DÜNYADAN BE HABERDAR!..
CHP’yi anlayan beri gelsin!..
Bir asırlık parti, ama hala kim, kimin nam-ı hesabına siyaset yaptığı meçhul!..
Ne iktidar hevesliği, ne de mücadelesi var..
Ki zerre-i miskal, bu alanda sarf ettiği efor da yok..
Vaki olan, kendi iç dünyasında cebelleşme!..
Bu yönde hayli mahirler1..
Gündem belirleme değil de gündemde olma noktasında çok başarılılar..
Ki bu da her partinin harcı değil; sürekli gündeme gelen parti olarak, kendini konumlandırmak!..
Ve hep de koltuk ihtirası!!..
***
Denir ya; dünya yansa umurlarında değil..
Varları, yokları, enerjileri, güçleri sürekli parti içi çekişmenin, hizipleşmenin, birbirlerini yermenin, yenmenin üzerine boca ediyorlar..
Enva-i entrikalı politika üreticidirler!..
Öyle ki, kim gelse, gitse strateji değişmiyor..
***
İşte bu hal-i vaziyetten dolayı, CHP’yi anlayabilmiş değilim!..
İç ve dışarıda ülkeyi ve milleti yakından ilgilendiren, hadiseler zincirine bakalım!..
Bir teki, CHP’nin mevcut icra ettiği politikada, konu edilmişlik var mı?..
Yok!..
Olmadığı gibi, umursama da yok!..
Gazze ateşe verilmiş, topraklarında soykırım yaşanıyor!..
Filistin tar-u mar edilmiş..
Suriye, Ortadoğu alev topu..
Esed kaçtı..
Rusya-Ukrayna savaşı..
Göçmen krizi..
Sosyo-ekonomik çöküşler..
ABD Başkanlığındaki değişim..
Trump’ın, savaş tamtamlarında bulunması..
İran mı…
Avrupa mı?..
En önemlisi, Türkiye’nin kanayan yarası, Kürt meselesi..
Ki, Bahçeli ekseninde gelişen Terörsüz Türkiye süreci!..
Enflasyon..
Hayat Pahalılığı..
Yoksulluk, fakirlik.
Hak, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük..
Ve demokrasiyi güçlendirmek adına atılması gereken, demokratik adımlar!..
Şiddet!..
Aile içi hizipleşme, çatışmalar..
Nüfus dağınıklığında, yaşlanma..
Doğurganlık.
Ve daha sayabileceğimiz yüzlerce, binlerce ahalinin günlük yaşamını etkilendiren, mevzular vaki!..
Peki bunların bir teki dahi, CHP’nin tepe yönetimi tarafından, dikkate alınarak, gündemleştirilmiş mi?…
Yok!..
***
Yerel seçimlerde, bir istikrar moduyla hareket etti, semeresini gördü!..
Ama buna rağmen, bildik rotada yürüyor..
Hüsranlı bir süreç işliyor!..
Ülkenin, dünyanın mevzularını, bir tarafa itmiş!..
Yine kendi içinde; koltuk yarışı, kavgası, çekişmesiyle meşgul!..
İktidar için canıma minnet!..
Halk deyimiyle; ortada fol yok, yumurta yok, kendine gelin güvey olmak var..
Seçim ya da erken seçim kararı alınmış değil..
Başlayan bir süreç de yok..
Ama CHP Cumhurbaşkanı adayı için bugün tüm enerjisini harcıyor..
Enva-i entrikalı politika üreterek yapıyor!…
Merkezin komutuyla, üçlü bir masa kuruldu..
Özel, İmamoğlu, Yavaş!..
Bir araya gelindi..
Ortak bir mutabakata varılmak üzere..
Cumhurbaşkanı adaylık süreci nasıl işleyecek, belirleme nasıl olacak diye!..
Lakin yine de ortak bir karar ve mutabakat çıkmadı?!..
***
Zaten çıkması da beklenemezdi!..
İstanbul’u 5 yıldır ihtirasına kurban eden İmamoğlu, burda da baskın çıktı..
Kurultay’da elde ettiği gücün üretimiyle, bir an önce, CHP’nin tek adamı olmaya çalışıyor..
Ben varsam CHP var, yoksam yoktur!..
Özel’i bile alt ediyor..
Şu açılan davalarla alakalı mağdurum da mağdurum acıklı türküyle dillendirip, ihtirasına araç olarak kullanma hali, pes böylesi mahirliğe dedirtiyor..
Kendisine rakip olabilecek olan Yavaş’ı bile, Kılıçdaroğlu gibi, saf dışı etme politikasını sergiliyor..
Tabi, akıbet Özel için de geçerli..
Yavaş işin farkında..
Oyunu gördüğü için de, ön seçime katılmayacağını söyledi..
Gerekçesini de, "seçime daha çok var.. Gün ola harman ola” diyerek, gösterdi..
Adayım ama ihtirasım İmamoğlu kadar değil der gibi, takındı..
Özel’in konumu, hele ki Kılıçdaroğlu’nun sürekli buradayım çıkışları!..
Görünen o ki; erken yol alan, çabuk yorulur sözüyle, CHP’deki “dereyi görmeden paçayı sıvama” adaylık yarışının hamuru çok su alacak..
Ne diyelim; gündem onlar!..
Vaziyet bu iken, düşünün ülkenin ve milletin idaresinin bunların eline verildiğini!..
Nasıl bir yönetim olur!..
Aman allahım..
Neyse; milletimiz feraset sahibidir..
Her şeye rağmen tarihinden haberdar, biliyor başına neler geleceğini!.
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Herkes deliye, biz akıllıya hasret kaldık bu ihtirasta!..