2023’ÜN DUASI OLSUN…
Yeni yılın ilk yazısı.. 2023 yılından bir gün şimdiden tükettiğimiz yeni senemiz.. Dileğim ve temennim odur ki;
***
*- Kötülüklerin, hainliklerin, şeytanlıkların galebe çaldığı, iyiliklerin, güzelliklerin, hayırlı iş ve işlemlerin üstünlük sağlayıp, kirli ve sinsi, fitne üreten kalpleri bozguna uğrattığı…
***
*- Siyasi ve ideolojik, ırkçı, şoven anlayışların bertaraf olduğu, fikirlerin, düşüncelerin, söylemlerin, özgürleştiği, farklılıkların milli ve yerli zenginliklerimiz olduğu…
***
*- Siyasi arenadaki liderlerin, aktörlerin, partilerin birbirleriyle çekişmelerinde yaşanan ve yaşatılan ötekileştirmelerin, kutuplaştırmaların hizipleştirmelerin terk-i diyar edildiği, dostlukları bozmayan siyasi çekişmelere evrildiği…
***
*-Siyasetin çatallı, şahmaranlaşan aksiyonlarının prim almadığı, uzlaşı kültürünün şahlandığı, yalana, dolana, hakarete, küfre, terörize ve kriminalize edici tavırlardan, arınılan siyasetin söz sahibi olduğu.
***
*-Demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri, eşitliği, adalet ve hürriyeti “prangalayan” ideolojik ve vesayetçi, tekçi anlayış ile uygulamaların, son bulduğu, herkesin uzlaşıyla, birbirini benimseyip, kucaklaştığı, oturup istişarede bulunabileceği..
***
*-Hal-i hazırda mecliste bulunan tüm siyasi partilerin ve meclis dışında kalanlar dahil, Türk siyasetinde faaliyet gösteren partiler ve liderlerinin birbirlerini “kriminalize” etmediği, “terörizmle, tekçi, vesayetçi, diktatör” diye tanımlamadığı..
***
*-Siyasilerin fikirlerinden, düşüncelerinden ötürü cezaevine düşmediği, siyasi yasaklı hale düşürülmediği, partilerin kapatmalarla yüz yüze gelmediği.. Seçimle gelenin, seçimle gittiği, her seçilenin de “dokunulmazlık” kimliği altında, enva-i yasadışı faaliyete, meyil etmediği.
***
*-Ülkenin ve milletin, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunlarına yaklaşımda, “sloganist, militanca” tavrın terk edildiği, hoşgörü muhabbetiyle, toplumsal mutabakatın sağlandığı..
***
*-Dövizdeki şeytani organizasyonların, şebekelerin “ümüğünün” sıkıldığı, Türk lirasının üstünlük sağladığı, iç ve dış güçlerin “ekonomi” üzerinden geliştirdikleri algılara vatandaşın uyanık olduğu, itidal tutum içerisinde olduğu..
***
*-Fırsatçıların, halk deyimiyle “be namusların” fahiş fiyat ve zamlarla, vatandaşı söğüşleme adına enva-i tezgah ve duman kuranların “aman” dilediği, vatandaşın da oh be, hele şükür “ucuzluk” oldu diyebileceği… Zincir marketlerin, etiket soygunlarının “hapisle” cezalandırıldığı..
***
*-İşçinin, emeklinin, memurun “açlık sınırından” kurtulduğu, yaşam zenginliğinin, gönül zenginliğiyle, bütünleştiği, yoksulun, fakirin, işsizin, engellinin, yetimin, öksüzün “sosyal devlet” anlayışıyla, darlık yaşamadığı, çöplüklerde insanların artık toplamadığı, sokaklarda dilencilerin bulunmadığı..
***
*-Eğitimde, öğretimde, işte, aşta, çalışma hayatında “kartvizitlerin ve kapitalin” hükümran olmadığı, hakkın, hakkaniyetin üstünlüğü elde ettiği, adil ve eşit bir sınav sisteminin, bölgeler arası gelişmişlik düzeyiyle bütünleştiği…
***
*-Kimsenin, kimseyle “ayrışmanın, cepheleşmenin” içerisine girmediği, nihayete erdiği, özlemlerin yerine kavuşmanın yer aldığı, hürriyeti kısıtlayan yasakların yaşanmadığı, sevginin, saygının, muhabbetin medeniyetin temel ilkeleri olduğu…
***
*-Teröre, şiddete, öfkeye, kine, gareze, cinayete, katliama, soyguna, rüşvete, hırsızlığa, yolsuzluğa, usulsüzlüklere, adam kayırmalara “meyil” edilmeyen, “bendensin-değilsin” ikilemiyle sahiplenmenin olmadığı..
***
*-Dinin, inancın, dilin, ırkın ve renklerin “tekçi, vesayetçi” bir anlayışın cenderesinde, inkar ve asimilasyona uğratılmadığı, özgürlük kazandığı, yaşamın her alanında “milli ve yerli” olma özelliğiyle serbestiyet bulduğu…
***
*-Aile müessesesini sarsan, batı ve batıla odaklı kültüre meyil etmeyen, tarihsel geçmişine sahip bin yıllık medeniyetiyle, aileyi ve bireyleri “kutsayan” değerleri ön planda olduğu, toplumun cinselliğine ilişkin “DNA’sıyla” oynama gibi gaflete düşülmediği..
***
*-Uyuşturucunun, fuhuşun, kumarın, gayri ahlaki yaşam biçimlerinin sonlandırıldığı, mütevaziliğin her alanda, söz sahibi olduğu, günahın sevaba galebe çalmadığı, huzurun, güvenin, istikrarın temin edildiği..
***
*- Kaygıların, korkuların, endişelerin, gizliliklerin, kapalı kapılar ardındaki hesapların yapılmadığı, ruhsal bozuklukların yaşanmadığı, sosyalleşmenin, şeffaflığı, açık toplum olma özelliğimizin daha çok ivme kazandığı..
***
*-Hayatın her alanında olduğu gibi, toplumun 7’den 70’inde, “umutların” daha bir çok arttığı, sevgilerin büyüdüğü, çiftlerin kindarlığa düşmediği, ayrılmaların yaşanmadığı, aile saadetinin üstünlük sağladığı..
***
*-Anneye, babaya, aile fertlerinin hatırlanıp, sevildiği, saygı duyulduğu, küskünlüklerin yaşanmadığı, örf, adet, gelenek ve göreneklere riayet edildiği,
***
*-Ahlaki “çöküşe neden” olan dizilerin, filmlerin otokontrole tabi tutulduğu, Türkiye'nin aile yapısına özgü yapıtların daha çok olduğu, kitabın okunduğu, akıllı telefonlarla meşguliyetin azaldığı..
***
*-Ve 2023’te yapılacak “Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili” seçimlerinin, dış müdahalesiz, içte kaos üretici hal ve hareketlerin yaşanmadığı, centilmenliğin hakim olduğu, her fikrin ve düşüncenin kendisine özgü temsiliyetle seçime girebildiği…
***
*-Ülkenin ve milletin hayrına, aydınlık yarınlarına vesile olan bir seçim sonucuyla, Türkiye’nin daha gelişen, çağdaş, modern ve küresel güç olma yolunda; kazanım sağlayan..
…. BİR YIL OLSUN..
***
Diyarbakırımız’a dair duamız da şudur;
*-Şehir Hastanesi’nin “yapımı efsane” olmaktan çıkıp, yılan hikayesinden kurtulup, hakikate ve somuta ermede, “temelinin atıldığı”
***
*-Rafa konulmayan, ama “her seçim ve her yönetim” döneminde, mevzu edilen hafif raylı sistemin, ilk harcının atıldığı.
***
*-Şehrin ekonomisine ivde kazandıracak, Diyarbakır’ı Ortadoğu’ya açılan kapı olma kimliğini tescil edecek, Lojistik Merkezi’nin bitirileceği.
***
*-Dicle Üniversitesi’nin arazilerinin işgal altından kurtulduğu, binlerce dönüm arazinin satışına dair kararda, birilerine peşkeş edilemeyeceği, iki hastane adına onlarca hastane yapılacak bir rantın, katıra gitmediği.
***
*-Arazi mafyasının kentin yakasından elini çektiği, suç ve suç oranlarının düştüğü, uyuşturucunun kökünün getirildiği.
***
*-Kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri arasındaki “soğukluğun” giderildiği, kent milliyetçiliğinin söz sahibi olduğu.
***
*-Şehir trafiğinin huzur bulduğu, toplu taşımada kuralların uyulduğu, yaşlı ve engellilerin saygı gördüğü,
***
*-Kent siyasetinde “yeni yüzlerin, yeni isimlerin” söz sahibi olduğu, 2023 seçimlerinde “ehil ve liyakat” ölçüsüyle, halkın benimsediği şahsiyetlerin, aday gösterileceği..
***
*-Yerel yönetimlerde “çoklu maaş” döneminin sona erdiği, özel kadroların tahsis edilmediği, lüksün, israfın son bulduğu..
BİR YIL OLSUN
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN
***
GÜNÜN SÖZÜ
Yarım nefeslik bu hayatta. Sevgiden başka hiçbir şey planlama...