SUÇLU KİM; HALKIM!…

Vuku bulan, her hadisede artık fail aramaya gerek duymuyorum!.. Çünkü, tek suçlu var.. O da, halkım diyorum(!.) Niye mi?.. Eee, vur abalıya boşuna söylenmiş değil..  Öyle değil mi yani?.. !

***

Aha da, size basit ve en sıcak bir hadiseden örnek vereyim!.. Malum, Kurban Bayramı’na 4 gün kaldı.. Pazar günü bayramın birinci günü!.. Bir bayram hediyesi mi, sürprizi mi, yoksa kazıklaması mı?. Her nasıl kabul ederseniz?..

***

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi patentli, Valilik oluru, Esnaf Odalarının da, işbirliğiyle, toplu ulaşıma, yüzde 45-50 oranında, zam getirildi!.. Zam’a göre, bundan sonra, minibüslerde öğrenciler 8 lira yerine, 12 lira ödeyecek.. Tam biletler ise 14 liradan, 20 liraya çıkarıldı?..

***

Beri yanda, Belediye otobüsleri ve Özel halk otobüslerinde ise öğrenciler artık 6 lira ödemeyecekler.. 8 lira ödeyecek. Tam bilet ise 10 liradan, 15 liraya çıktı.. Tabi indir, bindir fiyatları da tüm ulaşım araçlarında yakın ve uzak fark etmeden, aynı fiyatlar uygulanacak?!..

***

Diyarbakır’daki toplu ulaşıma bir önceki zam takvimine baktım!.. Ne zaman yapılmış diye?..  Son zam, 29 Eylül 2023’te yapılmış.. O günkü zam oranı yüzde 33’lerde.. Şimdi ise yüzde 45 ila 50 arasında.. Yeni zam fiyatı bugün itibariyle, geçerli olacak..

***

Zam’a dair, tepkiler çığ gibi!.. Ahalinin tepkisinden önce, zama dair müsebbip kim sorusuna yanıt bulmak açısından, muhataplara odaklanalım!?.. Daha açık ifadeyle, tarafların savunması nedir?.. Bir tarafta hükümet, diğer tarafta yerel yönetimler ve bileşenleri?…

***

Şimdi!.. Akaryakıt zamlarıyla alakalı, hükümetin klişeleşmiş savunması, herkesin malumu!.. Bir indir, iki zam!.. Ki artık günlük, fiyat belirleniyor.. Ne diyor hükümet?.. “Mesele küresel.. Akaryakıta küresel çapta sürekli zam geliyor. Biz de mecburiyetten zam yapıyoruz!..”

***

Peki, ulaşıma zam yapan Belediye, kendini nasıl savunuyor.. O da, bildik, klasik, savunmasını icra ediyor.. Kendisine has üslupla, hükümet’i hedef tahtasına koyup, “hükümet akaryakıta zam yaptığı için, biz de zam yapıyoruz!….”

***

Biri merkezi, diğeri yerel iktidar!..  Vakıanın ve tarafların söyleminin, sokağa yansıması nasıl… Her mevzuuda, mahir olduğumuz o operasyonel siyasi ve ideolojik kutuplaşmayı burada da, zikrediyoruz!.. Hizipleşme..!

***

Çünkü!.. Ahaliden bir kesim.. Hükümetin akaryakıta yaptığı zamları, makul bir fikriyatın beyanıyla, mazur görüyor.. Olabilir diyor.. Ama, Belediye’nin zammına, öfke seliyle, dudak büküyor.. “Bu nasıl bir soygun..”

***

Ne garip ki!.. Aksi yönde ahaliden bir kesim de.. Bu kez, hükümetin zammına öfke kusuyor.. Tepkiler gösteriyor.. Belediye’nin zam gerekçesini de, makul bir şekilde, anlayışla kabul ediyor.. “Ne yapsın, mecburiyetten!?..”

***

Hal bu iken, gel de çık işin içinden!.. İki taraf da, birbirlerinin zıtlarının zamlarını insafsızca görüyor, ona göre de tepki koyuyor!.. Tabi kim zamla alakalı ağzını açtığı zaman, taraflar ölçeğinde had bildirme operasyonuyla, karşılaşıyor!…

***

Biliyorum!.. Bu mevzuyu da, bu minvalde değerlendirip, kaleme aldığım için; “iki tarafın da” özellikle trolleri tarafından, insaftan nasipsiz, eleştirilerine ve had bildirmelerine maruz, kalacağım!.. Olsun!!.. Bizim görevimiz had bildirmek değil, hakikati zikretmek!?.

***

Gelirsek, siyasi ve ideolojik kutuplaşmadan arınmış bir ruh haliyle!.. Toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalan ahalinin; serzenişine?.. Söylenecek tek söz vardır!.. “Ey devlet-i aliye, el insaf ya, bu zam ve hayat pahalılığı reva mı?!!.. Bir verip, üç alıyorsunuz?..”

***

DİYARBAKIR’A REVA MI?..

Reva ki, sorun çözüm bulmuyor!.. Doğrusu, Ajet’in, özellikle Diyarbakır-Ankara ve Ankara-Diyarbakır uçak seferlerinde, yaşanan fahiş fiyat uygulaması ile keyfiyete binaen sıkça yaşanan rötarlı uçuşlarla alakalı, kaç yazım oldu, ben bilemiz oldum!..Ki en son yazım geçtiğimiz hafta idi; yine mevzu rötarlı!.? Yine arızalı uçağa, Diyarbakır seferinde uçuş verilmesi?!… Tabi son dakika fiyatları işin tuzu biberi!..

***

Dün de, benzer durum yaşandı!.. Konuyu, Saadet Partisi Divan Üyesi Fesih Bozan aktardı.. Büyüktimur’la Gündem programının, müdavim konukları arasında olduğu için, Ankara’ya dair sık seyahatlerine vakıfım!.. Kendisinin, yaşadığı, rötarlı uçuş eziyetini, basın açıklaması mahiyetiyle, aktardı!… Aynen aktarıyorum…

**

—Diyarbakır sahipsiz mi?.. A Jet yaptığı rötarlarla vatandaşı bıktırıyor, isyan ettiriyor! Ben görevim gereği hemen hemen her hafta Ankara'ya gidiyorum. Ve Ankara'ya uçan tek firma Ajet Bilindiği gibi THY AnadoluJet'i AJete sattı. Sattı satmasına da Ajet'in seferlerinde yaptığı rötarlarla artık Ankara'ya gitmek eziyete döndü.

***

Anadolu jet, Ajete satıldıktan sonra rötarsız bir seferine rast gelmedim. Bu ne başı bozukluk ve sorumsuzluk! Son olarak 11. 06. 2024 Salı günü saat 09:35 uçağı ile Ankara'ya bilet kestim. Hava limanına zamanında gittim. Önce 50 dk rötar olduğunu yazdılar sonra 1 saat 25 dakikaya çıktı.

***

Bir kere değil iki kere değil, beş dakika değil, 10 dakika değil… Bekleme salonundaki vatandaşlar adına AJet yetkilileriyle görüşmeye gittim. Ama Ajet yetkilisi yok. Düşünebiliyor musunuz Diyarbakır'da görüşebileceğimiz AJet yetkilisi yok...Yer hizmetlerine bakan Çelebi'nin çalışanları bize cevap veriyor.  "Neymiş karşı istasyondan uçak geç gelmiş," neymiş "uçak arıza vermiş" Bu cevaplar ne kadar doğru?

***

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ne iş yapar? Sermaye gücü olmayan, filosunu yenileyemeyen ve THY eski uçaklarıyla hizmet veren firmalara neden bu işi yaptırır? Bu vatandaşın sahibi yok mu?  Devlet/İktidar vatandaşın haklarını korumak ve mağduriyetini önlemekle görevli değil mi? Özel firmaların vatandaşı mağdur etmelerine neden göz yumar? Uçak geldiğinde de "gecikmeden dolayı özür dilemekle" vatandaşın mağduriyeti kalkar mı?

***

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı AJetin tüm uçuşlarını kontrol ettiğinde hep rötarlı uçtuklarını görecektir. Eğer filosuna yeni uçak alamayacaksa, kendisini düzeltmeyecek bu alanda tecrübesi yok ve işi bilmiyorsa Bakanlık AJetin lisansını neden iptal etmiyor?Türk Hava Yolları Diyarbakır'dan Ankara'ya da sefer koymalı ve vatandaşı tekelden kurtarmalıdır.”

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Kendini beşer bilenler, ahaliye hizmet etmekten usanmazlar!…