İÇİMİZDEKİ İŞGALCİ SEVİCİLER?..
Ne yazık ki çoklar!?.. Hamas’ın meşru ve haklı davasına; işgalci İsrail’den daha fazla, içimizdeki bazı İsrail seviciler rahatsız!?.. Dem vuran çok.. Ağızlarını açtıklarında, sanırsınız ki Netanyahu, sanırsınız ki, Biden, sanırsınız ki en baba Siyonist.. Onların ağzıyla konuşuyorlar?..
***
Hamas’ı küçümseyerek, Filistin halkını rencide ederek, “etiniz ne budunuz ne, siz kiminle savaştığınızı biliyor musunuz?” diyorlar.. Bir de suçlama getiriyorlar yapılan operasyona! .. Siyonistlerle sulh sağlamaya yanaşmıyor, sanki savaşı isteyen Hamas!!?.. Daha da ileriye giderek, nerdeyse Hamas’ı terör örgütü ilan edecek kadar edepsizleşiyorlar!..
***
Ezikliklerini öylesine ifşa eden var ki akla ziyan bir durum?.. Diyorlar ki; “Eey Filistin halkı, eyy Hamas.. Biz size, yardım etmezsek, ekmek göndermezsek, aç kalırsınız”.. Utanmaz ise, “aç kalırsınız” cümlesini, “geberip gidersinize” getirtecek kadar, azgın bir eziklikle ahkam kesiyor…
***
Ağızlarından tek bir cümle çıkmıyor!.. Terör devleti İsrail’in işgalciliğine.. Katledilen çocukları, kadınları, yaşlıları, görmezden geliyor.. Yarım asrı aşan zaman dilimi içerisindeki Müslümanların evlerini başlarına yıkan, siyonizmin vahşetinden, bahsetmiyor.. Bu toprakların asıl sahipleri, Filistin halkıdır demekten bile imtina ediyorlar..
***
Vaziyeti, Filistin halkının toprak satışına getiriyor.. Yani “onlar arazilerini siyonistlere satmasaydı?”.. Ha bir de, çeyrek asırdır İslam’ın ilk kıblesi olan, Mescid-i Aksa’yı abluka altına alan, sürekli işgaller gerçekleştiren, Müslümanların dahi burada ibadet yapmasına izin verilmemesine iki kelam etmeyip, eleştirmiyor..
***
“Elinize ne geçti” deyip, “kan ve gözyaşıyla” alakalı, konuşan siyasetin duayeni(!) denilen zat, “ölenler geri gelmiyor.. Yaptıklarınızın karşılığında bir şey elde etmiş olmanız lazım.. Siz ne elde ettiniz” diyor.. İmalı sözlerinin açık meramına baktığınızda şunu açıkça ifade etmek istiyor?..
***
“Siz kim olursunuz da büyük İsrail devletine baş kaldırıyorsunuz.. Siz bu savaştan vazgeçin.. Teslim olun.. Namusunuzu, şerefinizi, inancınızı, kutsalınızı onların eline teslim edin.. Vesayet altında yaşayın.. Mescid-i Aksa’yı da unutun!.. O toprakta kim güçlüyse ona teslim edin.. Yani işgalci İsrail’e verin?”
***
Ekranda zatın teki ne diyor?!. Hamas, Filistin halkı bilesiniz ki “sıkılı yumrukla el sıkışılmaz?..” Ne demek bu?.. Elinizdeki bayrağı indirin, yumruğunuzu sıkmayın, elinizi açın, İsrail’e karşı direnç göstermeyin.. Bırakın, İslam’ı, Müslümanlığı, ümmet olmayı, Mescid-i Aksayı savunmak size mi kaldı?”
***
Daha açık bir ifadeyle!.. “Siz orada azınlıktasınız, güçsüzsünüz.. Cihat neyinize, işinize? Yahudiler orada güçlü.. Ve siz azınlıkta olduğunuz için, onların isteklerini, taleplerini, beklentilerini karşılamak zorundasınız.?” Bir de not düşüyorlar; eğer ki bunu yaparsanız gelip destek veririz size!?..
***
İşte kahredici içimizdeki İsrail sevicilerin ezikliği!.. İslam’ın davasını, Müslümanların “iman şuuru” ve bin yıllık tarihi İlk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı siyonizmin postallarına teslim ediyor.. Ve bu ahkamları kesip, cümlelerine işleyenlerin bazılarının muhafazakar kesimden olması da, ayrı bir travma!?.
***
Velhasılı kelam!.. İçimizdeki bu eziklere söylenecek söz, şu ifadeleri olsa gerek..
* Eğer ki sen işgalci siyonist İsrail düşmanı değilsen, bilesin ki Müslüman değilsin.
* Eğer ki, Müslüman kanı akarken senin vicdanın sızlamıyorsa, bilesin ki sen müslüman değilsin..
* Eğer ki, İsrail zulmünü ve zalimliğini kabul ediyorsan, bilesin ki Müslüman değilsin…
* Eğer ki, İsrail’e kalbinde düşmanlık hissi beslemiyorsan, bilesin ki Müslüman değilsin..
***
Dünkü Cuma hutbesi, İsrail vahşetine ilişkindi.. Şu paragraf çok önemliydi özellikle içimizdeki irlandalılar için… “Ümmet-i Muhammed olarak bize düşen, birlik ve beraberlik içinde hareket etmektir. Kardeşlik hukukumuzu canlı tutmaktır. Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesinde onlara maddi ve manevi destek olmaktır. İşgal edilen topraklarına yeniden kavuşmaları için topyekûn gayret göstermektir. Hak ve adalet mücadelesi verirken İslam'ın koyduğu sınırları asla aşmamaktır. Yanlış ve yanıltıcı bilgi ve paylaşımlara itibar etmemektir. Her alanda güçlü olmak ve yeryüzünde adalet ve merhametin teminatı olacak bir medeniyeti yeniden inşa etmek için var gücümüzle çalışmaktır.
***
Demek ki, İslam topraklarında bir siyonizm zulmü yaşanıyor.. Ve bu zulüm giderek, Müslüman halka karşı soykırıma dönüşmüş durumda.. Ne yazık ki, dünya ülkeleri kadar, İslam dünyası da “büyük bir suskunluk, pısırıklık, kabullenmişlik” girdabı içerisinde yaşananlara seyirci!…
***
İşte Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde bir milyon kişinin gidecek güvenli yeri olmadığını duyuruyor.. "Gazze'den gelen görüntüler korkunç. Kurbanlar arasında çok sayıda çocuk var. Bir milyon kişinin gideceği güvenli bir yeri yok. Bu kabul edilemez, şiddet derhal son bulmalı. Çocukların güvenliği için Gazze'de ateşkese ve insani koridora ihtiyaç var."
***
Vahim olan şudur ki, içimizdekiler terör seviciliğiyle devlet adamlığını birbirine öyle karıştırmışlar ki İsrail’in zulümü daha çok olsun, daha çok kan aksın diyen ve nara atan var.. Karşı tarafın bağımsızlık, özgürlük, insanlık, yaşama hakkı, vatan, toprak, bayrak, iman ve inanç gibi ulvi kavramlarına değer veren yok… Kendine iman edinen, dert edinen yok!?.
***
Bilelim ki, yer küresindeki Müslümanlar olarak ümmet olabilme şiarına kavuşmadığımız sürece; kanımız akmaya devam edecek.. Ve varlık sebebimiz olan, imanımızı terk-i diyar etmek zorunda kalacağız!?. Allah korusun.. Allah sonumuzu hayreylesin…Allah içimizdeki eziklerden, terör sevicilerden, siyonizmden, batı düşkünlerinden şer ve fitnelerinden bizleri korusun!…
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Kıblesini şaşıranın, iman şuurundan söz edilemez..