TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR?..

Ne var ki, İslam dünyası hakikatlere, olup bitenlere deve kuşu misali, tavır takınıyor!.. Tabi, dünya ülkeleri de.. İşte, Ortadoğu’nun hal-i perişanlığı ve işte Filistin ile İsrail arasındaki sadece son 120 saatlik zaman dilimindeki yaşanan katliamlara bir bakın!..

***

Tarih sayfalarını çevirelim?.. Kudüs’ü işgal etmek için kimler saf tuttu?.. O günün ordusuna ne deniliyordu?.. Elbette ki, Haçlı ordusu.. Peki, Kudüs’ü savunan ve işgalden kurtarmaya çalışan ordu hangi orduydu?.. Elbette ki, Hilal ordusu.. Yani, İslam ordusu!..

***

Kudüs’ü haçlılardan temizleyen; İslam Ordusunun başkomutanı, Selahattin Eyyubi idi.. Kudüs, tüm dinler için kutsal bir mekan.. Ama, İslam dünyası için “ilk kıble Mescid-i Aksa…” Kudüs’ün özgürlüğü, bağımsızlığı, Filistin’in hürriyeti, ne yazık ki, Osmanlı’nın çöküşüyle, vesayet altına girdi!..

***

O günden bugüne çok asırlar geçti.. Ve yine, sahnede haçlı ordusunu görüyoruz?!.. İngilizler mi, Fransızlar mı, Almanlar mı?.. Hepsi burda?.. ABD mi?.. Kimi derseniz varlar.. Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de!.. Yani, Ortadoğu’nun her karış toprağında; vesayet kurma adına bugün varlar!..

***

Belki o gün, Haçlı ordusu diyorduk!.. Ama bugün, “koalisyon güçleri, ordusu, askerleri” diyoruz.. Peki değişen ne; hiçbir şey?.. Kudüs’ü, İsrail’in başkenti ilan eden kim ABD.. O günün Başkanı Trump değil miydi?..

***

Hatırlarsak Irak işgalinde Bush ne demişti?.. Saddam kuklasıyla, Kuveyt’i işgal senaryosuyla; Ortadoğu’yu kan gölüne çevirme adına giriştiği harekete “bu bir haçlı savaşıdır?”.. O gün itiraf etmişlerdi; Hilal ile Haçlı savaşını..

***

Kaldı ki, Ortadoğu’daki tüm İslam ülkeleri bugün per-u perişanlık içerisinde değil mi?.. Vuran da, Allah’u ekber diyor, vurulan da Allah’u ekber diyor.. Akan kan, İslam dünyasının, Müslümanların kanı.. Palazlanan, genişleyen, zenginleşen, bu topraklarda vesayet kuran kim haçlı anlayışı?!..

***

İşte bundan dolayıdır ki, hep ifade ediyorum.. Bu topraklar, gelinen aşama itibariyle “jeopolitikten ziyade, teopolitik mücadele arenasına dönmüştür? Ve hep öyle de olmuştur… Velhasıl Ortadoğu’da din ve inanç çatışmasıdır yaşananlar?…Ne yazık ki, İslam dünyası işte bu hakikate kör kesiliyor?!!

***

İsrail’in Ortadoğu’da güç kazanıp, toprak sahibi olması, Osmanlı’nın yıkımında “en büyük etken olduğunu biliyoruz?”.. Sultan Abdulhamit’e kızıl sultan adını veren, kimdi?.. Şeriat isterik sloganlarıyla yürüyen, sonrasında İslam’a en büyük düşman kesilen devşirmelerin haçlıların nam-ı hesabına neler yaptığını da?.. Sınırların nasıl çizildiği de?..

***

Cihan şumul bir Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı, Siyonist İsrail Ortadoğu’da, “güç ve toprak kazandı?”.. 70 yıllık Filistin topraklarına bakılırsa; her on yılda bir İsrail’in nasıl toprak genişlettiğini görüyoruz?.. Yaşlı, çocuk, kadın demeden soykırım yaptığına kendini ama eden yer küresi şahit?…

***

Milyonlarca Filistinli katledildi.. Bir o kadarı, sürgünlere mahkum edildi.. Hapishanelerdeki insanlık dışı muameleler.. Dün Siyonist İsrail o topraklarda, mülteciydi, bugün o toprakların asil insanları olan Filistin halkı, mülteci konumunda?!.. Haçlı anlayış İsrail’i büyütü, İslam dünyası ise davasına sırt çevirir gibi, Filistin’e ırak kaldı?..

***

İşte son, harekat!.. Hamas’ın askeri kanadı, “Aksa Tufan’ı”adını verdikleri operasyon, herkesin malumudur.. Ebabil kuşları gibi, Gazze Şeridinden İsrail’e bomba olup yağdılar?.. Bu harekat, öncekilerden hayli, kapsayıcı ve de kritik, bir o kadar da sorgulayıcı!.. İsrail kadar, dünya ülkeleri özellikle haçlılar şokta..

***

Dile kolay, İsrail dört bir tarafı ablukaya almış. Kapılarda, geçişlerde olağanüstü önlemler.. Yedi kapıdan geçer misali, aramalar, kontrol noktaları!.. “Girilmesi yasak” bölgelerin ilanları.. Her şeye ateş açan, İsrail askerleri.. Ve Gazze şeridi sınırında ise işgalci topluluklar?…

***

İnanılmaz gelişmeler bu koşularda yaşanıyor!.. Bir tarafta, Siyonist dünyanın bel çıktığı, en yüksek teknolojiye sahip, nükleer silahı olan bir ordu.. Diğer tarafta, dört bir tarafı virane olmuş, abluka altında yaşayan, hayatları zindan misali olan bir avuç Filistinli gençler.. Girişilen bu hareketin çok yönlü ağır faturası olacak?!..

***

Peki bundan sonra fatura nasıl kesilecek?.. Netanyahu savaş ilan etti.. Askeri seferberlikle, Gazze’yi bomba yağmuruna tuttu.. Bu seyir görülen o ki, soykırıma kadar gidebilir ki 70 yıldır bunu yapıyor.. Haçlı ordusunun başını çeken ABD.. “İsrail’in bekçisi, hamisi” olduğunu açıkladı.. Ek yardımlar geliyor diyerek, askeri gemileri gönderdi?!

***

Birleşmiş Milletler ne yapıyor?!.. Görünen o ki, her zaman ki gibi; asıl kimliğiyle ve inancıyla, İsrail’in, Siyonizmin ve Haçlı anlayışın ali menfaatine dem vuracak.. İslam ülkeleri ki Türkiye dahil, itidal çağrısı yapıyor.. Bu çağrı önemli, ama velakin, İsrail’i durdurmaz. Meseleye de çözüm getirmez?!..

***

İşin bir de; bu işte bir başka niyet var sorgulaması söz konusu!.. O da; Hamas’ın bu kadar yüksek profilli bir operasyonel girişiminin İsrail’in MOSAD’ı tarafından, haberdar olmayışı? Ayrıca hareket esnasında, İsrail askerlerinin ikiye bölünmesi?.. Yani, içerden destek mi var?..

***

Yoksa!.. Uçan kuşun bile farkında olan İsrail.. Bölgeye bir çakı dahi sokulamazken.. Kısa ve orta menzilli binlerce roket.. Paramotorların kullanımı.. İsrail askerlerinin üstlerini, tankları terk etmesi.. Ve tabi ki, yüzlerce İsrail askerinin Hamas güçleri tarafından esir alınması!..

***

Netanyahu'nun "Hamas'ın İsrail'e karşı ani ve ölümcül bir saldırı başlattığı" yönündeki açıklamaları da siyaset piramidinin en üstünden gelen "nadir bir itiraf..”  Hamas'ın saldırısı ayrıca, Mısır ve Suriye’nin 6 Ekim 1973’te başlattığı (Yom Kippur) savaşına benziyor…. 50 yıl önce Mısır ve Suriye'nin yaptığının Hamas tarafından tekrarlandığı söylenebilir mi?

***

Hepsi olağanüstü bir halin yaşanırlığını gösteriyor!?. Sonrası görünen o ki tufan.. İki devlet formülü gün açısından üzerinde derinlemesine artık düşünülüp, çözüme kavuşturulması gerekir.. Çünkü, insani ve rasyonel çözüm, yan yana var olma temelindeki uzlaşı, ancak böyle sağlanabilir!…

***

İsrail’in giriştiği topyekün savaş, soykırım ve katliamlara dönüşebileceği gerçeğini de görerek, ivedilik hassasiyeti gösterilmedir… Biliyorum, şu an için bu satırlar pek hoş görülmezse de, “biz insanlar, kadınlar ve çocuklar ölmesin” diyoruz..

***

Hasılı kelam, Mescid-i Aksa kırmızı çizgimizdir.. Kaldı ki, Filistin’in birliği de, dirliği de, hürriyeti de aynı hassasiyete sahiptir.. Ve de onlar bizim kardeşlerimizdir.. Allah yar ve yardımcıları olsun!..

***

Eğer ki, Ortadoğu eğer ki İslam dünyası eğer ki, yer küresinin tüm ülkeleri bütünlük içerisinde, huzur istiyorsa önce Mescid-i Aksa özgür, bağımsız ve barış atmosferine kavuşmalı.. Aksi takdirde, herkesin kanı akacak ve akan kana herkesin eli bulaşmış olacak?!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Ümmeti yıkan ve şiarından eden; içinden çıkan tefrikadır!…