DİYARBAKIR AK PARTİ KAYNIYOR MU?
Diyarbakır’da Ak Parti adayları belirlendi.
Kıyamet koptu desek yeridir, zira iş baştan beri ilk başlangıçta uyarımızı yapmış Pazartesi günkü
yazımızda da son noktayı koymuştuk.
Süreç aynen dediğimiz gibi işledi ve sonuçlandı.
Aday adaylığı başvuru sürecinde aday adaylarından istenen yüksek miktarlardaki zoraki bağış ile ilk
yanlış düğüm atıldı.
Bazı aday adaylarının tabiri ile kendi yandaşlarından almadıkları bağışı güçlerinin yettikleri ya da umut
verdikleri acemi siyasetçilerden almayı başardılar.
Bunun için adayların açıklandığı gün boyunca parti il binasında oturup sonucu bekleyen adını listede
göremeyince küfredip giden yüksek bağış sahiplerini de bir kenara not edelim.
Öncelikle aday adaylığı sürecinde kim ne kadar bağış yapmış hangi hesaba yatırmış ya da makbuz
karşılığı vermiş ise bunu derhal yayınlamaları gerekir.
Aksi halde il yönetimi töhmet altında kalacaktır.
Çünkü bir çok adaya isminizi ilin talebi olarak genel merkeze bildireceğiz diye söz verdikleri
söyleniyor.
Oysa listede görüldüğü üzere ilin tüm konsantrasyonunu bir bayan aday ve dayı yeğen üzerinde
yoğunlaştırdığı ortaya çıkmış bulunuyor...
Bayan adayımızın il başkanlığı sürecinde mevcut başkana verdiği desteği düşündüğümüzde bununda
normal karşılanacağı tahmin edilebilir.
Ancak il başkanının atama sürecinde kime ne söz verdiğini elbette bilecek değiliz.
Siyasete neler döndüğünü de okuyabilecek kadar tecrübeli olduğumuzu da söylemek pekala
mümkün.
Şimdi parti borçları bitmiş başarılı bir aday adaylığı süreci yaşanmış oldu.
İl yönetimi Yenişehir ilçe teşkilatı döneminde kazandığı akçeli tecrübelerini burada kulanmış
operasyon tamamlanmıştır.
Şimdi sıra kimseye çaktırmadan durumu idare etme milleti susturmaya ‘’Ya sabır ‘’ çekerek
homurdanmaları ve isyanları bastırmaya çalışmaları yapılanları sindirme sindirtme gayretinden başka
bir şey değil.
İl yönetimi ve Yenişehir İlçe teşkilatı bu seçimlere adeta damgasını vurmuştur desek doğru söylemiş
olur muyuz?
Bir bakalım…
Öncelikle herkese mavi boncuk dağıtarak kasaları doldurdular.
Yanlış anlaşılmasın resmi olarak tabi ki.
Sonradan muhasebeleri bu bağışları amacına uygun kullanır mı onu biz bilemeyiz ancak bu konuda
her iki yönetime de güvenmek zorundayız.
Sonra kendi en yakınlarını temayüllerde ön sıralara çıkartılar.
Temayülde yaşanan skandallar herkesin hafızasında taze olarak duruyor.
Aday listesine giren ikisi dayı yeğen her iki isminde teşkilatlarla yakınlığı ve akrabalık ilişkisi kaç
gündür söyleniyor.
Şimdi Bağıvar mahallesinden dayı yeğen olan iki adayı, listeye koyan süreç bu iki teşkilatın ilişki ağı
içinde gerçekleşen bir olayı olduğu yönünde söylentiler ayyuka çıkmış görünüyor.
Bu teşkilatların yaptığı hamleler…
Peki asıl sorumlu olan İlin siyasi abisinin yaptığına ne demeli.
Günlerdir sosyal medyada yazılıp çiziliyor.
Bismil’den üç aday,
Bağıvar köyünden dayı yeğen iki aday ve eski vekili sıralamaya yerleştirmek büyük maharet ve güç
ister.
Bu güç onda var demek ki…
Hele tabiri caiz ise kendi kapı kulunu listeye koyabilmesi muhteşem.
Yeğeni de ha keza öyle…
Demek ki listeler genel merkezde değil, danışmanlarla yenilen yemekli toplantılarda hazırlanıyormuş
onu öğrendik.
İthal adaylara zaten diyecek sözümüz yok tartışmaya bile açmıyoruz.
Ak Partide oluşan bu aday adaylarının söylemi ile derebeylik sistemi 24 Haziranda ne yapar ona
bakalım…
Oda seçimleri ilk sinyali vermişti, uyarmıştık…
Kudüs mitingi bunun göstergesi oldu.
24 Haziran günü umarım tescil günü olmaz.
Ancak bu memlekete bu millete yazık demenin de sorunlara getirdiği bir çözüm yok.
Bingöllü’ler, Zazalar isyanda…
Ergani, Dicle, Hani, Çermik, Çüngüş, Kocaköy, Eğil, Silvan, Çınar isyanda…
Hazro il başkanlığını almış bir diyecekleri olmaz sanırım…
Hayatımızda böyle bir seçim öncesini hiç görmedik.
Diğer partileri ve adaylarını saymıyoruz bile.
Ak Parti içindeki isyan bile kendi ateşlerini büyütmeye yeter.
Söylenecek tek şey.
Allah herkese akıl fikir versin.
Allah aziz halkımızı ve milletimizi tüm belalardan muhafaza etsin.
Hayırlı ramazanlar
Allaha emanet olun….