DİCLE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ SKANDALLARI

Dün gün boyunca ulusal medya ve sosyal basın da Dicle Üniversitesi

Hastanesinde yaşanan skandal sağlık haberi yazıldı çizildi konuşuldu.

Dakika bir gol bir.

Yeni yıla Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekiminin skandal haberleri ile

giriyoruz maalesef.

Biz yazmaktan utanıyoruz ancak onlar skandal üstüne skandal yaratma

yarışından hiç ödün vermiyor. Olan halkımıza oluyor, kaderimiz bu…

Biz zaten kaç haftadır kral çıplak diye bağırıp duruyoruz ancak anlamak

istemeyen üst zevat kulaklarını tıkarcasına olanlara göz yummaya devam

ediyor.

Öyle görünüyor ki bu D.Ü Hastanelerinin ne ilk ne son skandalı olacak.

İşin vahim tarafı ise asıl sorumlu olan başhekim her olayda yağ gibi üste çıkıp

birileri tarafından da koruma altına alınması. Hikmetini bilemeyiz elbet.

Sıradan bir HİV(AİDS) hastasının tedavisi bile skandala dönüştü bu hastanede.

Bize konuşan Kadın Doğum Kliniklerinden bir öğretim üyesi adını yazılmaması

şartı ile ilginç bilgiler verdi.

Eski yönetimden kalma dostları ile yeni müttefikleri ile birlikte hastane adeta

çiftlik gibi yönetiliyor.

Başhekim Kadiroğlu hastaneyi despotça ve taraflıca yönetiyor.

Kendini başarılı göstermek için ki basına da yansıdı klinikler baskı yaparak

gelirlerin artırılmasını istiyor.

Bunun için her yolu mübah sayıyor. Yeter ki gelir artsın kendisi başarılı görülsün.

Kesinlikle bir algı operasyonu bu. Ancak burada zarara uğrayan SGK yani devlet.

Kadiroğlu aynı uygulamayı Kadın Doğum Kliniğinden de istiyor. Sözde klinik

zarar ediyor. Klinik kar etsin diye devleti kazıklamak mı lazım?…

Üniversite hastanesi kar amacı gütmemeli. Hizmet ve araştırma odaklı olmalı,

Kuruluş amacı bu.

Yeni bölüm hizmet birimi vs. açılamayınca faturalar şişirilerek ve yoğun bakımda

yatan hasta süresi uzatılarak hastane gelir elde etmek istiyor. Ancak Kadın

Doğum Kliniği bu talebi kabul etmiyor.

Bunun üzerine döner sermaye ödeneklerinin kesilmesi ile tehdit ediliyorlar.

Kliniğin Hocaları aldırış etmiyorlar.

Bunun üzerine Kadiroğlu Klinikten gelen tüm ihtiyaç cihaz ve malzeme istemine

sürekli red cevabı veriyor. Kliniği kitliyor adeta.

Bazı cihazları adrese teslim şartname hazırlanıyor gerekçesi ile almıyor. Klinik

hocalarından intikam alıyor adetta..

Geçen gün yazdık adrese teslim mikrobiyoloji ihalesi diye. Bu olayın arkasından

da Başhekim Kadiroğlu var.

İlla ki kendi istediği firmadan alınacak diye mi yapıyor bilemeyiz ancak

mikrobiyolojide ki gündeme getirdiğimiz milyonluk ihaleyi de ila ki tek firma

girsin diye ne yaptıkları ortada iken buna inanacağımızı zannetmesin?

Kendi yandaşlarının tüm taleplerini şartnameye bakmaksızın alıyor.

İşte HİV vakasında kullanılacak malzemede tam yumurta kapıya dayamışken

apar topar temin edilmeye çalışılmış.

Bu koruyucu malzeme ve ilaç bulunmadığı için kimse operasyona girmek

istememiş.

Ancak basına yansıdığı kadarı ile bölüm başkanı ve 2 aylık bir asistan

operasyona girmiş. Zaten asistanın orada yapacağı çok şey yokmuş.

Tecrübeli Doçent hoca gerekeni yapmış. Burada ki tüm sorumluluk hastaya gelir

odaklı bakan ve ihtiyaç duyulan malzemeyi zamanında almayan Başhekim de

imiş...

Devam edelim hocamızın sözlerine.

Bu ihtiyaç duyulan malzemelerinden bazıları ise bu HİV vakasında kullanılan

malzemeler. Zaten iş sağlığı birimi bu malzemeleri sadece o kliniğe değil tüm

birimler için talep etmek zorunda değil mi?

Sezeryan ameliyatı bittikten sonra asistan doktorun eline iğne batıyor. Bu risk

her zaman vardır. Mesleğin doğasında var bu tür riskler.

Ancak koruyucu malzeme alındı deniliyor öyle ise bu iğne nasıl batıyor, soran

yok?

Başhekim Kadiroğlu yaşanan idari yönetim skandalını hekimlere mal etmek

istiyor. Bunun için basını devreye sokarak yanlış bilgiler veriyor, bu haksızlık.

Ancak Kadiroğlu bu konuda uzman, yani sorumluluğunu başkasına yükleme

konusunda tabi ki.

Ülkenin diğer küçük büyük tüm hastanelerinde yani ilçe hastanelerinde dahi bu

tür vakalar alınıp tedavi edilirken, koskoca köklü üniversite hastanesi bir vakayı

skandala dönüştürdü. Bunu ülkenin gündemine taşıdı. Üniversiteye yazık etti.

İşin garibi Başhekim yine olaydan kendini sıyırıp klinik hocalarını hedef

gösteriyor.

Oysa hastane önünde yapılan protesto kendisine karşıydı.

Çünkü iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekeni yapmamıştı. Hekimlerde risk

altındayız isyanı yapmışlardı. Yönetim göreve çağrısı yapmıştı.

Sırf koltuğunda kalmak için harcamayacağı kimseyi bırakmıyor.

Kabul et Sayın Başhekim sorumlu sizsiniz.

Kadiroğlu’nun bu tür Vukuatlarını saymakla bitmez.

Birkaçı mesela:

Göreve gelir gelmez hastanede şüpheli büyük bir yangın çıktı. Koskoca radyoloji

ünitesi ile ilgili birimler yandı. Sonuç bu birimin ihalesi yapıldı tanıdık bir firma

ihaleyi aldı.

Görüntüleme ihalesini de kaç ay önce FETÖ iltisaklı şirketten hizmet satın

alındığı gerekçesi ile birçok gözaltı işlemine neden olan savcılık soruşturmasında

adı geçen şirkete tekrar verildi.

Kız kardeşini Diş Hekimliği Hastanesine başhekim yaptı. Kendi klinik hemşiresini

başhemşire olarak atadı.

FETÖ döneminde kendisi mal muayene komisyonu başkanı iken mal alma

müdürü olan K.Y de Döner Sermaye İşletmesine başkanı yaptı. Ne de olsa eski

ekipten idi.

Başhekim yardımcılarının çoğunu fikri olarak CHP-HDP ye yakın olanlardan seçti.

Merkez Laboratuvarının başına Sezgin Tanrıkulu’nun CHP’li kayın biraderini

atadı. O da merkez laboratuvarını HDP’liler ile doldurdu.

Geçenlerde 150 özel güvenlik mensubunu hiçbir gerekçe göstermeden işten

attı. Bu skandal olay da gelen yoğun tepkiler üzerine geri adım attı. Ancak

olayın sorumlusu olarak ilgili firmayı hedef gösterdi.

Yani kıvırttı demek istiyoruz.

Bunun üzerine Rektör yeni ihalede yetkileri ondan alarak güvenlik şirketini

direkt Rektörlüğe bağladı.

Biyomedikal ihalesinin şartnamesine kızına özel maddeler koydurttu. Bu fark

edildi düzeltmesi için uyarıldı. Ancak uyarıları dinlemedi ve ihale yapıldı. Ancak

son anda o ilgili maddeye uygun olan Kızının yerine müstakbel akrabasını aldı.

Bu şartnamede ki belge elimizde. İstemesi halinde bu belgeyi yayınlayabiliriz.

Satın alma biriminde ki çok mahrem bir yerdir buraya şirket üzerinden halasının

oğlunu yerleştirdi.

Peki hangi görevler verildi dersiniz? Tabi ki yaklaşık maliyet tespit işini. Normal

şartlar altında devlet memuru olmayan hiçbir kimse bu birime giremezken,

şirket elemanları nasıl cirit atıyor birilerinin sorması gerek mez mi?

Geçenlerde D.Ü Hastanesi ‘’İki Yıldız Kalite belgesi’’ aldı diye basına haber

yapmışlardı. Başhekim Kadiroğlu’nu parlatma gayesi ile yıldızlı kalite belgeleri

havada uçuşuyor.

İşin aslı şu; Türkiye’de bir çok kalite belgesi veren firma var.

İhale açarsınız birileri gelir kağıt üstünde birkaç evrak imzalar, bir ton para alır

ve alın size belge der deyip çekip gider. D.Ü Hastanesindeki kalite olayı bundan

ibaret...

Son olarak şunu diyor hocamız,

Ulusal Basın mensuplarını odasına çağırıp hastane ile ilgili skandal bilgiler

veriyor. Benim suçum yok diyor isim vererek hekimlerini suçluyor.

Aynası iştir kişinin… Yaptığınız iş ameliniz ortada.

Klinik doktorlarını suçlamayı bırakın sorumluluğu üstlenin.

Yanlış yaptım deyin, hastaneyi yanlış yönetiyorum deyin… Özeleştiri yapmak

erdemdir. Suçu çalışanlarınıza atmayın.

Tüm bu olanlardan sonra tavsiyemiz Rektör Yardımcısı yani süper görevlerle

donatılmış şanslı kişi konumundaki Sayın Başhekim’e!

Durmayın, derhal istifa edin.

Hayırlısı bu…