Emirdağ Lahikası

Hapsin Lâtif Bir Hâtırası

Hapislerde, hususan Afyon hapsinde; eski, zâlim müstebidlerin aldatmak suretinde arasıra af bahsini etmesinden bîçare mahbuslar benden soruyordular: “Acaba af olacak mı?”

Ben de derdim: “Bu zâlimler aldatıyorlar. Fakat Nur şâkirdleri mâdem mahbuslara teselli vermek ve yüzde doksanını namaz kıldırmak hikmetiyle üç defa hapse girdiler. Rahmet-i İlâhiyeden kuvvetli ümid ederim ki, hapislerin tam bir af ile çıkmasına bir alâmet olduğuna kuvvetle ümid ve müjde ediyorum.” Çok defa çok adamlara bu teselliyi veriyordum. Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükrolsun ki; kahraman Demokratlar o ümid ve ihbarlarımı tasdik ettirip keyfi, tarafgirâne bâzı kanunların bahanesiyle ve garazkâr bâzı memurların tarafgirlik hesabına bahanelerle ezilen çok mâsum mahpusları azaptan kurtarmağa vesile oldular. Ve milletin cür’etkâr kısmını kendine ve asâyişe taraftar ettiler. O vesile ile pek çok mahbuslar Nurlara ve Nurculara cidden alâkadarlık sebebiyle tamamiyle ıslah-ı hal edip vatan ve millete değil muzır, belki birer hizb ve uzv-u nâfi hükmüne geçtiler.

Said Nursî

Çok Sevgili Üstadımız Efendimiz!

“Risale-i Nur imha edilmez” diye yazılan ayn-ı hakikat parçayı Başbakan, Adliye Bakanına ev adresleriyle; yine diğer bakanların da resmî adreslerine gönderdik. Görüştüğümüz mebuslara veriyoruz. Hepsi de bu hususta çalışacaklarını söylüyorlar. Isparta Mebusu Senirkentli Tahsin Tola, ziyade alâkadar oluyor ve diyor ki: “Hükûmet şimdi komünistlikle mücadeleye başladı. Bu mücadele yalnız zâbıta ile olamaz. Nurcular yirmi seneden beri mücadele ediyorlar. Ve hükûmete büyük yardımda bulunuyorlar. Ve bugün memleketteki muhtelif cereyanların en hayırlısı ve en te’sirlisi Nurculardır diyorlar.”

Vâiz ve mebus Ömer Bilen, diğer mebus Hasan Fehmi Ustağoğlu ve Fehmi Çobanoğlu isimli ihtiyar zâtlar, size pek çok hürmet ve selâm ediyorlar. Her ikisi dahi Risale-i Nur’un şahs-ı mânevîsi namına sevgili Üstadımızı, bu asrın bir Mürşid-i Hakikîsi söyleyerek, “Onların himmetidir ki, bu umulmadık zafer kazanıldı.” Diyorlar. Siz sevgili Üstadımızdan çok cihetle yardım gördüğünü söyleyen bu muhterem milletvekilleri, sizin dua ve Risale-i Nur’un hizmetine güvenerek ileriye pek büyük ümitle baktıklarını ve “İslâmiyetin bütün şa’şaasiyle âlem-i insaniyet çapında parlayacağını Cenâb-ı Hakkın rahmetinden bekliyoruz” diyorlar. Dünkü Çarşamba günü üç mebus, bir aralık, Üstadımızı ziyaret edeceklerini konuşmuşlar.

Abdullah, Sungur

MAHKEME-İ KÜBRAYA ŞEKVA VE

MÜDAFAATIN BİR HAŞİYESİ OLAN

PARÇANIN HULÂSASIDIR

Size bu defa Mahkeme-i Temyize gönderdiğimiz –avukatın Temyiz Mahkemesine gönderdiği- istidanın suretidir. Ve dehşetli kararnameye karşı; hulâsası, sizin tarafınızdan bu meâlde, müsadere kararnamesine mukabil, dindar mebuslara dersiniz:

Devam Edecek