KAZANAN VE KAYBEDEN?…

Bu seçim; “Erdogan için güven veya güvensizlik” seçimi olacak?.. Tabi Kılıçdaroğlu için de, “siyasetteki kaderini” belirleyecek bir seçim.. Ya var olacak ya da 12. kez başarısız olup, “siyaset tarihinden” silinecek.. İki lider için de; sonuç “başlangıç veya bitiştir?”.. Ama bu seçimi kazanabilmek için tüm tarafların ortaya koyabileceği iradedeki, temel kriterler de nettir… Seçimi kazanabilme reçetesi, bize göre şöyle..

***

Her kim ki; bu milleti, bu ülkeyi, bu coğrafyayı “şiddetin ve şirretin” arenasına çevirirse!.. Ya da çevirme amacı güdenlerle iş tutup, oy devşirme gibi gafletin ve delaletin, kazanına, hem kendi hem de milleti düşürürse?…. Kim, itici, yıkıcı, hizip, ırkçı, söven “siyaset diline” sarılıp asimilasyonda bulunursa.. Tekçi, vesayet üretici, ideolojik saplantıları, millete ve devletin mekanizmasına dikte ederse!…

***

Her kim ki, kinin, nefretin mekanizmasıyla, kendini ikame edip, hasımlık cepheler konuşlandırırsa.. Siperler kazıyıp, duvarlar örerse.. Vicdani ve rahmani tüm duyguları buldozer gibi ezip, bütün kötülüklerin membasına yaşamı mahkum edip, eli silahlı örgütler türetirse.. Kim ülkenin ve milletin bütünlüğünü, istemez ve buna dair elinde yıkıcı körükle dolaşırsa!.. 

***

Dil, din, ırk, kültür ve yaşam ilkelerinde tefrikalar inşa edip, toplumu ve de devletin kurumları ile idarecilerine sınıflarla kategorize ederse!.. Bilsin ki, bunların hevesinde olanlar dün olduğu gibi bugün de, yarın da hiçbir şekilde bu ülke insanından tek bir rey alamazlar?”.. İktidar da olamazlar.. Sandıktan bunlara çıkacak oy, yenilginin reyi olup bir kez daha tarihin çöplüğüne gömülüp giderler…

***

Ama her kim ki, barışı, kardeşliği, hoşgörüyü, sevgiyi, muhabbeti benimserse.. Şirretlikten ülkeyi, milleti ve bu coğrafyayı uzak tutma adına, cansiparane mücadele ederse.. Gönlünü de, kalbini de, dil, din, renk, ırk gözetmeden açıp, kucaklarsa.. Sulhun siyaset dilini her kim kullanırsa?!…

***

Bir olmayı, diri olmayı, bütün olmayı isteyip, buna yönelik yol ve kervan her kim geliştirip, sahiplenirse!.. Vicdani duygusunu, cüzdanına tercih etmeyip, hakkı, hukuku, adaleti, eşitliği gözetirse!.. Sosyal, siyasal, ekonomik, refahı benimser, iç ve dış güçlerle iş tutmayıp haşere ederse.. Her kim ki, ümmet olabilme şiarıyla özünü ve sözünü, milli ve yerli lügata göre, dizayn ederse.. İşte o seçimi kazanan, çoğunluğu alan olur!…

 

***

Özü itibariyle, mesele “Erdoğan’ın veya Kılıçdaroğlu’nun seçilip, seçilmeme” meselesi değil.. Mesele; Ülkenin bekasıdır..  Geleceğin yeniden imarıdır?.. Bu ülkenin seçmeni hiç bir zaman şirretlikten yana oy devşirmediği gibi, her daim sulhu benimsemiştir?.. Ki artık ülke insanı siyasi çekişmelerin yıkıcılığından da bıkmıştır?

***

Onun için de, sandıktan çıkan her kim olursa olsun, yüzdelik önemli değil..  İster yüzde 50 artı 1 olsun, ister yüzde 52 olsun.. Ya da daha fazlası olsun… Önem arz edici; “barışın ve sulhun, pek tabi yeniden Türkiye'nin inşa edilmesine yönelik” salih bir dilin sonucu olması gerekir.. Denir ya, gölge etme, başka da ihsan istemez…

***

SİZİNKİSİ; ŞİRRETLİKTİR!…

Şu muhalefet odaklı, medyanın bazı kalemleri var ki, “zehir akıtıyorlar?”.. Ya benimsin, ya toprağın..  Öyle siyasi düşüncen, fikrin, ideolojin, ırkın, cinsin, rengin önemli değil..

***

Her kim ve ne olursan ol; “muhalefeti destekliyorsan..” Ki bu artık, CHP ve Altılı masa olarak, tanımlanıyor..

***

Siz, “en baba adam” olarak, demokrasinin, insan haklarının özgürlüğün, eşitliğin, adil ve adaletin timsali oluyorsunuz!.. Ama değilseniz.. Siz, tek adam rejimini benimseyensiniz, sarayın adamısınız?..

***

Daha da ilerisi, tekçi, vesayetçi, ırkçı ve şovensiniz!.. Ve siz, ülkenin, milletin hainisiniz?.. Daha neler neler?.. Baksanıza, Muharrem İnce’ye etmedikleri laf kalmadı.. Ki bir kaç gün öncesinde, Akşener’e..

***

Ki, ani bir manevrada “ettikleri” lafları yalarlar, ve size methiyeler dizmeye başlarlar.. Vay da vay arkadaş bu nasıl bir ruh ve siyaset anlayışı.. Neyse ki, ahali olup bitene vakıf..! Ya olmasaydı..

***

 

SORU…

Velev ki altılı masa seçimi kazanırsa, yönetim biçimi “başkanlık sisteminden, başkanlar sistemine mi evrilecek?”.. Tabi bir de, “tek adam” diye bir tanımlama vardı, o da “çok adamlar mı” olacak?..

***

DAHİYANE BİR ANALİZ(!)

“Cumhur ittifakının tek hedefi var; Erdoğan’ın iktidarını devam ettirmek..” Kim diyor bunu? Bu tarihi ve dahiyane analizin sahibi kim Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal..

Kendileri yememiş, içmemiş icra ettiği analizi bir de, sosyal medyada paylaşarak, beğeni istemiş..

Hayli de tıklama almış Uysal…

Ne var ki, bir süre sonra bu paylaşımını silmiş?..

Acaba neden silmiş, işte o dahiyane fikri bilen yok?..

Sizce ne olabilir?…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kurt kışı geçirir, ama yediği ayazı hiç unutmaz!…