AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP’ye yönelik en somut eleştirilerin CHP'lilerden geldiğini belirterek, "Çoğulculuktan, adaletten, demokrasiden bahsedip, bu kavramları bırakın Türkiye sathında temsil etmeyi, daha kendi partisi içinde uygulayamayanlar, kendi krizlerini çözemeyenler, şiddetli türbülansların yaşandığı bir dünyada Türkiye'yi yönetebilirler mi?" dedi.
Ünal, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından gündeme ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Paylaşımında, CHP'nin sözde savunduğu tüm değerleri kaybettiğini, geçmişte Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti hükümetlerine ettiği iftiraları içselleştirip, uyguladığını belirten Ünal, "İçinde bulundukları hazin durum o kadar ayyuka çıkmış vaziyette ki CHP’ye yönelik en somut eleştiriler CHP'lilerden geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Mızrağın çuvala sığmadığını vurgulayan Ünal, şunları belirtti:
"Türkiye'nin seçim sistemini tartışmaya açanlar, 24 Haziran'da partilerinde en basit seçim sistemini bile işletmekten aciz kaldılar. Kampanyasını sözde 'adil seçim' söylemi üzerine kuran cumhurbaşkanı adaylarına veri akışı bile sağlayamadılar.
'Mühürsüz oy' iftirası üzerinden birçok vatandaşımızı manipüle etmeye kalkanlar, bugün kendi delegelerinin imzasının ıslak olup olmadığı noktasında bile uzlaşamıyorlar. Toplumun tüm kesimlerinden oy aldığımız ve eşit hizmet sunduğumuz halde, Cumhurbaşkanımızın aldığı yüzde 52’lik oyu tanımayıp, yüzde 48 oy oranı kendine aitmiş gibi meşruiyet krizi çıkaranlar şimdi en kötü ihtimalle toplam delegelerinin yüzde 48’inin kurultay talebini dikkate almıyorlar."
- "Bu akıl, ne Atatürk'ü ne de milletimizi anlayabilir"
Ünal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meşruiyetini, sadece milletten aldığı destek ve kazandığı demokratik seçimlerden sağladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Liderimiz Erdoğan'a diktatörlük ithamında bulunanlar, bugün kaybettikleri 9. seçime rağmen koltuklarında kalmak uğruna tabanlarından gelen her türlü çağrıya kulak tıkıyorlar. Çoğulculuktan, adaletten, demokrasiden bahsedip, bu kavramları bırakın Türkiye sathında temsil etmeyi, daha kendi partisi içinde uygulayamayanlar, kendi krizlerini çözemeyenler, şiddetli türbülansların yaşandığı bir dünyada Türkiye'yi yönetebilirler mi?
Söz konusu Türkiye karşıtı, Erdoğan düşmanı yapılarla söylem birliği olduğunda en sert söylemleri, hakaret ve iftira düzeyinde dile getirmekten çekinmiyorlar. Tıpkı Cumhurbaşkanımıza yönelik darbe çağrısı yapan Newsweek örneğinde olduğu gibi ne zaman Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan aleyhinde bir söylem ortaya atılsa Türkiye'deki taşıyıcılığını ve sözcülüğünü üstlenip alkış tutuyorlar. Dolar 5 lira olunca sevinen, ekonomi batsın diye heveslenen, Anayasa değişikliği ve seçimleri gayrimeşru ilan eden bu akıl, ne düşman Anadolu'ya dayandığında Tekalifi Milliye emirlerini çıkaran Atatürk'ü ne de bu emirler doğrultusunda varını yoğunu feda eden milletimizi anlayabilir."
Kaynak: Diyarbakır Söz