.. VE SEÇİM MARATONU BAŞLADI?..
14 Mayıstaki seçimin, iki önemli ayağı var.. Biri yürütme diğeri ise yasama!.. Yürütmenin adayları, günler öncesi açıklandı.. 4 isim yarışacak.. Erdoğan.. Kılıçdaroğlu.. İnce ve Oğan.. İlk turda, yüzde 50 artı bir alan “finişi” sağlar.. Yoksa, ikinci tur..
***
Gelirsek yasama erkine!.. Pazar günü, bu kulvarda yer alacak “Parti adayları” açıklandı.. Listeler YSK’ya verildi.. 81 İl’de, illerin milletvekili kontenjanları sayısal bazda, yarışacak?.. İttifak ve D’Hondt sistemiyle, her kim “il barajını” aşma reyini alırsa, ipi göğüsleyecek…
***
Evet, “Seçim ve siyaset havası” aksiyonlu, dönemine girdi… İller.. Seçim bölgeleri.. Ve rakip listeler noktasında; yarışa dair maraton, denir ya yeni başladı.. Artık tüm duygu atmosferi “meydanlarda oluşturulacak sinerjiyle, soluklanacak…”
***
Genel itibariyle, parti listelerine baktığımızda “toplumun genel beklentisini” oluşturan değişim ve yeniliğin karşılık bulduğunu söyleyebiliriz.. Özellikle de, AK Parti'de değişimin yüzde 65 oranında olması, önemli!… Pek nadirdir, Partilerin böylesi bir evrede, böylesi bir “köklü değişime cesaret etmesi!.” Dile kolay 285 milletvekilinden, 181'i listede yok.
***
Özellikle de, “üç dönem” kuralını tavizsiz uygulaması.. Hatta, ara seçimler dahil, üç dönem milletvekili olanlar bile… Seçim maratonuna dahil edilmeyip, liste dışı bırakıldı… Birileri tecrübe, ehil tezini öne sürse de, seçmende “makul ve olumlu” bir karşılık, gördüğünü söyleyebilirim… Eee, değişim, dönüşüm ve yeniliklerin seçmenden gelip, tercih şartı olarak, öne çıkmasının zorunluğu olsa gerek, diyorum.. Yoksa, önceki seçimler gibi, “eski tas eski hamam” denirdi!?…
***
CHP ve diğer partilerde de değişim var.. Ama yüzde 50 vaki olmazsa da, hatırı sayılır yeniliklerden söz edebiliriz.. Kİ CHP’deki değişim; “ittifakın getirdiği zorunluluk.. Milletvekillerinin yarısı listede yok.. Ana etken, çatı olarak, DEVA, Gelecek, Saadet ve DP’ye “kendi kontenjanında” yer vermesi.. Yoksa, bir kan değişikliği, taze bir başlangıç düşüncesi içermiyor.. Nitekim, Saadet Partisi’nden 24, Gelecek Partisi’nden 19, DEVA Partisi’nden 25 ve Demokrat Parti’den üç isim CHP listesinden milletvekili adayı gösterildi.
***
***
Netice itibariyle; “değişim ve yenilik” makul noktada!.. Listelerde sürpriz isim ve tercih sıralaması var.. Tüm partilerde mevcut.. Ki, her seçimde olağan bir durum bu.. Ancak bu kez AK Parti için de, İttifaklar için de Yeşil Sol Parti bloğu için de; daha bir fazla..
***
Ne diyelim, maraton başladı.. Haydi hayırlısı.. Beklenti ve umut edilen, 14 Mayıs’ı güvenli, huzurlu, istikrarlı bir süreçle ikmal ederiz.? Ve seçmen de, iradesinin temsiliyetini en güçlü katılımını yüksek bir performansla tercih etsin… Ne diyoruz; bu seçim asrın seçimi olacak?!…
***
BU AYRINTI ÖNEMLİ…
Nedir o ayrıntı?.. Partiler listelerindeki değişimin ayrıntısı.. AK Parti’deki değişim, “taban endeksli..” Yani, dışarıdan, transfer edilen, ithal, ya da başka partilerde “yer bulamayanların”, olmayışı!.. Bu da değişimin “devrim niteliğinde” olduğu…
***
Ama, Altılı masa.. Ve tabi ki, Yeşil Sol Parti bloğu.. Onlardaki değişim, yenilik taban endeksli olduğunu söylemek, zor!… Hatırı sayılır oranda, AK Parti’nin kendi bünyesinde tasfiye ettiklerine, ya da ayrılanlara değişimde yer verilmesi..
***
Öyle inanıyorum ki, sandıktan çıkacak tercihsel tavırda; bu değişimin nüansı etkili olacak.. Yani kim olacağından daha çok, yenilik söz sahibi olacağı gibi; referansta “Liderlerin istikrarlı” duruşu olacaktır…
***
ADAY OLAMAYANLAR…
Parti gözetmeksizin, Aday olup da listelere giremeyenlere bir iki kelamım olacak.. Ve bu kelamlarımı, her seçim öncesi “aday olup olmayanlar” için, psikolojik bir rahatlama adına tekrar ettiririm..
***
Evet, milletvekili olmamak, listeye girememek “hayatın sonu” değil… Kimi zaman bir başlangıç, kimi zaman bir başka kulvarın startı olabilir.. Ama hayatın sonu değil, olsa olsa “siyasi alana meyil etmeye” dair, hevesin sonu olabilir..
***
Kaldı ki, yaşamın biçimi, hele ki günümüz koşullarını baz alırsak, nefes aldığımız her an, kendine özgü bir siyasi tercihi içermektedir.. Önemli olan il’ime, halkıma hizmet şiarıysa bunun, farklı kulvarları var…
***
İster mesleki, ister siyasi ve düşünce, fikir noktasında “başka bir yol” benimsenir.? Ya da kendi oluşumunla, çok da başarılı, sağlıklı, vefa örneğiyle, hizmet kervanı oluşturabilir… Yeter ki niyet salih olsun…
***
AK PARTİ DİYARBAKIR LİSTESİ..
Değişim ve yeniliğin en bariz şekilde, hissedildiği il listelerinin başında geldiğini söylemek mümkün.. Bir dönem dışında her dönem, “liste başı” olan Mehmet Mehdi Eker yok.. Üç döneme takıldı.. Oya Eronat.. İki dönem arayla, iki dönem Milletvekili oldu.. Ki, Ebubekir Bal da peş peşe iki dönem yaptı.. Şimdi; 3’ü de yok..
***
Bu değişim, istenilen ve bekelenen miydi?!.. Kimse gocunmasın, tepki ruhunu da geliştirip, laf etmesin.. Edene aynaya bak, sokaktan gelen tepkiyi gör, derim… Denir ya, heykeli dikilmesi gereken yerde; istenilmeyen adam ilan ediliyorsa, kendini sorgulaması gerekir.. Demem o ki; Diyarbakır, temsiliyet bazında, “köklü bir değişimin ve yeniliği” avazı çıktığı kadar haykırarak, dile getiriyordu.. “Yetmedi mi” diyerek…
***
Gelirsek, oluşan listeye!.. İlk gün beyan etmiştim, özellikle “liste başı, ya da abi konumundaki siyasi” simanın, aman ha aman, “dışarıdan biri olmasın?”.. Ya da; çantacı!… Malum çok isimler zikredilip duruldu, “şu geliyor, bu geliyor” diye.. Bu tepkinin, Parti Merkezi tarafından algılanması, kabulü önemli, doğru bir karar tercihi oldu…
***
Galip Ensarioğlu!.. Denir ya, anlatmaya gerek var mı?.. Birer dönem arayla; 24 ila 26. Dönem, AK Parti Diyarbakır milletvekilliği yapan biri.. Ki, 95’lerden itibaren, “siyasetin kulvarında” yer alan biri olmakla birlikte, aile olarak da.. Yani, siyasi alanın “çekirdekten yetişeni?”…
***
Diyeceksiniz ki, aile fertlerinin farklı siyasi kulvarda olmaları açısından, “eleştirisel bakış, söylem, eylemler” var… Doğru.. Ama bu onun, seçmen nezdindeki “tercihselini” ya da güven ve beklenti bazlı gönül kazanmasına, engel değil.. Önem arz edici olan başka ailelerin, insanların gönlüne girebilmektir.. Galip’in bu alanda, Ak Parti'ye artısı olacağını, söyleyebilirim..
***
Mehmet Sait Yaz.. Onu da Galip gibi yakından tanıyan, bilen, her daim hasb-i hal edip, “baba dostu, arkadaşı” olarak gördüğüm arkadaş bir insan.. Kaldı ki, ilmi yöndeki dehası tartışılmazdır?.. Ulu Cami’de yıllar yılı mimberden sözünü esirgemeden, “doğruya doğru, yanlışa yanlış” diyebilendi.. Samimi ve ihlaslı… Yani İslam hukukunu prensip kılandır..
***
Bir önceki dönem, niyetliydi.. Ama listede yer almadı.. Nedeni de; “değişimi değil, tahakkümü benimseyenlerin oluşturduğu vesayet” liste belirlemede söz sahibi oldu!… Yaz’ın, yaşam ilkeleri kadar, fikri de, düşünceleri de, pek tabi ki ehil olduğu ilmi yönden de, Ak Parti iktidarına büyük katkı ve kazanım sağlayacaktır?..Meclis’te el kaldırıp el indiren olmayacak, konuşacak, sorgulayacak!..
***
Suna Kepolu Ataman.. Baba dostunun kızı.. Merhum Mahmut Kepolu’nun kızı.. 80’lerin, 90’ların siyasi simasıyla, dostluk kurduğum Mahmut Kepolu’nun bıraktığı “siyasi miras” ölçeğinde, Suna’nın bayrağı daha bir yükseklere taşıyacağı kanaatindeyim.. Silvan ve Bismil bölgesinde; sevilen, sayılan, sözü dinlenen biri… Ne diyor?.. “Bir Diyarbekir hikayem var?”..
***
Listenin 4’üncü sırasında, Ayşegül Biçer var.. HDP önünde eylemde bulunan, Annelerin sembolü olmuş biri.. Daha net bir ifadeyle, Eronat’ın yerine Biçer geldi.. Siyasi geçmişi olan biri değil.. Oy oranı nedir bilinmiyor.. Partiye kazanımı olur mu; sandıkta göreceğiz… Belki yerine farklı isimler düşünülebilirdi, Diyarbakır merkezden Bağlar’ı omuzlayan, ilçedeki bayanlarla sıcak ilişkiler kuran, Dürdane Beyoğlu.. Sonrasında, Avukat Ercan Ezgin..
***
Velhasıl, genel itibariyle listeye baktığımızda Diyarbakır’ın hep savunduğum, hep dile getirdiğim ve getirmeye, savunmaya da devam edeceğim.. Ki siyasi ve ideolojik kulvara sokulmadan, “Kent Milliyetçiliğini” öne çıkaran, söz sahibi eden bir liste diyebilirim.. Yani; hepsi yerliler.. Diyarbekir de öyle istemiyor muydu; “benden olsun, kim olursa olsun?”… Sizce..
***
Yeşil Sol Parti.. CHP.. İyi Parti.. Diyarbakır listelerine dair kelamlarımızı bir başka sohbete bırakalım.. Ama şunu net ifade edebilirim ki, pazar günü saat 17.00 itibariyle aldığım telefonların, gelen mesajlarına ekseriyeti AK Parti listesine dair olsa da, hatırı sayılır noktada, Yeşil Sol Parti’nin listesindeki isimlere ilişkin; “tanıyor musunuz” sorusu oldu?!.. Peki, siz tanıyor musunuz diye karşılık verdim?..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Değişimin özünde ‘kan değişikliği’ var ise demek ki davanın rotasında ehil ve liyakat vardır…