DİYARBAKIR’DAN NOTLAR..
Dünkü yazımda, Diyarbakır’a özgü genel bir durum analizini yapmıştım.. Temizlikten, toplu taşımaya, sosyal yaşamdan, kültürel faaliyetlere kadar.. Okur ve kent ahalisinin serzenişlerini de, katarak, dile getirmiştim.. Ve; ilgililere de duyurulur demiştim.. Duymuşlardır.. Nitekim sahada bir hareketlilik var; görev sorumluluğu noktasındaki hassasiyetlerinden dolayı da teşekkür ediyorum… Her ne kadar asli görevlerini yerine getiriyorlar ise de, bilahare konuşacağız!..
***
Gelirsek sıcak ve taze mevzulara ait notlara!… Toplu Taşıma’ya zam geldi.. Minibüs ve halk otobüslerinde tam bilet; 10 lira.. Karar Bayram öncesi alınmıştı, uygulama bayramdan hemen sonra başladı.. Dün itibariyle Ekmeğe de zam geldi.. 400 gramlık ekmek, 10 lira.. Diyarbakır’a özgü, 600 gramlık ekmek ise 15 lira oldu.. 200 Gramlık somun, 5 lira.. Ev ekmeği pişirme ücreti ise; 4 lira..
***
Vatandaş öfkeli ve tepkili!.. Artık haftalık, günlük zam periyodiği içerisinde; feryat figan!.. Haksız değil.. Yerden göğe kadar da haklı.. Ama karşı tarafı da dinlediğinizde, ona da hak vermiyor değilsiniz.. O da kendince haklı…
***
Haksız olan; “hayat pahalılığına” somut ve kalıcı, önleyici bir çözümün, formülün ortaya konulmayışı!.. Onun için, zorunlu bir istikamet içerisinde kemerleri sıkacağız, tabanları da yağlayacağız!… Söylenecek söz; bizi bu hale getirenler utansın!?.
***
Daha önce çok yazdım!.. Ama ilgili ve yetkililer, siyasiler ve kentin dinamikleri günün konjonktürüne göre tavır aldıkları için, fransız takılmışlardı.. Demiştim ki; Türkiye’nin Ortadoğu’ya kapısını aralayan, Güneydoğu’ya hitap eden, Diyarbakır’a THY’nin alt taşeronu Anadolu Jet, uçuş ve uçak kotasında üvey evlat muamelesinde bulunuyor diye!…
***
Nüfusu 2 milyonu geçen!.. Bölge illerinde sirkülasyonuyla katlanan, Irak ve Suriyeyi de göz önüne aldığınızda bu nüfusa, 34 uçak seferi yetmez.. Trabzon’a her ilden, direk uçak var iken, 140’ın üzerinde uçak seferi yapılırken.. Diyarbakır’ın Ankara, İstanbul ve İzmir’e bir tek direk uçuşu var.? Ki o da sınırlı sayıda.. Kaldı ki, bölgedeki altı ilin toplamı daha Trabzon’a olan uçuş sayısına yetişmiyor…
***
DTSO Başkanı Mehmet Kaya nasıl olmuşsa söze gelmiş.. “Ayırımcılık istemiyoruz” diyerek tepki vermiş… Umarız!.. THY yetkilileri.. Ve tabi ki yeni seçilen siyasilerimiz bu “uçak ve uçuş kotasına” ilişkin, negatif ambargoya neşter atarlar.. Ha bir de bilet fiyatlarının “uçuk rakamlara” ulaşması da, ayrı bir sömürü!… Diyarbakır ahalisinin yüksek dozajlı sesiyle; ma biz de uçmak istiyoruz neticesi hasıl olur!..
***
SAĞIRA YATILMAZ!…
CHP’deki değişime dair, hakikatten kimse kaçamaz!.. Ki bu realite ve somut durum “seçim kaybeden” tüm partiler için geçerlidir.. O da şudur; “hiç kimse sağıra yatamaz.?” Hiçbir şey olmamış gibi davranamaz, kafasını da kuma gömmemiz!..
***
Kaldı ki, CHP için bu daha bir sorgulayıcı.. Şeflik ve dipçik dönemini saymaz isek.. Cumhuriyet tarihinden bu yana ilk kez iktidar olabilme şansına, bu kadar yakın oldu.. Ki ne diyor seçmen ve partide değişimin olmazsa olmaz olduğunu ifade edenler..
***
Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel yönde toplumun alabora olduğu!.. İktidarın 21 yıllık yıpranmışlığı.. Ve hayat pahalılığının.? Ki “tencere iktidarları” götürür realitesinin vücut bulduğu bir ortamda; “biz bu seçimi bile kazanamadıktan sonra, hiçbir seçimi kazanamayız”..
***
Mevcut hal, hiç de iyi bir hal değil.. Kaldı ki; “muhalefetin alayı” bir olmuşken, masalar kurulmuş, ulusal ve uluslararası güçler işbirliğine girmişken. Sosyal medya bu kadar “cansiparane” dostlukla, her türlü “kazandık” organizasyonuyla, operasyonlar çekerken!..
***
Zaten değişimin çığlığını attıran da, söyleten de yazıp, çizilmesine vesile olan da bardağı taşıran damlaların; ikmalidir.. Kimse de bunda haksız değil.. Haksız olan; sağıra yatanlardır… Tarihin en hiddetli ve şiddetli muhalefet işbirliği; 14 ila 28 Mayıs’ta gördük?!
***
Tarih sayfalarını çevirdiğinizde; benzer durumlar yaşadığımızı söyleyebiliriz!.. Örnek verirsek, merhum Menderes!.. Ki, idamıyla son buldu.. Ha keza merhum Özal.. Ki merhum Erbakan.. Ancak, Erdoğan’a karşı muhalefetin hiddeti de şiddeti de, nefreti de diğerlerine rahmet okutuyor…
***
Menderes ve Özal’ın dışındakiler; kimi şapkasını aldı, kimi bavulunu alıp, “teslim bayrağını” çekti.. Ama Erdoğan öyle yapmadı.. Çetin bir direnişle karşı durdu.. Şiddete prim vermedi, şantaja tehditlere boyun eğmedi, nefreti de, şovenizmi de ezip geçti, arkasına bakmadı!..
***
Neyse!.. Hep ifade ederim.. Bu muhalafet ahali için bir bela, ama Ak Parti için bulunmaz bir nimet ve şans.. Çünkü, her seçimde “iktidarı altın tepside” sunuyor.. Yoksa kulislerde, “Acaba Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın nam-ı hesabına, CHP’nin başında bulunuyor?”.. İrdelemek lazım..
***
Biz, CHP ya da Muhalefet kaybetti demeyelim!.. Diyelim ki; bu kez de Erdoğan kaybetmedi.. Zaten, Erdoğancı olmayan, karşı duran, kendini orta yerde gören, kesim de, “bu muhalefetten cacık olmaz” deyip, malum öfkesini sandığa gidip, kustu.. İktidar lehine, muhalefetin aleyhine..
***
Ufukta, yerel seçimler var!.. Muhalefet nasıl bir atmosferin içerisine göre; kendine libas giydirecek bilemiyorum.. Ama şimdiden ifade edebilirim ki, bu işin şiddeti ve hiddeti, sağıra yatmanın vebali, İstanbul ve Ankara’nın el değişmesiyle, sonuçlanacak.?! Benden söylemesi!..
****
DÜPEDÜZ IRKÇILIKTIR..
Kimse.. Ama hiç kimse lafı evirmeye, çevirmeye, gevirmeye gerek duymasın.. Siyasi ve ideolojik fikriyatın cenderesine sokup da, boğdurmasın.. İzmir Belediyesi, şehirde asılı bulunan tabelaları Türkçe yazılmadığı, Arapça yazılı olduklarından dolayı, indirmiş.. Ve bu icraatını da, kameralara yansıtarak, bir de haber servisi yaparak, gerçekleştirmiş!!!…
***
Vay da vay!.. Ne hizmet, nasıl bir anlayış?.. Eee, zat-ı na muhteremler.. Peki İzmir’de asılı olan, İngilizce yazılı tabelalar.. Ya da Yunanca yazılı olanlar.. Hele ki, Rusça yazılanlar.. Bunlar da, Türkçe olmadığı için, müdahale edilip, kaldırılmış mı?.. İşletmelere, bir uyarı var mı?.. Yok.. Rahatsız olan ya da rahatsızlığını ifade eden var mı?.. Yine yok!…
***
Bilakis, teşvik edici!.. İzmir’i değil, Türkiye’nin dört bir tarafındaki dükkanlara, işletmelere, AVM’lere bakarsanız; “hangi dilde kaç tabela” olduğu görülür.. Görenlerin bir kesimi “vaavv” deyip, alkış tutar içten içe mutluluğun yüze tebessümü olur.. Amma velakin Arapça olduğunda “yüzünden düşen bin parça” misali, itici!…
***
“Yabancı dilde yazılı tabelalara” karşı, ortaya konulması gereken bir hassasiyet var ise!?.. O zaman tüm tabelalar Türkçe olmalı.. Hayır zenginliktir deniliyorsa o zaman, tüm diller özgür olmalı!.. Ama yok.. Çünkü ortaya konulan hassasiyetin ruhunda, utanç verici, çirkin, şoven bir ırkçılık ve ayırımcılık vardır… Ötesi lafı güzaftır…
***
METROPOLL ANKETİ
MetroPOLL Araştırma, seçimlerin ardından yaptıkları "Türkiye'nin Nabzı" araştırmasının haziran ayı sonuçlarını paylaştı.
Sosyal medya hesabından "Seçim sonrası (Haziran 2023) liderlerin halk arasındaki popülaritesi" notuyla duyurulan ankete göre, siyasetçiler arasındaki en popüler siyasi yüzde 51,4 ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş gösterilmesi dikkat çekti.
***
28 ilde 2 bin 113 kişi ile yapılan ankette, Yavaş’ın ardından yüzde 49,8’le Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi.
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise yüzde 46,5 ile üçüncü sırada çıktı. Yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirilen Mehmet Şimşek listenin dördüncü sırasında. Millet İttifakı’nın seçimlerdeki cumhurbaşkanı adayı olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 35,1’lik beğeni oranıyla altıncı sırada yer aldı
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Gözlerdeki yaşı göremeyen, yürekteki sevgiyi nasıl görsün…