BAŞHEKİM YUTAN HASTANE!…

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Artık nam-ı diğer, Başhekim yutan hastane diyorum!?.. Olmaz mı?.. İstatistikler, bas bas bağırıyor.. Buraya başhekim dayanmıyor.. Gelen Başhekim en az 6 ay, en fazla da dayanabilen, 1.5 yıl!.. Ya görevden alınıyor, ya da kendisi istifa etmek zorunda kalıyor, veya bırakılıyor!?..

***

Öncelikle şunu net ifade etmem gerekir.. Diyarbakır’daki mevcut kurumlar içerisinde, en vahim derecede politize olmuş kurum Sağlık ve de Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi!… İl Sağlık Müdürlüğü ile bu hastane arasındaki çark döngüsü zıtlar hanesinde işlem görüyor!..

***

Diyeceksiniz ki, rantın olduğu her kurum böyle!.. Hele ki milyonluk ihalelere açık olan bir yer ise, politize olmaması mümkün değil!.. Yıllık bütçesine bakıyorum 1 ila 2 milyar liradan bahsediliyor.? Kimi zaman, daha da artıyor..

***

Gel gelelim, Başhekim istifasına.. Doç. Dr. İhsan Solmaz, geçtiğimiz hafta “ailevi nedenlerle istifa ediyorum” dedi!.. Solmaz, 9 ay önce göreve getirilen biri idi!.. Ki, görev süresi içerisinde sağlık alanında yürütülen hizmet odaklı çalışmalarıyla hayli konuşuldu!..

***

Ne oldu da, işler iyiye giderken ailevi nedenler gerekçe olup, istifa etti?.. Solmaz’ın yerine Başhekim Yardımcısı, Doç. Dr. Mehmet Özel atandı.. Özel’e başarılar dilerim.. Ama Solmaz’ın istifasına gösterdiği gerekçe, beni hiç tatmin etmedi.. Bu işte bir iş var. Neyse!.. Zamanla gün yüzüne çıkar?!..

***

Burada, Kadın Doğum Hastanesi’ne, derin bir neşter gerekli, haykırışımı yeniliyorum!.? Çünkü, buradan çok vahim, ürkütücü ve korkunç, iddia ve itham edici bilgiler akmaktadır.. CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun, gündeme getirdiği ölümler, sorgulanmalı!..

***

Hasılı kelam!.. Sağlık, Diyarbakır’da yıllar yılıdır kısır döngü içerisinde, sağlıksız işleyişine, dur denilmeli!. Ve derinden derine, neşter atılmalı.. Ki politize olmuşluktan kurtulsun.. Özüne dönen, kurumsal kimliğine kavuşan, bir mekanizmaya dönsün!..

***

Prof. Dr. Cenan Ekinci’nin, pandemi döneminde Covid-19’a yakalanan hastaların kobay olarak kullanıldığı, iddiası!.. Yargıya intikal etti..? Sonuç ne çıkar, onu zaman gösterir!?.. Tabi Sağlık raporları skandalı da, askıda duruyor!.. Yemek işi de..

***

GERİSİ TEFERRUAT!..

Yılmaz Özdil… Rakı ile alakalı, dizeler kaleme almış.. Salya akıtırcasına, döktürmüş, kendisine özgü!.. Tabi, Kemalizm fikriyatıyla da süslemiş!.. Öyle ki, hızını alamamış işi vatan sevgisine kadar götürüyor..

***

İsterseniz bi bakalım psikolojik vakıa olan Özdil’in dizelerinde, nasıl bir kerameti kendinden menkul, kurgular var?.. Zevat diyor ki;

 

***

“Rakı içki değildir.. Rakı, vatan sevgisidir.. İki tek attığım zaman; “n’olacak bu memleketin hali” diye, sorulmasının sebebi, ondandır!.. Vatan sevgisidir.. Rakı ciddi iştir, yalanı kaldırmaz.. Türkiye rakıdır, rakı Türkiye’dir!…”

***

Hay bin kunduz!.. Düşünün, bu zat-ı na muhteremin, mürekkebi yıllar yılı, nasıl bir zehirleme yaptı?!..  Ne kalemler, sallayıp, durdu.. Çağdaşlığı da, uygarlığı da, inanç ve kutsal, ulvi değerleri de, iki tek rakıya boğduran işte bu bidon tenekeli kafa..

***

Ne hazindir ki  onun bağnazlığına da, hep alkış tutuldu.. O ki, Milli iradeyi göbeğini kaşıyan adam olarak gördü!!.. Seçmeni pervasızca hakir gördü. Hakaretler içeren sözcükler de dizeleyip, durdu, ancak prim verildi..

***

Atatürk’ün ismi üzerinden, servetler kazandı!!.. 2 liralık bir kitabını, 2 bin liraya kakalattı. Kuvayı milliye dedi, akan sular durdu!.. Postallar emrine girdi.. "Rumlar öyle meze yapar ki, Kıbrıs'ı veresin gelir" dedi!.. Dediği mezeler için, kuyruklar oluştu…

***

Maalesef Atatürk sevdasıyla kemalizmin hizmeti olundu.. Ve yıllarca, bunların gözüyle, fikriyle, zihniyle, ülkeye ve millete bakılıp, duruldu.. Ne idoller, ne idoller!?. İçem içem deyip, beğendiniz!?..

***

Dönelim, rakıya!.. Mevzu, Özgür Özel’den çıktı.. Ne demişti, “iktidar olursak rakının bir litresini 140 liraya indireceğiz”..  Bu seçim vaadiyle, dostluğu bozulan, Özdil’e de fırsat oldu galiba!. Ki Rakı sevgisi üzerinden, öpücükler attı.. Yani rakı geldi, kavga bitti!?.

 ***

Boşuna söylenip durmuyoruz, Atatürk’ü kendilerine kalkan edip, Kemalizmden beslenenler.. Onlar için söz konusu rakıysa, gerisi teferruat!.. Öyle ya devrik Liderleri Kılıçdaroğlu ne diyordu; “Bizim siyasetimiz rakı sofrasında, kimlik bulur?”..

***

“BİR CAHİLLİK YAPMIŞLAR?”

Haberiniz oldu mu!?.. CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’ün çakarlı lüks aracı faka basmış!.. Cip’te 2 milyon liralık kaçak elektronik, sigara ve aparatları ele geçirilmiş!.. Gözaltına alınan iki kişi, ifadelerinin ardından bırakılmış!..

***

Vaziyet, kamuoyuna yansıyınca da, Ün soyadına yakışır bir ünlülükle savcılığa gitmiş, danışmanları hakkında suç duyurusunda bulunmuş!.. Gelen eleştirilere de, her zamanki gibi Atatürk’ün ipine sarılarak, ilkeler ve hedefler doğrultusunda hizmet ediyorum demiş!..

***

İyi hoş, güzel de!.. Atatürk’ün ilke ve hedeflerinin kaçakçılıkla ne alakası var?..  Bir de, haberim yok derken, danışman ve şoförlerinin yaptıklarına da bizim çocuklar bir cahillik yapmışlar libasını giydiriyor..

***

Denirya vay da vay!.. Bu ülkede nice bizim çocuklar türetildi?. Gelenek haline geldi, suç ve suçluların ekseriyetine giydirilen bir cahillik yapmıştır libası!  Söz konusu lüks cipin Bulgaristan’a giriş ve çıkışlarıyla alakalı, detaylar geldi..

***

Rakamlara bakılıyor.. 2024 yılı içerisinde tam 61 kez, söz konusu araç, Bulgaristan’a giriş-çıkış yapmış!.. Tabi araçta ele geçirilenlerin TL tutarına bakıldığında, 2 milyon lira.. 61 kez cahillik yaparak giriş çıkış yaptıklarını, çarptığımızda, 120 milyon liraya tekabül ediyor..

***

Cahillik yapmışların GBT’lerine bakalım, başka var mı?… Neler yok ki?.. Polis Şeyda’yı şehit eden, katilden daha çok suç dosyasına sahipler.. Yaralama, uyuşturucu, hırsızlık, mala zarar verme, resmi belgede sahtecilik!.. Onlarca suç dosyası..

***

İşin tuhafı, Ün’ün olup-bitenden haberinin olmadığı iddiası!?. Lüks Cip’i 9 ayda 61 kez Bulgaristan’a gidip-geliyor, ama haberi yok!?.  Velhasılı kelam, cahillik de cahillik!.. Bu cahiller, bir önceki yıl kaç kez Bulgaristan’a gidip-gelmişler!.. Merakım bu!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Kirli çarkın yeni libası, bir cahillik olmuştur…