KUR’AN PARAYLA OKUNMAZ!?
Sevgili okurlar…
Haykırarak ifade ediyorum! İbadet, dünyevî bir menfaat için değil, sadece ve sadece Allah rızası için yapılır… Bu sebeple, hiçbir zaman ve zeminde, şahsi veya içtimai olsun, para karşılığında ne ibadet yapılır ne de yaptırılır?
***
Kur’an-ı Kerim’in para karşılığında okunması ve okunan Kur’an karşılığında para verilmesi, dinen caiz değildir… Böyle bir okumadan dolayı sevap da yoktur! Bilakis o para haramdır...
***
En önemlisi de ibadet karşılığında parayı alan da veren de günahkâr olur... Çünkü Allah’a yapılması gereken ibadet, ticari bir sektör ve kazanç hanesine döner! Tez elden bu pis âdetleri, bu kötü alışkanlıkları Müslüman camiası içerisinden kaldıralım... Böylesi bir anlayış kabul edilemezdir…
***
Hele ki örf, âdet, gelenek haline getirilmesine hiçbir suretle cevaz verilemez! Ki vermemeliyiz. Sakın ve zinhar ola ki “ben Müslümanım” diyen buna tevessül etsin!.. Günahkar olur..
***
Mübarek aylardayız! Ki Ramazan-ı Şerif’e ise kısa bir zaman dilimi kaldı. Gerek sevabı yüksek bu aylarda olsun, gerekse de ömür ikmalinde olsun, Müslümanlar bu hassasiyeti hiçbir şekilde göz ardı etmemelidir…
***
Kimse para karşılığında Kur’an-ı Kerim’i okutmasın ve de okumasın. O alınan ücret hem caiz değil hem de iki taraf için haram ve günah yazılır. Kur’an-ı Kerim’deki hiçbir ayette yeri olmadığı gibi, Peygamber Efendimizin hadislerinde ve de fıkıh kitaplarında, kesinlikle ibadet karşılığında ücret alınabilir diye bir ibare geçmiyor.
***
Ne yazık ki son yıllarda ülkemizde yaygın bir şekilde yaşanan “inanç noktasındaki” zafiyet ve keyfiyetlerle, belli bazı vurguncu kesimlerin türediği hepimizin malumudur... İşte bu çıkarcı, menfaatçi hurafe üretici kesimler, Kur’an-ı Kerim’i kendilerine ticaret sektörü haline getirmişler... Buradan, kazanç elde ediyorlar… Allah’a adeta şirk koşarcasına, utanmadan, arlanmadan “rayiç” bile belirleyen var… Özellikle Ramazan aylarında bunu yaygınlaştırıyorlar…
***
Vahim ve korkunç bir anlayış! Bunun üzerine gidilmeli, bunlara kesinlikle prim verilmemelidir. Özellikle buradan İl Müftülüklerine, Diyanet İşleri Başkanlığına sesleniyorum; ne olur bunlara karşı yaptırımlar uygulansın…
***
Hatta, siyasal iktidar dini değerleri, ibadeti zayıflatan, ticari kazanç haline getirten böylesi kişilere cezai hükümler getirmesi lazım… Ve de elzemdir bu durum! “Yeter artık” demeliyiz, “ibadeti ticarete” dönüştüren din bezirganlarına!
***
Denir ya sapla samanı birbirine karıştırmamak için de Kur’an okumayı ticarete dönüştürenle, Kur’an-ı Kerim’e öğretenle, bir tutmamak gerekir... Bir alim, imam, molla... Vasfı ne olursa olsun eğer ki Kur’an-ı Kerim’in eğitimini ve öğretimini icra ediyorsa, buna mukabil ücret geçerlidir... İster belli bir ölçekte maaş olsun, ister şahsi bazda para hediyesi olsun, caizdir!
***
Ancak kabristanlarda, cenazelerde, ebedi dünyaya intikal etmiş olanlara Kur’an okumak, cüz okuyup teslim etmek, hatim indirmek, ücrete tabi değildir... İslam’da yeri yoktur…
***
Dün ifade ettim! Ramazan aylarında kimi bölgelerde, köylerde, ilçelerde, şehirlerde, büyükşehirlerimiz de dahil olmak üzere; camilerde mukabele okuyup, para toplanıyor… Bu anlayış, bu gelenek tamamen batıldır… O okunan mukabeleler ibadet sayılmaz… Alınan paralar da haramdır. Veren de alan da günahkârdır.
***
Uyarıyorum! Ve diyorum ki sakın zinhar ola ki parayla ne o Kur’an’ı okutun ne de o okunan Kur’an’a karşılık alınan haram parayı harcayın… Tekrar ifade etmiş olacağım ki; İslam’da böyle bir kaide, kural hiçbir fıkıh kitabında geçmiyor, hiçbir hadis kitabında yer almıyor ve de hiçbir mezhebe dayalı cevaz verilen bir hak hukuk yoktur!!!
***
Sonuç itibariyle; biz Kur’an’ımıza bu şekilde sahip çıkalım, Kur’an okumak, okutmak, çok büyük bir ibadettir ve sevaptır. Ne bezirganlarına ve tacirlerine meyil verelim… Ne de onların çıkarlarına kendi inancımızı ve değerlerimizi, teslim edelim. Bir ibadetin, bir inancın içerisine eğer ki ticari kazanç girerse, bilinmelidir ki orada sahih bir ibadet ve inanç yoktur!
En derin saygı ve sevgilerimle.
Hayırlı Cumalar…