SENİ GİDİ TAKLACI, SENİ!…

Ama nasıl, taklacı şu bizim adam ya!!!.. Kim mi, bu taklacı adam demeyin?.. Zat-ı muhteremler, yabancı değil.. Bizim siyasi abi.. Kendi beyanıyla bay Kemal.. Bakar mısınız, dün ne diyordu, bugün nasıl da naralar atıyor!?.. Evet ya, bizim Diyarbakırlıların deyimiyle; “ev çiye ija..” Bu da nerden çıktı?

***

O değil miydi ki, “elin gavuruna” kendi ülkesini, “gammazlayıp, tukaka gösteren..” Ne diyordu, “Aman ha aman sakın ola Türkiye’ye gelmeyin/gitmeyin.. Giderseniz, hem malınızdan hem canınızdan olursunuz.. Ülke güvenli değil.. Yatırım yapacak yer değil, Türkiye.. İnsan hayatı tehlikede..?”

***

Bunu geç!.. Daha iki hafta önce, Okyanus ötesindeki emperyalistlerin dergahında gezinti yaparken, hatta hamburger yiyip, 8 saatlik kaybı yaşadığında, ne diyordu.!.. “Şu Türkiye var ya şu Türkiye.. Cari açığını uyuşturucu ticaretiyle, parasıyla, kapatmaya çalışıyor..”

***

Darphanede “kayıtsız para basma” iddiası mı?!.. Bankalarda, “kayıp milyarlar mı?”.. Kara Para aklama mı?!.. Uyuşturucu Baronlarının ülkede, “üst kurmalarına göz yumulma mı?”.. Daha neler neler, deyip kendi ülkesini, kendi milletini, kendi milli iradeyle seçilmiş iktidarını “iftiralar silsilesiyle” el aleme ispiyonlayan…

***

Ki bu zat, sözde “devlet terbiyesi almış biri..” Bırakın siyasette, bir ömür SGK Genel Müdürlüğü yaptı?!.. Kaldı ki, şimdi Cumhuriyet’in kurucusu olan, bugün rahmetle ve saygıyla vefatının 84. Yılında andığımız Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, Partisi CHP’nin, başında bulunuyor.. Gel de sorma; “insan kendi devletine iftira atar mı?”.. Ne yazık ki, atılıyor?!…

***

Peki, kendi beyanıyla Bay Kemal şimdi ne yapıyor?!.. Bukalemun misali her renge, her ortama, libas olan taklacı eylem ve söylemine.. Kurduğu altılı masaya, “kendini Cumhurbaşkanı adayı” olarak dayatıyor.. Ve yerden yere vurduğu, devletin idaresine talibim diyor.. Denir ya hangi devletin ve hangi yüzün, hikmetidir sendeki bu haşinlik..

***

Ülke ülke geziyor!.. ABD’den sonra İngiltere.. Sırada Almanya var.. Sonra mı, meçhul.. Peki ne için, turluyor ülkeleri.. “İcazet almak için mi?”.. Neyse, bu tanım eskidi.. Zat-ı muhterem, “-uyuşturucu parasıyla, milletini doyuran, güvensiz, kifayetsiz bedbaht(!)” hale düştüğünü söylediği ülke için, “para aramaya çıktığından” söz ediyor…

***

Dün tefeci diye suçladığı Londra’daki holding ve yatırımcı kurumlarla temas kurduğunu söyleyip, “Yüz milyarlarca dolar” bulduğunu ve bunu, Türkiye’ye akıtacağını söylüyor.. Yahu, O İngilizler ki, “karıncayı bile” sömüren bir akla sahip iken, “görmeden, sormadan, araştırmadan” sadece siz söylediniz, diye para akıtırlar mı?!..

***

Bu İngilizler değil mi, yer küresinin “en sömürgeci” ülke patentini alan!.. Tongaya düşer mi!?. ABD Emperyalisti diyoruz, Siyonizm diyoruz, ama bilinen bir gerçek ki, dünyayı sömüren, yöneten akıl, “İngiliz aklı?”.. Senin kaşına, gözüne hayran kesilip, hayali yalanlarına prim verme adına; “milyarlarca dolar mı akıtacaklar?”…  Yok öyle beleş!.. Yok öyle iki takla atmakla; iş bitti demek!..

***

 

Yol rehberine bakıyorum!.. Kemal Bey’e “akıl veren, refakat eden”, Emperyalistlerle “dirsek temas” sağlanmasında, rol oynayan zat kim diye!?.. Vay da vay, denilen bir isim, çok tanıdık!.. Faik Öztrak.. Solunda, renkli kravatıyla, arz-ı endam ediyor!.. Der demez, insan  başlıyor, “yahu” diye başlayan cümleleri kurmaya!..

***

Evet ya!.. Bu zat, 2001’de, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nda değil miydi?!.. Daha açık bir ifadeyle, Türkiye’yi “iliğine kadar soyup, soğana çeviren” iflas bayrağı açtıran, İMF ve Emperyalistlerin “kapısına kul-köle” ettiren ekibin, üst patronlarından biri değil miydi kendileri?!.. 13 Bankayı kim batırdı!..

***

Mandacı anlayışa, müstemleke vali olarak görevlendirilen Kemal Derviş’le yol yürüyen, birlikte olan Öztrak değil de beniydim?!.. Bunlar değil miydi, İMF’nin memuruna, dönemin Başbakanı Ecevit’i “esas duruşa” sokup, “efendim” dedirten.. Ülkenin ve milletin milli gelirinin yüzde 20-25’ini sadece faiz olarak, bunlara hortumlatan.. Faizin faizini ödemeye mahkum ettiren!…

***

İşte şimdi bu akıl, kalkmış “kurtarıcı rolüyle”, arz-ı endam ediyor.. Kime karşı; ülkeyi İMF’nin “sömürgesinden” kurtaran, bir daha kapısına dayanmayacak, borçsuz ve harçsız bırakan, hatta onların ülkeye yüklediği faizleri dahi ödeyen, hükümete karşı!.. Ne diyeceksin,  Allah insanı şaşırtmaya dursun!…

***

İyi ki ahali bunlara artık prim vermiyor?.. Ve biliyor ki, bunların yaptığı nafile turları.. Gittikleri yerlerin, yer küresinin en gayri meşru para sirkülasyonu yapan, merkezler olduğunu!.. Bir verip, bin almadan “kuruş koklatmayan”, ülkeler olduğuna vakıf!..

***

Elin gavurundan “özgürlük” gelmez, bilir ki tarihsel “sömürgeciliktir” onların, ruhunda var olan.. Ve atalarımıza olan, “intikam duygularının” her daim taze olduğunu!… Onun için, bu millet “taklacıları” iyi tanır ve der ki; “de herre looo tiji..!”

***

SEÇİLİR Mİ?..

Bay Kemal henüz resmi olarak “adaylığını” deklare etmiş değil.. Ama emareler, kesin diyor.. 14 Kasım’daki, “nafile zirveden” ne çıkar bilmem.. Ama bildiğim şu.. Özellikle, vasıfsal yöndeki hitap değişecek.. Eğer ki, seçilirse, tarihi bir ünvanla Bay Kemal yerine Reis Kemal olur.. Ancak kaybederse; “bay bay Kemal” olur!…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kulağının duymak istemediklerini, sakın ola kalbinden geçirip, ağzından cümle olarak çıkarma!