BİR GARİP HALLER YAŞANIYOR?..
Ne yazık ki öyle!.. Eee, mekan Türkiye olunca, her an herşey olabiliyor?.. Artık, ne ürkütücü, ne sürpriz, ne de şaşırtıcı gelmiyor olup bitenler?!.. Vakıalara ahali kendine özgü şekilde, artık şerbetli.. Lakin, çözülemeyen tek şey muhatapların ve sorumluların, her dönem deve kuşu takılma halleri?!… Hadisede “en son duyanlar, haberdar olanların” kendileri çıkmaları!.. Ne hikmetse!!!..
***
Malum bugünlerde Ankara’da iki farklı rüzgar esiyor.. Bir tarafta siyaset!.. Ki, Erdoğan-Özel görüşmesiyle ivme kazanan yumuşama mı, normalleşme mi adı her neyse, farklı tanım ve kavramlar yüklense de, bir bahar havası var!.. Giderek de kalıcılığa doğru meyil ettiği gibi, toplumda da karşılık buluyor!.. Birileri olumsuzluğa evirmek istese de!. Ne diyelim çağın trol örgütleri bunlar!.. Ama halk farkında..
***
Peki diğer tarafta ne var?.. İşte o çok derin bir işleyiş içinde kendini konumlandırmış!.. Başkentin dehlizlerindeki bürokrasinin içerisindeki şer yapılar yeniden hortlama adına, kendisine göre organizasyon içerisine girdiği söyleniyor!.. İki haftadır konuşuluyor Ankara Emniyetinin içindeki siyasetin bahar havasını alt üst edebilecek, fırtına kopartan, organizeli işlerin içerisine girildiğine dair çıkan haberlerin yankıları!…
***
Mesele Organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın gözaltına alınması, sorgulanması ve yargılanması evresinde, vücut bulan 17-25 Aralık hadisesi gibi bir kumpas organize ediliyor?… Meğer ki, mevzuu sıradan bir suç örgütü veya mafya hadisesi ekseninde gelişmemiş?.. Peş peşe düşen haberler çok şey söyletiyor. Ankara Emniyeti'nde, siyaset ve siyasetçilere derin bir operasyon hazırlığı içinde olan bir yapı varlık göstermiş…
***
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Şube'den sorumlu Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan… Önce açığa alındılar!.. Sonra ev ve işyerlerinde aramalar yapıldı.? Şimdi gözaltı işlemi.. Yazıya nokta koyarken gözaltı sayısının arttığı bilgisi geldi.. Aylardır, müfettişler de karargah kurmuş, ama ciddiye alanın da olmadığı söyleniyor… Nerdeyse bir yılı geçti..
***
Yansıyan bilgilere göre, M7 diye tipik FETÖ yöntemi olan gizli bir tanıktan söz ediliyor. Adı Serdar Sertçelik... Mafyatik Ayhan Bora Kaplan'ın ikinci adamıymış. Tutuklanmış ve 17 sayfalık bir ifade vermiş. Gizli tanık olduğu için de elektronik kelepçeyle serbest bırakılmış. Bu arada vurulmuş ve yurtdışına kaçmış. Şu an nerde olduğu bilinmiyor?.. Birileri uçurttu mu?..
***
Mafya aparatı olan Sertçelik'in şu iddiası, hal-i hazırda ortalığı kasıp kavuruyor.. Dediği şu.. "Eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ, Abdülhamit Gül, Milletvekili Mücahit Aslan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Sadık Soylu olmak üzere bu kişilerle ilgili şablon oluşturulacak. Gizli tanık olarak ifademe bu isimleri eklememi istediler."
***
Bu iddialar ve eksenindeki gelişmeler, ne kadar doğru, ne kadar abartı ve gerçek dışı olduğunu kestirmek zor!?.. Ancak FETÖ’nün geçmişteki organizeli işlerine bakıldığında pek de, yabana atılacak gibi değil, olup-biten.. Hedef Erdoğan ve AK Parti hükümeti mi, henüz arka planı tam olarak ortaya çıkmış değil.. Ama meyil ediciliği bile ürkütücü!.. Çünkü, uzun süredir, AK Parti üzerinden Türkiye’nin dışarıya kirli bir resminin gösterilmeye çalıştığı biliniyor..
***
Nitekim, bir kısım medyanın bu konuda inanılmaz bir çaba içinde olduğunu görüyoruz!.. Özellikle dış istihbarat örgütlerinin nam-ı hesabına faaliyet gösterenlerin bu ve benzer hadiselerle alakalı ortaya koydukları senaryolar ve ürettikleri algısal beyin yıkama, herkesin malumu!!.. Garip olansa bütün bunların onca vartayı atlatan, AK Parti'nin tek başına iktidar olduğu bir zaman diliminde yapılıyor olması düşündürücü?…
***
Peki siyasi kulvarda bunun yansıması nasıl?.. Muhalefet suskun.. Bahçeli “bu bir darbe girişimidir” diyor.. Ki ilk kez bir siyasetçi tarafından adı konulmamış böylesi organizasyona isim konulmuş olundu?.? Ancak yaşanan ve yaşatılanlara bakıldığında, siyasetteki yansıması der demez insanın aklına çok ama çok deli sorular getirmiyor değil?.. Hayırdır arkadaş ne bu tezgah!!…
***
Eğer ki bu vakıa bir darbe girişimi ise!.. Ve kapsamlı bir yapılanmanın deşifresini içeriyorsa!.. Bu hadiseden kazara, ya da sınır dışına kaçan bir mafya aparatı ismin beyanıyla haberdar olmamız, sizce bir tuhaflık içermiyor mu, bir gariplik yok mu?… Hadi ya dedirtmiyor mu? Kaldı ki, bu kumpas hareketi nerdeyse bir yıl önce gündeme gelen bir dava ile başlamış.
***
O kadar zaman, o kadar soruşturma, o kadar ifade alınmış!.. Sormazlar mı, o günden bugüne devletin ilgili birimleri ne iş yapıyordu? Firari FETÖ’cüler, Alman ajanları sosyal medya üzerinden enva-i manipülatif bilgiler yayarken kimseler de dönüp sormadı mı” bu adamlara bu dosyaları kim servis ediyor, ya da nasıl ulaşabiliyorlar, böylesi bir yapılanma nasıl oluyor da emniyet içerisinde varlık göstermiştir” diye?..
***
Kar topu misali, büyüyen mevzuya farkındaysanız iki haftadır, konuşuluyor tartışılıyor!.. Ki hala bir kesim suskun!… Deve kuşu misali kafalar kuma gömülmüş… Sormak gerekmez mi, siyasetten, bürokrasiden, basından bir Allah kulu da çıkıp neden bu şaibelere dikkat çekilmedi, çekemedik, yine gaflet ve delaletin çukurunda kalıp durduk demiyor?!..
***
Komplonun enva-i hali konuşulurken bile sessizliğini koruyanların olması tuhaflık içermiyor mu?.. Kaldı ki, Bahçeli “bu girişim, birkaç emniyet müdürünün açığa alınması ile geçiştirilemez” sözüyle hareket edilirse?… Peki o zaman emniyet müdürlerinden daha fazlası kim ya da kimler var? Bu darbe girişiminin başka nerelerde uzantıları var? Ve en önemlisi komuta merkezi neresi bilen var mı?
***
Önceki gece Erdoğan, Adalet Bakanı ile MİT Müsteşarını, külliyeye çağırıp görüştü.. Yazıya nokta koyarken, haber geldi.. Görüşmelerin ayrıntıları henüz dışarı yansımadı.. Ama ana konu bu minvalde olduğu için; merak yüksek!!.. İş ciddi, mevzu derin, hesap kapsamlı?..
***
Görünen o ki, bu komplo, birden çok grubun kullanıldığı bir tür hibrit operasyon olarak tasarlanmıştır ki; dehlizlerdeki dalgalanma ciddi!!.. Erdoğan’ı grup Toplantısında bir şeyler bu noktada konuşur diye bekleniliyordu.. Özellikle detay verme noktasında.. Ama detaya girmeden, kısmi konuştu.. FETÖ yapısına dikkat çekerek, “Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz" dedi. Bir de bürokratik vesayete değindi ve dedi ki; “Çetin mücadeleler sonucu gerilettiğimiz bürokratik vesayetin nüksetmesine fırsat vermeyiz.”
***
Demek ki, mevzu çok derinlik arz edici.. İlginç bir gelişme de; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile alakalı, haberler!.. Kimi basın kuruluşlarınca servis edildi; “Yerlikaya Külliyeye” çağrıldı diye.. Sonra, bu “çağrılma haberi” yerinden, yalanlandı.. Böyle bir çağrı ve görüşme yok!.. Fena bir kafa karışıklığı serüveni içerisindeyiz!?.
***
Hasılı kelam, bu işin aslı astarı nedir, ucu nereye dayanacak bekleyip göreceğiz!? Tabi “kukla ve kuklacılar kim?”.. Daha kafa yorucu merak içeren soru; gizli tanık Serdar Sertçelik, emniyet içinde kumpas kurdukları iddia edilen ekiplerle anlaşıp istenilen ifadeyi vermiş olsaydı, ne olurdu?… İşte bu çok, ama çok merak ediliyor..
***
ÖZEL’LE GÖRÜŞME..
Siyasetteki normalleşmenin devamlılığı noktasındaki beklenti, “Erdoğan, Özel’le” görüşecek mi, iade-i ziyaret ne zaman yapılacak?.. Dün sıcak gelişme olarak bu soruların yanıtı, muhataba soruldu?.. Erdoğan’dan gelen yanıt.. "Yakın bir zamanda iade-i ziyaretimi yapacağım."
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Devletin kılcal damarlarını zafiyetler, kemirgenlere açık hale getirir!..