HAKKARİ’NİN ARIZA-İ DURUMU!…

Vakıa, her yönüyle arıza içerdiği gibi, enva-i siyasi ve ideolojik, kutuplaştıran, hizipleştiren hesaplar ihtiva ettiği gerçeği de tartışılmazdır?.. Ki aynı minvalde, ülke ve millet yönünden de, tansiyon yükseltici!.. Sinirleri gerdikçe geriyor, toplumsal barışı da, zedeliyor!.. Sokaklar, huzursuzluk atmosferine sokuluyor!..

***

Doğrusu, Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltı ve görevden alınması!.. Akabinde, Hakkari Valisi Ali Çelik’in kayyım olarak, atanması!… Yani, mevzunun çok ama çok derinine, detayına, nedenine, niçinine girmeye gerek yok!.. Herkes, peştemalindekini döktü, dökmüştür!… Kaldı ki, konuşmayan da yok!..

***

Benim nazarımda, seçme ve seçilme hakkı, demokrasi, hak, hukuk, adalet, eşitlik ve de ülkenin ve milletin bekası, toplumsal barış noktasında, arıza yaratıcı Hakkari meselesi kadar, Van'da ve diğer benzer hadiselerin iki müsebbibi vardır!.. Ve bu iki müsebbip aynı zamanda, sanık sandalyesinde, ahali tarafından şu iki soruyla, sorgulanması gerekir?!…

***

BİR… Ey devlet-i aliye!.. İki dava dosyasından söz ediliyor.. 10 yıldır açılan ve ağır cezada görülen davalardan bahsediliyor.. Eklemeleri var, suça dair başlıklar… PKK/KCK’nın üst düzey yönetici.. Örgüt adına sorgulayan, vergi toplayan, esnaf tehdit eden, mahalle komisyonları kurduran, örgüte eleman kazandıran kamplara gidip gelen biri deniliyor?!…

***

Ve tüm bu suçlar, 31 Mart Yerel Seçimler öncesinde, işlenmiş!.. Onlarca kez yargılama duruşması da yapılmış.. Son olarak savcı, mütalaa hazırlığı içerisine girmiş.. Mahkeme karar aşamasına gelmiş.. Yani ceza bugün veya yarın verilecek, hale gelinmiş Yargılama!.. Garip bu şahıs 15 kişi arasında yargılanıyor.. Ama bir çok kişi tutuklanarak yargılanmış, o hiç tutuklanmamış!.. Cezaevine girmiş değil..

***

Şimdi!. Hal bu iken, her şey bu kadar açık ve aleni diye iddianamelere, raporlara, Polisin ve Askerin envanterine, dava dosyasının klasörlerine girmiş... Nasıl oluyor da, Yüksek Seçim Kurulu başta olmak üzere, GBT sorgulaması yapan mekanizma kurumları, böyle birinin aday olmasına cevaz vermiş ya da verme gereğini duymuştur!.. Bunun izahını, kim yapacak, ya da kimler hesabını verecek?…

***

Gelirsek, bu sorunun bir de toplumsal barışı zedeleyen, huzursuzluk verici olan yönüne!.. O da, şudur!.. Kayyım patentli, arıza-i durum üzerinde gelişen bir de sandığa gidip oyunu kullananların iradesinin uğradığı mağduriyet var.. Ki bugün DEM Parti en çok da, bunun üzerinden kendini ve tabanını konsolide ediyor, biz mağduruz diye!.. Soru; kim kime prim veriyor?..

***

İKİ… Ey DEM Parti’nin yönetim kadrosu!.. Ve kent platformu.. Akış’ın, 10 yıldan bu yana yargılandığını biliyordunuz?.. Hakkında bunca suçlama olduğundan da haberdar olmamanız mümkün değil.. Şimdi birden fazla Ağır Ceza Mahkemesinde davası olan ve ceza alacağı kesin görülen Akış’ı neden aday gösterdiniz?..

***

Ki Akış gibi geçmişte, nice aynı minvalde hadiseler yaşandı?.. Ayrıca, bir değil üç dönemlik kayyım süreçlerinin nedenlerini, niçinlerini, gerekçelerini, artık bilmeyen yok?.. Hepsine dair izlenen yolun ekseriyeti bu yönde!?.. Hal bu iken, hiç mi bir sorgulama yapılmadı?.. Ya da şöyle bir düşünce hasıl olmadı mı onun yerine bir başka ismi aday yapalım?..

***

Yoksa!.. Denir ya bile bile lades mi var bu işin içinde?.. Akış’ı aday gösterelim.. Zaten, bi iki ay içerisinde, mahkeme karar verir.. O da görevden alınır. İçişleri Bakanlığı onun yerine kayyım atar.. Biz de bunun üzerinde, siyasi mağduriyet icra ederiz.. Böyle mi, düşünüldü?.. O zaman sorum şu; siz bu işlemle kime prim verdiniz?

***

Bu arıza-i mevzu daha çok su alacak gibi!.. Benzer durumun devamı gelir mi gelmez mi, bilmem.. Onu zaman gösterecek.. Ama görünen o ki, sanık sandalyesindeki müsebbipler kendilerine özgü, hesaplara sahipler!.. Ne yazık ki, dövülen,, hırpalanan, mağduriyete uğrayan her zamanki gibi bu ülkenin insanı ve iradesini ortaya koyan ahalisi olmuştur!!!..

***

Siz deyin, yaşanan arızalardan dolayı, huzursuz olmayan var mı?… Netice itibariyle, gelinen aşamaya söylenecek söz şudur!.. İki tarafın işine gelen arıza-i vakılarla, vahim ve ürkütücü bir düşmanlığın ne hazin ve yazıktır ki, ateşi körükleniyor..  Çünkü siyasi tansiyonu yükselten atmosferde Devlet ve Kürt düşmanlığı ateşiyle, alev alev yayılan bir yangın, yaratılıyor!…İşte bu, her yönüyle yakıcı, yıkıcı ve korkunç bir yok ediştir...!!!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Huzursuzluklar hafıza irin toplamışsa, kendini sürekli idame eder!?..