“TÜRKİYELİYİM..”

Niye, olamazmışım?.. İlla ki, “Türklüğü mü” illa ki, “Kürtlüğü mü” öne çıkarmak gerekir?.. Ya da, illa ki farklı bir etnik kimliği mi dikte etmek, lazım?.. Hepsi olabilirsin.. Irkında, renginde, fikrinde, bu toprakların zenginliği ve de özgürlük meşalesidir..

***

Ama altı çizili, önemli bir nokta  vardır.. O da, bulunduğun ve yaşadığın ülke coğrafyasındaki ulusal bir üst kimliğin!.. Ki o kimlikte Türkiyeliliktir..  Yani Türkiyeliyim… Bu da, hiçbir etnik kimlik sahibini,  rahatsız etmemeli?!…

***

Gelirsek, Türkiyeli mevzusunun, neden yeniden konu edilir hale geldi?.. Mevzu, Oktay Kaynarca’nın bir mülakatta, dile getirmiş olmasıdır?.. Türk dememiş, Türkiyeli demiş.. İşte bunu dediği için, vay da vay dedirten bir karşı operasyonel üretildi..

***

Öylesine, hasım üretici olundu ki, Kurban Bayramı süresince, kızıl-kıyamet misali!.. Herkes kendisine özgü, Türkiyeli vurgusuna, libas giydirmeye çalıştı.? Kimileri fecaat bir şekilde, ırkçılığın da ötesine, taşırken, oluşan tarafgir olmada, hak mı vereceksin, haksız mı diyeceksin bilemiyorsun!..

***

Ben bir hatırlatmada bulunmak istiyorum!.. Bu minvalde, ulusal üst kimlik vurgusunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk iktidara geldiklerinde, dile getirmişti!.. O zaman da, benzer tartışmalar vuku bulmuş, eleştiri okları altı okun ruhunda, canlanmıştı?! Ne demişti o gün Erdoğan?

***

—“Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, yaşam tarzlarımız farklı olabilir. İnançlarımız, mezheplerimiz, değerlerimiz, etnik köken ve dillerimiz farklı olabilir ama biz, hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz, ay yıldızlı bayrağın gölgesi altındayız. Her birimiz bu devletin sahipleriyiz.

***

 

Müslüman, Hristiyan, Musevi, Süryani, Ezidi'den önce Türkiyeli vardır. Alevi'den, Sünni'den önce Türkiyeli vardır. Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Boşnak, Çerkez, Roman, Pomak'tan önce, Rum, Ermeni'den önce Türkiyeli vardır."

***

Sormak istiyorum!.. Ben Türkiyeliyim demek, kime, ne için, neden bir zararı olabilir?. Ya da vardır.. Bulunduğumuz ülkenin, ismi Türkiye değil mi?. 85 Milyon nüfus, ne tek bir kimlikten, ne tek bir ırktan, ne de tek bir renk, inanç ve kültürden gelen değil?..

***

Hal bu iken, herkesin bilaistisna, ülkesine, toprağına, bayrağına ve vatanına aidiyet duygusuyla, inancıyla, medeniyetiyle bağlılığını ifade etme adına; Ben Türkiyeliyim diyemez mi?.. Diyebilme, özgürlüğüne ve hakkına sahip değil mi?..

***

Kaldı ki, siz kimseye zorla bir etnik kimlik dayatmasında bulunamazsınız?.. Koymanız, dayatmanız halinde, ırkçılık, hizipçilik, ayrıştırıcı, ötekileştirici olursunuz!… Özgürlük, eşitlik, hürriyet diyorsak, bırakalım ulusal kimliğin vurgusu olan; Türkiyeliyim denilsin?..

***

Temel hedef, gaye ve strateji, ülkenin ve milletin birliği değil mi?. Ne diyoruz, 85 milyon ülke insanı için.. Yeter ki, birlik, dirlik, bütünlük olsun.. Bu topraklar hepimizindir.. Herkes bu toprakların bireyidir, evladıdır?…Yoksa; şucu, bucu olunur ki, maazallah!..

***

SEVİNCİN GÖZYAŞLARI?…

Gürcistan karşısında alınan, 3-1’lik galibiyet!.. Arda’nın golü.. Hele ki Kerem’in son dakikada, attığı gol. Ki kimse boş kale demesin.. Onun heyecanı, çok yönlü bıçak sırtı misali!.. Ya atamazsan, işte o zaman madara olursun!?..

***

Neyse!.. Sahadaki galibiyet.. Tribündeki, coşku.. 85 Milyon Türkiye’nin, sevinci!.. Ve Avrupa’da esen, Türkiye Milli Takımının, muhteşem başarısı!.. Dört bir tarafta, sevinç gözyaşları hakim… Yer, gök kırmızı beyaz oldu! Yürekler, bir çarptı!…

***

90 dakikanın bitiş düdüğünün ardından, tribünlerde yükselen Memleketim, Türküsü!… Bütün âlem kurban benim yurduma.? Ve ardından gelen “lay lay lay la lay la la lay…” Çok şey ifade eder, ülkesini ve milletini seven için dökülen sevincin gözyaşları?..

***

Maratonun ilk raundu!.. Belki abartı gelebilir, ama ülke ve millet olarak, böylesi bir sevince, coşkuya, yüzlerin gülmesine, kalplerin bir atmasına çok ama çok ihtiyaç olunan, bir zamanda, kavuştuk!.. Tebrikler!…

***

YAVAŞ-İMAMOĞLU!..

Milli maçın azıcıkta, siyasi kulvarına, müdahil olalım!.. Ekrem İmamoğlu yine, kendinden bildik keyfiyetiyle söz ettirdi!.. Zat, maç için Bodrum’dan Almanya’ya özel jetle gitmiş!..

***

Peki, Mansur Yavaş ne yapmış!.. O da maçı Ankara’da, parkta kurulan dev ekranda, halk arasında izlemiş!.. Sormayacağım, İmamoğlu ile Yavaş’ın maçla alakalı ortaya koyduğu izleme biçimine, ahali hangisini takdir etmiş!..

***

Çünkü gelebilecek yanıtlar, yanıltabilir? Tabi kimse, özel jet’in fatura bedeli, kimin cebinden çıktı, diye sormayacak?.. Ki sorma lüksü de yok.. Önceki Roma ziyareti soruldu mu ki?!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Azim, hayattaki tüm prangaların kilidini açan çilingir gibidir!…