Trump Ne Yapıyor?!

Geçen yazımızda Trump'un Amerikan Derin devletine, dolayısıyla küreselcilere karşı bir pozisyon aldığına kısaca değinmiştik. Dışarıdan kolay gibi görünen ama şimdiye kadar kimsenin elini uzatamadığı çok riskli bir alana giriyor ve bu konuda da oldukça kararlı görünüyor. Belli ki kurulacak yeni dünya düzeninde Amerikan Derin devletinin kaosa, teröre ve savaşlara dayanan sisteminin yerine aynı devletin içindeki farklı bir derin yapı tarafından aynı hedeflere farklı bakış açılarıyla yaklaşan başka bir model konulmaya çalışılıyor. Trump içerden sağlam destek almasa böyle riskli bir konuya yine böyle hızlı dalamazdı kuşkusuz. Dsö ile yapılan anlaşmalardan ve Paris iklim anlaşmasından çekilmesi, sadece erkek ve kadın vardır 3'cü bir cinsiyet yoktur diyerek küreselci projeleri elinin tersiyle itmesi cesaret gerektiren hamlelerdir. Evet, Trump beyaz bir Hıristiyan, bir ırkçı, İslamı ve müslümanları sevmeyen bir emperyalist ama yaptığı bu icraatlar bütün insanlığın menfaatine olan, adeta darısı ülkemizin başına dedirten şeyler.  Bunun gibi bazı olumlu şeyler yanında bir de madalyonun arka yüzü var elbette. Bu arka yüzde Trump'un ve ekibinin karanlık tarafını rahatlıkla görebilirsiniz.Kulağına yediği merminin de etkisiyle Trump, ulusalcı politikaların yanında küreselcilerin bazı taleplerine de yok demiyor ve onları sevindirecek bazı işlere imza atmaktan geri kalmıyor. Madalyonun ön yüzünde Dsö, Iklim, cinsiyet, Kanada, Panama Kanalı, Meksika körfezi ve Grönland'a resmi ya da gayri resmi olarak el koymaya çalışmanın yanında, kimde para varsa -devlet ya da şirket farketmez- çökmeye çalışan Ulusalcı ve mafyatik bir Trump var. Mesela, mesajı alan Arabistan Trump onların kapısına dayanmadan açıklama yaptı ve Amerika'ya 600 milyar dolarlık bir yatırım yapacağı müjdesini verdi. Eşek olana semer vuracak bir Trump mutlaka çıkar bu alemde! Bu madalyonun bir yüzü; diğer yüzünde ise tamamen küreselcilere yontulmuş bir strateji var; özellikle de terörist ve de siyonist İsrail'e. Hamas'ın efsanevi mücadelesinden hiç ders almamışcasına, Gazze halkının çoluk, çocuk katledilmek pahasına yerini-yurdunu terketmemesinden ibret almamışcasına İsraile, üstelik Biden yönetiminin kısıtladığı 1 tonluk bombaları gönderme kararı  alması ve de ilk partiyi teslim etmesi Trump'un da bu konuda selefiyle aynı yolu izleyeceğini düşündürtüyor ister istemez. Bir de ne dedi Trump; Gazze'nin havası ve konumu çok güzelmiş. Lakin Gazze yakılıp yıkılmış, harabeye dönmüş.  Yeniden inşa edilmesi gerekir ama Gazzeliler için değil, terör devleti için! Gazzeliler ise Mısır ve Ürdün'e yerleştirilmeliymiş. Trump görmedi mi, ateşkesten sonra binlerce insan Gazze'nin güneyinden kuzeyine doğru nasıl akın etti; evlerinin yerle bir olduğunu, başlarını sokacak bir yerleri olmadığını bile bile?! Bu insanlar üzerinde o saçma projelerin uygulanamayacağını anlamak için ne olmak lazım?! Hamas'ı yok edip yerine Mahmut Abbas ve ekibini koyma projesinin ta baştan, 7 Ekim'den beri çöktüğünü ve Hamas'ın artık Filistin, Filistin'in Hamas olduğunu görmemek için ne olmak lazım?! Trump bu konuda ne söylerse söylesin, ne Mısır'ı ikna edebilir ne de Ürdün'ü. Gazze halkına gelince, dediğimiz gibi ölmek pahasına Gazze'den ayrılmayacak, benzeri olmayan bir halka ne yapabilirsiniz ki?! Dolayısıyla Trump'un Gazze fikri, Evangelist siyonistlerin gazını almak için söylenmiş içi boş bir vaad gibi duruyor. Bu arada yapılan bir araştırmada Amerikan halkının %21'inin Hamas'ı desteklediği ortaya çıkmış. Yani Amerikan halkı nezdinde de İsrail ve Amerikan politikalarının hızlı bir şekilde iflasa doğru gittiği tescillenmiş. Bu şu demektir aynı zamanda; Filistin meselesinde İsrailin yanında duranlar kendi halklarını kaybediyor!

Görünen o ki, Trump her gün farklı bir çılgınlıkla gelecek ve bize işi gücü bırakarak  bir süre daha onu takip etmek düşecek.

...

     Bolu'daki yangın faciası dolayısıyla geç de olsa ölenlere rahmet ve geride kalanlara sabırlar diliyorum. Sorumluların mevki ve makamı ne olursa olsun bir an önce  soruşturmaların neticelenmesini, hak ettikleri ibretlik cezaları almasını ve ölenlerin yakınlarının acılarının biraz olsun hafiflemesini temenni ediyorum. Bu gibi ihmal ve suistimaller son olsun artık .