NARİN’İN KATİLİ SUSKUNLARDIR?…

Bir halk sloganıdır!.. Tarihsel bir kimliğe sahip olduğu gibi, hakikati haykırmaktadır?.. Ki hep deriz; “susma, sustukça sıra sana gelecek?..” Narin cinayetindeki sırlar alemi de, büyük sır da bu sloganın, ruhunda saklı tutulmaya çalışılıyor!..  Ancak susarak!

***

Tabi mevcut seyirde bir de mafya raconu sistemi de yok değil!. İşleyen racon da, omerta kuralıdır.?  Türkçesi, “Gördüklerini, bildiklerini ve de yaşadıklarını hiç kimseye, hiçbir zamanda, her ne olursa olsun, konuşmayacak, anlatmayacaksın. Yoksa, senin sonun ölümdür?”

***

Yoksa olayın üzerinden 29 gün geçti, ama hala cinayet, her yönüyle sırlar yumağından çıkmış değil?.. Evet, ortada bir cinayet var.. Ki cesette var.. O cesette, 8 yaşındaki Narin’e ait…Öldürülme şekli de, Adli Tıpa göre boğularak öldürülmüş?.. Vahşi ve canice, boğazı sıkılarak, öldürülmüş!

***

Hatta cesedi derede sakladığını itiraf eden kiralık katilin biri de var?.. İtirafçıya cesedi saklaması emrine veren bir de Narin’in amcası var.. Ki köyün muhtarı, ailenin de reisidir kendisi!?.

***

Lakin sonrası, her şey büyük gizemlik kimliğine sahip!!.. Narin’i kim öldürdü?.. Ne zaman, nerede öldürüldü.. Ve en önemlisi de, niçin öldürüldü?..  Biz bilmiyoruz!.? Bildiğimiz burada konuştuklarımız?.. Ötesi yok! 

***

Ama bilen var mı diye sorarsanız?.. Onu haykırarak ifade edebilirim.. Narin cinayetini organizeli şekilde faili meçhul bırakmak isteyenler; olayı bilen suskunlardır?… Narin cinayetindeki büyük sır, er ya da geç ortaya çıkacaktır,  o suskunların konuşturulmasıyla!!..

***

Bu suskunların stratejisi omerta kuralı ekseninde işliyor?.. Doğrusu bendeki aile içindeki tiksinti verici, ahlaki değerleri alt üst eden ilişkiler ağının, bildiklerimizin, duyduklarımızın, işittiklerimizin çok ama çok ötesinde çirkinlikler arz ettiğini, söylemek isterim, cinayetteki omerta kuralının varlığının!…

***

Peşin hüküm vermek istemem!.. Ama bu çirkinlik ve çirkefleşmede amca, anne, yenge, abi, kuzenler işin, göbeğinde yer alıyorlar!..  Bire birlerdir.. Aile meclisi kararıyla, Narin’in infaz edildiğini söyleyemem!.. Ama cinayetin üstünün örtülmesinde aile meclisi kararı kollektif bir şekilde sahada uygulanıyor?

***

Herkesin, suskun kesilmesinin nedeni de bu?.. Sus ve hiç bir şekilde konuşma..! İşte bu suskunları cesaretlendirip konuşturabilirsek!.. İster hoşnutla, ister de zorla, çok şeyin sır perdesi aralanır… Fail-ler, azmettiriciler, karar vericiler, gün yüzüne çıkar!.. Narin rahat uyur?…

***

Tabi en önemlisi de, soruşturmayı sahada yürüten Jandarma’ya dair, yazılan, çizilen itham edicilik de, son bulur?!.. Özellikle devletin bildiği bazı gerçekler gizli tutuluyor yönündeki suçlamalar da, yalanlanmış olur!..  Aksi durum, herkes zan altında birer fail olarak, anılır?!..

***

 

İDAM İSTENİYOR?..

Narin’in vahşice katedilmesi olayıyla, idam cezası yeniden gündemde!.. Ki toplumun ekseriyeti de, bunu dillendiriyor.. Söz Gazetesinin dünkü manşet haberinde Diyarbakırlıların olaya dair, görüşlerinde idam vurgusu, dikkat çekiciydi!…

***

Evet, İdam cezası Türkiye’de Cumuhuriyet tarihi içerisinde, uygulandı.. Taki ki, 1984 yılına kadar.. Kesin olmamakla birlikte, o güne kadar 712 veya 715 kişi idam edildi.. Aralarında 15 kadın da bulunuyordu!.. 84’te kaldırıldı.. 2004’te ise, ölüm cezası hukuk sistemimizden tamamen çıkarıldı!…

***

Bugün, Narin ve aynı akıbeti yaşayan masumların canına kast edenlere yönelik; idam cezasının getirilmesi gerektiği, gerçeği tartışılmaz hale geldiğini haykıranlardan biriyim!.. Birileri farklı mülahaza etse de, vahşete cezadan çok aslında, toplumun, huzuruna, güvenine ve istikrarına en büyük iyiliktir idam!…

***

Eğer ki bir cezada, caydırıcılık yoksa, bilinmelidir ki, işlenen suça verilen ceza her ne ise, teşvikten öteyle gitmediği gibi, suç işleyene de, cesaret verir.. Ki suç işlemeye meyilli olanlara da?.. Yoksa Türkiye tarihi, Narin gibi vahşi cinayetlerin yaşadığı bir sicile sahip olduğunu, konuşup, tartışmazdık?..

***

 

  

 GÜVENİLİR KURUM; ORDU!..

Asal Araştırma'nın kurumların güvenilirliğine ilişkin yaptığı ankette ordu birinci, polis ikinci oldu.

Cumhurbaşkanlığı yüzde 11,1 ile üçüncü olurken, Diyanet, yargı, politikacılar ve medya listenin son sıralarında yer aldı.

İşte anket sonuçları..

Ordu: %19.7

️Polis: %16.5

Cumhurbaşkanlığı: %11.1

️TBMM: %10.2

Bankalar: %4.2

️ÖSYM: %4.0

YSK: %3.5

️Belediyeler: %2.9

Diyanet: %2.0

️Yargı: %1.4

Politikacılar: %1.0

️Medya: %0.9

️Hepsine güveniyorum: %4.4

Hiçbirine güvenmiyorum: %18.2

***

Bu tablo, aslında Narin cinayetine dair toplumdaki genel kanı ve ana beklentiyi ortaya koymaya yeter de artar.. Çünkü, Yasama, Yürütme ve Yargı mekanizmasına güven, mum gibi eriyor!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Adaletin bu mu dünya, kederin arkasında ne kederleri inşa eden yaşama mahkum edersin?