul etmez, etmemelidir.
Ha A.B.D’nin güdümünde olmuşsunuz Ha Rusya’nın hiç fark etmez.
Paramızla aldığımız füzemizden dolayı kimseye minnettar olamayız.
Nükleer santral eğer bizi Rusya’ya bağımlı kılacak ise hiç olmasın daha iyidir.
Sağımızda Nusayri Esad, solumuzda Şia İran ve zalim Rusya’nın olduğu bir
dizilimden hayır gelir mi?
Hani İslam kardeşliği,
Sunni ortak ordu,
D-8 yapılanması, Turki Cumhuriyetleri Birliğimiz
Ne oldu tüm bu projelere?
Türkiye kendi öz gücü ile her ülke ile baş edebilir kendini savunabilir güce sahip.
Afrine, Menbice, Rakkaya ya kimseye minnet duymadan girelim yada hiç
girmeyelim tüm halkımızın duyguları bu yönde…
ABD’ye hayır demek, Rusya’ya evet anlamı taşımamalı kesinlikle.
ABD güvenilmez bir müttefik olabilir.
Ancak Rusya gelecekte Türkiye’nin başına bela olabilir.
ABD ve Avrupa Birliği ile sorunlarımızı medeni bir şekilde çözmek ve ayrılmak
mümkün ancak Rusya ile kılıçlar çekilmeden ayrılmak ve sorunları çözmek çok zor.
Sayın Başdanışmanın aksine,
Rusya’nın ipiyle kuyuya inerken bir kez daha düşünün deriz…
Vesallam