Emirdağ Lahikası
Hem biz müşahedatımızla kat’î ir kanattayız ki; Risale-i Nur’a ilhad ve zındıka namna ilişildiği zaman, umumî bir musîbet geliyor. Taarruzun aynı vaktinde dört defa büyük zelzelenin vukuu ve çok hâdisatın aynı vakitte zuhuru, bu kanaatimizi tasdik etmiş. Bu itibarla öye bir kararın infazından ehl-i îmanın titrediği, o hârikulâde ve kıymetdar, mübarek mecmualar hakkında imha cinayetinin işlenmesi; bu millet ve memleket içinde manevi zelzeleler, fırtınalar, tâun ve tûfanlar kopacak kuvvetli ihtimalinden telaş ediyoruz. Zira Risale-i Nur’a dört defa taarruz ve hücum zamanında şiddetli zelzelelerin tevafuku, bu hakikatı kör gözlere dahi göstermiştir Hattâ mahkemede dava ettik. Hem müfessirlerin üçyüz elli bin tefsirlerine ittibâen iki sahifede iki âyât-ı Kur’âniyeyi tefsir ettiği bahanesiyle, yüzbinler kimselerin îmanına pek ziyade bir ehemmiyet ve te’sirle hizmet eden dört yüz sahifelik Zülfikar Mecmuası’nı müsadere ve imha etmek; dünyada hiçbir kanunda olmadığından, sırf dinsizliğe âlet olarak yapılan bu fecî garazkârlık fâillerinin hak, hakikat ve adâletten ne derece uzak olduğunun zâhir bir delili bulunduğunu zerre miktar vicdanı olanlar anlayacak ve yüzsüz yüzlerine lânet ve nefretler savuracaktır. Halk Partili müstebid, mürteci cebbarların zamanında yapılmış olan bu korkunç muameleye kahraman Demokratlar hükümeti mâni olup Afyon Mahkemesinde üç senedir hapsedilen ve zerre kadar bir uç mevzuu bulunamayan eserleri ve en başta altın yaldızlı ve tevafuk mu’cizeli Kur’ân’ımızı derhal iade ettireceklerini kuvvetli ümid edip, alâkalı makamlardan rica ediyoruz.
Nur Talebeleri namına
Husrev, Sungur
Aziz, Kahraman Ağabeyimiz!
Evvelâ: Gayet derecede bir ehemmiyetli mes’eleyi arzediyoruz ki, büyük mecmualarımızın imhasına sakın sakın meydan verilmeyecektir. Ne bahasına olursa olsun kurtarılacaktır. Yalnız imha kararı şimdi mi, yoksa eskiden mi verilmiştir ve sizce bu imha kararı resmen sabit midir? Bu ciheti olduğu gibi öğrenerek bize acele ve derhal bildiriniz.
Saniyen: Bu hususta Ankara’da olan kahraman Sungur’a ve Devlet Bakanına yazılan yazıyı bera-yı malûmat takdim ediyoruz. Binler selâm ve hürmetle ellerinizden öperiz.
Ziya, Zübeyr
Aziz ve Çok Kıymetli Kahraman Kardeşimiz Sungur!
Evvelâ: Binler selâm eder, Cenâb-ı Haktan Nur hizmetinizde hayırlı muvaffakıyetlerinizi dileriz.
Saniyen: Çok ehemmiyetli ve mahrem bir işi haber veriyoruz. Haber aldığımıza göre, “Isparta adliyesinde zaptedilen yüzyetmiş cild Asâ-yı Mûsa ve Zülfikar mecmuaları ki, o mecmuaları şimdiki Adliye Bakanı beraetini, iadesini tasdik edip daha evvelce Denizli’de de Üstadımıza verilen kitaplardır. Bunların imhası için karar verilmiş; zemin ve semavatı hiddete getirecek ve mevcudatı ağlatacak bu müthiş ve semavatı hiddete getirecek ve mevcudatı ağlatacak bu üthiş kararın Demokratlar aleyhinde Halk Partisinin müfrit adamları tarafından tertip edilen bir plân olduğundan kat’iyyen şüphemiz yoktu. Zira Nur talebelerinin Demokratları muhafaza ettiğini ve Demokratların kuvvetli bir istinadgâhı olduğunu müfrit şeytanlar anlamışlar. Nur talebelerini Demokratlardan bu tarzda nefret ettirip hükûmeti yıkmağa çalışıyorlar. Bu plânın akîm kalması ve mecmualarımızın kurtulması ve Afyon’daki kitaplarımızın tamamen iade edilmesi için, pek fazla bir ehemmiyet ve gayretle çalışılmasını Üstadımız sizlere havale ediyor.
Ziya, Zübeyr
Devam Edecek