BİR ŞEYTANİ HESAP VAR?
Sizin de, dikkatinizi çekmiştir! Malum Sokak Hayvanlarını Koruma yasası, gergin, tartışmalı, kavgalı, yumruklu, meclis işgali hadiseler yaşandıysa da nihayetinde, sübuta erdi. Ki, niha-i yasallaşması, bir hafta bile olmadı! Ancak yasanın ikmal evresinde olduğu gibi, uygulama başlangıcı vahşeti ve vahşiliği sergileyen hadiselerle, yeni bir boyuta taşındı!.. Hali hazırda ortalık, toz duman!
***
Basına yansıyan, görüntüler! Ve bilahare Hande Yener’in sahiplendiği sokak köpeğinin yaşadıkları! Vahşet ve vahşiliği sergileyen bir durum! Sanki bu yasa ile sokaktaki hayvanları katledin, öldürün, yaşatmayın, ölüm fermanı vermiş gibi görüntü sergileniyor! Adam, serseri mayın gibi elinde av tüfeğiyle köpeğe kurşun yağdırıyor! Hayvan delik deşik!
***
Kan revan içerisinde! Durumu gören vicdan sahibi insanlar, hayvan hastanesine götürüyorlar. Veteriner tedavi ediyor. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerin ardından, sahip çıkılıyor. Şimdi sıcak bir yuvası var. Ancak hayat ve yaşadıkları, o kurşunların bıraktığı sakatlıklar, elbette bir ızdırap ve iz olarak kalıcı olacak. Lakin yaşananlar salt bu değil!
***
Son bir kaç gündür sanki organizeli bir şekilde, sosyal medya ve muhalif kanat noktasında, köpek ve kedi öldürmeleri yaygınlaştı! Tüfek mi, tabanca mı, kasatura mı, bıçak mı eline geçiren, sokak hayvanları avına çıkmış gibi katlediyor. Vicdani ve insanı duygu taşımadan, öldürüyorlar! Toplu mezarlar da çıkmaya başladı! Ve hepsi meçhul!
***
En canisi, üç kedi yavrusunu katleden adam! Bıçaklarla, tekmelerle öldürüyor! Neyse ki, yargı ensesine yapışıp tutukladı. Şimdi cezaevinde ibret-i alemlik. Bakıyorum, Diyarbakır bölgesinde de benzer hadiseler vuku bulmaya başladı. Yani bilinçli ve organizeli bir şekilde, ülke ve millet, köpek katliamcısı olarak lanse edilmek isteniliyor.
***
Ve bu lanse üzerinden kabuk bağlanmış birçok hadise de kanatılmak isteniliyor! Yasayla alakalı gerilim atmosferi geliştiğinde demiştim, siz hala anlamadınız mı? Çünkü buradaki gaye üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Nitekim görünürde yaşananlar tamamen, ülkeyi iç siyasi kaosa sürüklemektir. Başka da gaye söz konusu görünmüyor!
***
Yoksa mevcut yasanın hiçbir yerinde, satırında, maddesinde sokak hayvanlarını öldürün gibi bir ibare yok. Köpeklere nişan al, ateş et, öldür, ya da kediyi bıçakla, tekleme, öldür. Ne toplu zehirleme, ne de toplu öldürmek! İkmale getirilen bu vahşiliğin, caniliğin, zalimliğin, vicdansızlığın, gaddarlığın, zerre-i miskal, çıkarılan yasayla alakası yok!
***
Hesap başka! O da, yasa üzerinden bağcıyı dövme gayretkeşliğidir! Kullanılan siyasi, itici, kutuplaştırıcı dildir. Fikir de değil. Bir ağaçtan, ihtilal çıkarma gayretinin vaki oluşuyla, buradan bir köpek katliamıyla sokakları nasıl terörize edebiliriz, aklı devrede! Her türlü şeytani hesabın halk deyimiyle iştahını kabartıcı hale gelindi…
***
Demem o ki, bunun önü alınmalı! Aksi takdirde, domino taşı misali, yayılmacı hale gelir ki, iş işten geçer?. İvedilikle, özellikle de siyasiler! İktidar da, muhalefette, net bir tavır alarak, kendilerinin kışkırtmalarıyla oluşturdukları girift iklimi ve mevzu üzerindeki çatallı dili, terki diyar etmeliler! Toplumsal uzlaşı mesajını vermeli, acımasızlığa meyil edene de tavizsiz, müdahale edilmeli!
***
Hükümetin yapacağı şu; Sokak hayvanlarına karşı girişilen bu zalimliği, caniliği, vahşiliği, toplu katliamları, öldürmeleri zerre-i miskal tasvip etmediğini yasada, mevzuatta, kanunda yerinin olmadığını bunu yapan her kim olursa olsun, en ağır ceza-i müeyyideye çarptırılacağını haykırmalı ve uygulamaya da koymalıdır!
***
Yasaya muhalif olan, Ki iktidara muhalif olan siyasi kanatta aynı duyarlılık içerisinde tavır sergilemeli. Ve demeli ki, karşı çıktığımız yasanın hiçbir yerinde, sokak hayvanlarına karşı bir zalimlik, canavarlık yok! Bunu yapanlar suç işliyorlar, cezası var, kimse de bizde olup-bitene rıza göstermiyor, göz yummayız!
***
Hâsılı kelam! Yasanın ikmale geldiği ilk gün itibariyle söylediğim gibi hiç bir yasa, kanun, yönetmenlik “toplumsal uzlaşıyı” ikmal etmez. Muhakkak ki, bir arıza-i durumu vardır. Ve katılım göstermeyen kesim de söz konusudur. Ancak tartışmalı da olsa, yönetimler elinde o yasa, kadife misali benimseyici olur.
***
Sokak Hayvanları yasası da, bu minvalde, vücut bulmalı. Sokakları terörize eden, hayvanlara karşı, zalimlik, gaddarlık, vicdansızlık sergileyenlere karşı, topyüken bir tavır konulmalı, suç işlediklerini en yüksek dozaj ve müdahaleyle bildirmeli! Eğer bu sağlanırsa, o organizeli Türkiye’yi ve insanlarını köpek katliamcısı gösteren zihniyetin iştahını kapatır, midesine oturtulur. Şeytani plana aman dikkat!
***
ÖZEL OKUL FİYATLARI…
Okul kayıtları, öğrenci servisleri derken, önceki gün, tanıdık bir isim aradı. Bir öğrenci velisi… Ama aynı zamanda bir eğitimci. Geçmişte de idareciliği de olmuş biri. Diyarbakır’daki özel okulların öğrenci başına biçtiği ücretten söz ederek tepkisini dile getirdi.
***
Bir dizi özel okul sıralayıp durdu. Yani marka isimler de var. Ekonomiksel kayıt dışılığa dikkat çekerken şu sorunun yanıt bulmasını istedi. Öğrenci Velisi Eğitimci dostun sorusu şöyle;
***
“Özel okulların rayiçleri çarşı-pazardaki keyfiyet etiketi gibi. Her okul kendisine özgü nasıl fiyat belirleyebilir ki? Yasa var, mevzuat var. Ama takan yok. Ağzını açan 300-500 hatta bir milyon isteyen var! Ve hepsi kayıt dışı”
***
Soruya ek olarak, “Yeme, içme, servis eklenince, bu fiyatlar iki katına çıkıyor” dedi. Ve ekliyor. “Bir de eğitim ve öğretim döneminde, özel harcamalar var ki, soygun misali! Bunun bir ekonomik takibatı, soruşturması, tahkikatı, nizamı yok mu”.
***
Serzeniş içeren sorular hayli uzun... Özetle eğitimci ve tecrübeli bir idareci olan velinin cevap aradıkları sorular bunlar. Biz de sorumluluk karinesi içerisinde ses olduk. Bakalım ilgililer bu konuda ne derler ve neye dair tahkikat geliştirirler!
***
Bu arada, kimi marka olmuş özel okulların işleyişlerindeki, kayıt dışılıktaki serileriyle alakalı aktarılan bilgiler var ki maazallah delirtiyor. Onu da bir başka fasılda ikmal ederiz, sohbet konusu olarak. Şimdilik öğrenci başına biçilen fiyat…
***
Tabi, yarın ki yazımda soru ve cevap mahiyetinde, özel okulların, eğitim ve öğretim yılı başında, gerek yeni öğrenci kaydı, gerekse de devam eden öğrencinin ücretinin, hangi kriterlere göre belirlendiğini aktaracağım… Bilgilenmekte fayda var.
***
AH ŞU KOLTUK VAR YA!
Evet ya, kamuda ne menem bir şey! O’nu kapmak için, enva-i takla atılır. Tıpkı bu resimde yazıldığı gibi. Resim, Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yoğun Bakımından! Paylaşan SES Şubesi.
***
Ne yazıyor paylaşımdaki resmin üzerinde; “Koltuk kapmak için Ankara’da kapı kapı gezenlerin emekçilere layık gördüğü koltuk” Eee ne diyeceksin hakikate karşı “el hak” demekten başka…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Vicdanı körelmiş karakterden, merhamet beklemek ne kadar insani olabilir ki?
