DEĞİŞMEZ, TİYATRO!…
Ne değişimi arkadaş; “köklü değişim şart..” Yoksa, ne mümkün ahali böylesi bir tiyatro seyrinden, kendini mahrum bıraksın!.. Ya değişim, ya tiyatro!.. Vallahi parti tabanı “değişim” diyor.. Hem de “topyekün, kökten, alayını temizleyerek, bu değişimin ikmale gelmesini” istiyor.. Yani firesiz, zerre-i miskal, kalıntı bırakmadan..
***
Ama gel gör ki; değişime direnç gösterenler var.. Onlar da, tiyatro sahnesinin oyuncuları?.. Yüksek bir mahirliğe sahipler, kendilerine has senaryoları tatbik edip, “illa ki tiyatro” diyorlar..? Bi hatırlayın.. 14 Mayıs öncesi, üç zat-ı muhteremin, dört köşe masa etrafında, verdikleri pozların, yayınlanan videosunu.. Kollar sıvanmış, yakalar açılmış, üzerlerindeki beyaz gömlek, göz alıyor..
***
Bir yanda bay Kemal.. Solunda Ekrem bey.. Sağında da, Mansur bey.. “CHP gümbür gümbür iktidara geliyor, biz de başa.. Erdoğan devri kapanıyor” diyorlardı.. Bir de, birbirlerine iltifatları vardı.. Kemal bey;… “Sizleri çok ama çok seviyorum, evlatlarım.. Siz artık, benim yardımcılarımsınız..” Ankara ve İstanbul’u boş koymuş başkanlar da, “Cumhurbaşkanı yardımcılığı” hayal sarhoşluğuyla; “Evet baba, seninleyiz..”
***
Hele ki, 14 Mayıs akşamı yazdıkları senaryo ve sergiledikleri sahneler; “milyonları kendilerine”kilitleyerek, reyting rekorları kırdılar.. Olmaz mı?.. Yarım saatte bir farklı bir “skeçle” ahalinin huzuruna çıktılar.. Ekrem mi, Mansur mu “ver coşkuyu, ver coşkuyu” ritmiyle.. Ne de; Kemal Bey’i milletin gözünün içine baka baka, “Cumhurbaşkanı ilan etmişlerdi?”.. Hitapları sevgili babadan çıkmış, her cümlenin başında “Sevgili cumhurbaşkanımız” eklenmişti..
***
O gece, çok konuştular!.. Peki ya, onların “Baba Kemali” Kemal Bey ne yaptı?.. Onlardan geri mi kalır?.. O da ikide bir “saklambaç” oynadı.. En sonunda, ilkokuldaki müsamere gibi elinde bir kağıtla sahne aldı, okudu ve kaçtı?.. Peki, o gece için!.. Ki 28 Mayıs’a kadar geçen iki hafta içerisinde; “ortaya koydukları tiyatroda” kırdıkları potlar açısından bir özür beyanları oldu mu?.. Hayır.. Ki hala bekleniliyor; o özür!…
***
Neyse ki, ders almışlardı ki; 28’inde aynı tiyatro, beyaz gömlekli, yarım saatte bir skeçler, sahnelenmedi?.. Sabit kalındı, Öztrak sözcü kesildi.. Ama en çok koyan; “altılının aynı gece farklı mekanlarda” olmaları?!… Şimdi sergilenen ne!?. Bu kez “değişim de, değişim, köklü değişim” kurgulu senaryo, sahneleniyor.. Kaldı ki; seçmen, partili, parti içerisinde çığlıklar atılmasına rağmen; değişim kurgulu siyasi sömürü oyunu oynanıyor..
***
Bir taraftan, “seçim sonuçlarıyla alakalı hezimeti” unutturmak istiyorlar.. Bir taraftan da, “altılı ve üçlü masanın” maya tutmayacağı gerçeğini örtmeye çalışıyorlar.. En önemlisi de; Ankara ve İstanbul Belediyelerindeki “işbilmezlik, vasat yönetimlerini” gizlemeye çalışıyorlar..
Dün de, buradan aktardım!.. Nasıl da, 4.5 yılı heba ettiler.. Ama kimse sormuyor?!.. İşte dokunan da burası; neden hesap sorulamıyor ya da sorma cesareti ortaya konulmuyor?.. Maalesef… Öyle ya, fondaşladıkları ne de keramet üreticiler.. Mamanın sahibi fena, oynatıyor onları.. Bırakın öksürmeye, bir yere ihtiyaç molası bile; “manşet haber” servisinde, yerini alıyor…
***
Neyse!.. Kala kala bir kaç ay kaldı.. Yerel hizmetleri icrada, belediyecilikte faaliyet göstermenin dışında, her türlü siyasi mezeye maydanoz olmaya meyil edici zevatların suyu fena ısındı.. Kurtuluş an meselesi.. Kaldı ki, bu seçimde kendilerine madik attıkları masa altlarındakiler de; “yok artık öyle beleş oy” diyorlar.. 11 İl’de biz de aday göstereceğiz.. İstanbul'da, Ankara, Adana ve Antalya ile Mersin.. O zaman görürsünüz, günün ne olduğunu?..
***
Hasılı kelam ne Türkiye demokrasisi, ne siyasi hayatı, ne de ülke insanı; “böylesine tiyatro, böylesine kurtarıcılık, böylesine yönetimsel anlayışın boş tenekeleriyle” boğuştuğu görülmemiştir. Görünen o ki, tüm bu yaşananlar tarih sayfalarına not, olarak düşecek.. Ve notun ana başlığı da, şu olacaktır.. “Günahkarlar” diye..
***
DEĞİŞİME GELİRSEK…
Şunu net ifade edebilirim ki; CHP’de “değişmeyen tek şey var” o da “değişememe..” Yani hiçbir şey değişmez.. Kemal bey “koltuğu bırakacak” gibi görünmüyor.. Ki, iddiaya girmiştim; o koltuğu ancak ve ancak “hak tecelli ettiğinde, ya da geldiği gibi kasetli bir hikmetle, ikmal olabilir..”
***
Velev ki değişse de, “yaz yağmuru” misali bir serinlik verir, parti içinde ve tabanında!.. Yüzler güler, mutluluk rüzgarı eser.. Ama herşey o kadar.. Gerisi her kim gelirse gelsin, Bay Kemal’in bıraktığı yerden, devam eder.. Çünkü, CHP’nin sorunu kişiler, gelen-giden yapılar değil; tamamen bünyesinde barındırdığı değişmezlerin, yarattığı problemlerdir..” O problemlere de, gelen gidenler yönünde “gömlek değiştirmeden” öteye etkisi olmaz..
***
Bir asırdır bir santim dahi uzamayan, kendini değiştirmeyen, değişimleri de köstekleyen bir anlayışın hakim olduğu CHP tarikatından; beklenen hiçbir şey olmaz!.. İzzet ustanın dediği gibi; aklı da, mevkutesi de özünden olmayanın kendisine faydası olmayacağı gibi, ahaliye, milletine, devletine ne hayrı dokunabilir ki; zarardan başka!..
***
KİM NE DİYOR?…
Kemal Kılıçdaroğlu… “Hiç kimse unutmasın gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir, kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin..”
***
Ekrem İmamoğlu.. Değişim şart menzile yürüyeceğim. Herşey İstanbuldan ibaret değildir.. "Değişimi sadece ben değil, toplum istiyor. Kulağını buna tıkayarak yol yürümek olmaz..”
***
Özgür Özel.. "Sorumluluktan da fedakarlıktan kaçmıyorum. Kaybeden takımda santrafor olmak yerine şampiyon olmak isteyen takımın her mevkiinde olabilirim
***
Gökhan Aydın.. “Biz eğer kırsal alandan oy alamadığımızı düşünüyorsak olan o koltuğu iptal mi etmeliyiz, yoksa oraya uygun bir arkadaşımızı mı yerleştirmeliyiz?'
***
Engin Altay.. “Çekilmeyi bilmek lazım”ı kendisine de söyledim. Kendisi için “Sen çekil” diye söylemedim ama “Ben 10 yıl yaptım. Çekilmeyi bilmek lazım” dedim. Ayrıca meclis grubunda da söyledim.”
***
Tüm bunlara dair tek sorum var.. O da şu.. “Bu parti yönetimi mi, bu parti teşkilatı mı, bu başkanlık yarışı içerisine girenler mi, ana muhalefet kimliğiyle, muhalefet yapacaklar?”.. Yanıtını bilmem, ama bolca çekirdek çitlemek için hazırlık yapın.. Çünkü, CHP’deki curcuna yüz yılın curcunası patentini almaya aday!…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Anketlere göre, siyasetin en büyük tarikatına sahip CHP!…