NETİCEDE; NE OLABİLİR?..
Görünen o ki; CHP’de çok denklemli bir durum hasıl!.? Her an herşey olabileceği gibi, hiçbir şey de olmayabilir.. Ama konuluşan tek bir mevzu, CHP’deki liderlik koltuğu ise, ekseninde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin akıbeti de söz konusu!…
***
Şöyle ki!.. Eğer ki, Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu.. Yani ikisi, ki hal-i hazırda öyle görünüyor.. Genel Başkanlık için aday olsalar.. Kurultay’da vücut bulacak olan “adaylık hizipleşmesi” sonrasındaki gelişmeler çok baş yakar!..
***
Şu iki önemli sorunu ikmale getirir.. Birincisi CHP’nin bundan sonraki hal-i pür melali nice olur?.. İkincisi ise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin koltuğu?… Kaldı ki; CHP’nin seyr-ü seferinde millet ittifakı denilen, ayaklar da giderek, kırılganlaştı.. Farklı yollar açıldı..
***
Çünkü, CHP’nin siyasetinde, ittifak anlayışında ve Kemal Bey’in Ümit Özdağ’la olan sözde gizli pazarlığıyla vücut bulan ciddi bir güvensizlik söz konusu.. Hile, desise, kumpas, aldatma, denir ya hak getire.. Her şey havada uçuşuyor. Bir tek güven yok..
***
İşte bu gidişat, yerel seçimler noktasında CHP’yi çok ama çok yalnızlaştıracaktır.. Burda ince bir ayrıntı var.. O da, yerel seçimler muhtemelen 31 Mart 2024’te olur.. Kurultay ise bu yılın, Ekim ayında, söyleniliyor.. Tabi kurultay kriziyle seçime girmeme adına, ertelenme de olabilir?!..
***
Gidişat değişkenlik gösterebilir!?. Ki İmamoğlu İstanbul’a aday gösterilir, gösterilmez mevcut hal içerisinde pek önem arz etmiyor.. Kaldı ki, İmamoğlu aday gösterilse de seçimi kazanmayacağını çok iyi biliyor.. Onun için de odaklandığı ana nokta; Parti.. İlla ki; CHP benim olsun?..
***
Kılıçdaroğlu ise!.. Tüm eleştirilere, tepkilere ve millet ittifakından gelen şok bombalara rağmen; koltuğu bırakmama gayretinde.. Partinin tepesinde kalmak istiyor.. Dozaj bu minvalde giderse ufukta partide oluşacak kırılma, İnce kodlu bir bölünme kaçınılmaz ile gelir..
***
Bu bölünme yüksek dozajlı olacak!.. Bir önceki yazımda da aktarmıştım.. Kılıçdaroğlu, yapılacak kurultayda delegelerin ekseriyetiyle kazanan olacak.. Ve bu zafer, Kılıçdaroğlu tarafından, CHP’de büyük bir tasfiye operasyonu için de, güç teşkil edecek..
***
Kimler trenden indirilir, ya da kimler trenden iner onu o gün göreceğiz.. Ama, kayıp yaşayan İmamoğlu babadan yiyeceği silleyle, reddi mirasa sahip alacak.. Ve o da; istenilmeyen evlat koduyla, giderken yıkımlar yaratıp, bölünmeyle kendisine özgü İnce kodlu parti kuracak..
***
Demem o ki, CHP yokuş aşağı freni patlamış, sürücüsünün de hafiften kaçarlı şekilde inen kamyonu düşünün!.. Nereye toslayacak bilinmez.. İlk kavşakta, çıkış rampasına kendini atar mı?.. Atsa zaiyat az olur.. Ama çifte hüsran olur..
***
CHP kan kaybına uğrar, İstanbul ve tabi Ankara gibi İller de kayıplar hanesine yazılır.. İbre nasıl yukarıya doğru döndürülür bilmem.. 30 büyükşehir var, bin 253 de il ve ilçe, belde belediyeleri var..
***
CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın diyor ki; “Akademik bir kadroyla çalışmalarımızı yaptık. Genel ortamın röntgenini çektik. Ortaya çıkan tabloya göre araştırmalar yaptık, yapıyoruz.?” Akın bunu dese de; bilinen gerçek şu ki; tüm zihinlerin odaklandığı nokta o koltuk?
***
Tabi bu tablo, AK Parti için de bulunmaz bir nimet!.. Tıpkı, genel seçimlerde millet ittifakının dağınık halinin getirisiyle kazanılan seçim gibi!?.. Yukarıda aktardık, CHP’nin şu anki hali- iç çekişme ve kavgalar ekseninde..
Ne yerel seçimlere dair, ne de adaylar düzeyinde zihin eforu ortaya koyabilmiş değil.. Dağınık… İşte bu hal-i ruhiyet içerisinde iddiam odur ki savruk durum kendilerine eldeki belediyeleri kaybetme adına ağır bir fatura olacak.. Şimdiden not düşüyorum!…
***
KEP DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ?..
Evet ya!.. Nasıl da birbirlerine verip-veriştiriyorlar?.. Nasıl da birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya döküyorlar.. Nasıl da kimin kimden fonlandığını deşifre ediyorlar.. Ve de kimlerin kimlerin namı hesabına palavralar düzlediğini? Nasıl da köşe yazılarının, gazete manşetlerinin, televizyon programlarının kaça satış yapıldığını!?.. Bini bir para misali!..
***
Vay da vay!… Hal-i hazırda muhalefetin, medya mahallesinin hal-i pür melali vahim bir şekilde böyle seyrediyor!… Habire birileri birilerine tosluyor.. Kuyruk oldukları partilerin de hali böyle.. Eee; boşuna söylenmiş söz değil balık baştan kokar diye.. Liderleri de, avaneleri de birbirlerine kumpaslı ilişki ağı geliştirdikleri içindir ki; kaçınılmaz son da böyle oluyor!..
***
Daha iki ay önceydi!.. Nasıl da nara atıyorlardı işgal ettikleri koltuk ve köşelerden.. Nice parmak sallayan vardı.. Gazetecisinden, siyasetçisine kadar.. “Alayınızı keseceğiz, asacağız, yargılayacağız, bu devran böyle gitmez, biz geliyoruz, siz gidiyorsunuz.. Hesabını fitil fitil burnunuzdan getireceğiz” deyip duruyorlardı!..
***
Şimdi birbirlerini yiyorlar.. Bırakalım, tepinip dursunlar.. Nereye varır akıbetleri meçhul.. Neyse!.. ‘Kep döştü, kel göründü..” Ahali gibi biz de seyrediyoruz, sonuç neyi gösterir diye?!…
***
DUYDUĞUMA İNANAMADIM!
Neyi mi?.. Eski Milletvekili Leyla Zana hakkında, Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış.. İki ayrı suçtan, yargılanacak.. Birincisi “Terör örgütü propagandası” yapmak.. İkincisi “Savaş halinde bulunan devletten ödül alma?”..
***
İşte, bu ikinci “suçlamaya” inanamadım!.. “Terör örgütü propagandası” ona tamam?. Çok sayıda açılan dava var.. Ama, “Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletten ödül almak” iddiasıyla; yargılanmak ve suç isnadı.. Aha da bunu duyduğuma inanamadım!..
***
Leyla Zana’nın uluslararası bir çok kuruluş ve dernekten ödüller aldığını biliyoruz?!.. İşte bu kuruluşların bulunduğu ülkelerden hangisiyle; savaş halindeyiz işte onu bilmiyoruz, garip hal bu.. Ki Türkiye, yarım yüzyıldan daha bir fazladır; “herhangi bir ülke ile savaş hali içerisinde olmamıştır?”..
***
Mevzu şuan çok konuşuluyor!.. Üzerinde bir dizi de spekülasyolar yapılıyor.. Davanın genel muhtevasına, Adli Tatil sonrası mütali olacağız.. İlk duruşma 7 Eylül’de olacak.. Soruluyor işin içerisinde siyasi bir hesap var mı? Onu bilemiyorum!?.
***
Ama Zana’nın uzun bir süredir izdivaca çekilmesi.? En son, Kurban bayramında bayram ziyaretiyle verdiği resim.. Ki onu burada yorumlamıştım; “Zana yeniden siyasi arenaya dönüş mü” yapıyor diye.. Görünen o ki; bu minvalde hava ısınacak!.. Yerel seçimlerde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilirse, şimdiden ifade edeyim şaşırmayın, sürpriz de görmeyin!?..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Kendi içiyle barışık olmayan siyasetin verebileceği güvensizlik olur!..