YETKİSİZ BİRİNİ SEÇMEK Mİ?

Deyin hele olacak iş mi?.. Akıl karı mı..! Değil, değil, değil?.. Ciddiyet hasıl mı, hiç değil… Örneği var mı, yer küresinde yok!.. Eee, peki ne var?!.. Etkisiz, yetkisiz ve vasıfsız eleman var!.. Ve bu elemanı da, Altılı Masa’nın “akıl sahiplerine” göre “millet” belirleyecek!.. Gel de belirle; “etkisiz elemanı!…”

***

Belirlersin, belirlersin sen!…Hem de, yüzde 50 artı bir “oy alma” şartıyla belirleyeceksin, zat-ı muhteremlerin sistemini!..  Öyle ya, sen Erdoğan’a çok kinlenmişsin ya, ondan belirleyeceğini düşünüyorlar.. Ha bir de, öyle 5 yıllığına değil, artık 7 yıllığına belirleyip, onu seçeceksin!..

***

Şartları ne?!… O etkisiz elemanın, partisi olmayacak, süresi bittikten sonra da, “siyasete” girmeyecek.. Böylece, ülke yönetiminde “istikrar ve güven” sağlanarak, güçlendirilmiş bir sisteme, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sahip olmuş olacak!.. Vay da vay, geçmişte olduk mu?!..

***

Mesela, 28 Şubat döneminde!.. Necdet Sezer’le “bir merhale” aldık mı?.. Neyse, başka ne olacak?!.. “Bakanlar Meclis üyesi” olacak.. Öyle işine geldiği gibi parlamento dışından kimse olmayacak.. İlla ki, vekil olacak?..  Hade ya!…

***

Yargı tepesi; “tek olmayacak?”.. Onun da “yetkileri” kırpılacak.. Yani, HSYK ikiye bölünecek.. HYK ve SYK olacak.. RTÜK üyeleri, değişecek.. Kimler yer alacak.. “Mahallenin gazetecileri..”  Gensoru var, ama veto yetkisi olmayacak.. Grev yok, toplu sözleşme hiç yok.. KHK, Başbakanın yetkisinde.. YÖK mü, o YÜK kimliğine kavuşacak..

***

İyi de tüm bu mahirlikler yer alırken siz en büyük sorun olarak görülen vatandaşlık tanımına çözümünüz ne?! Ya da Anayasal güvence.. O mu?.. Artık, “tekçi” ifadeden çıkarılacak.. Yani, “Türk’ten” çoğunluk alarak, Türkler diye, tanımlanacak, Türkiye vatandaşları!!..

***

Kadın korunacak?.. Şeyle ki, kadına şiddetten hüküm yiyen; “milletvekili” olmayacak, olamayacak?!.. Ama gerisi ne yaparsa, olabilecek!..  Seçim barajı yüzde 3’e indirilecek?!… Hazineden “kesenin” ağzı açılacak.. Artık payı almada oy yüzdeliği, yüzde 1’e inecek..

***

Peki, ahaliye “oh be dedirtecek” bir şeyiniz var mı, yok mu?!.. Hiçbir şey mi?.. Kürtler’in taleplerine dair; bir madde var mı, o da yok?.. Toplumsal bir mutabakat, ölçüsü olacak mı?.. Gerek var mı ki, böyle bir duruma?!… Halimiz ortada gül gibi geçinip gidiyoruz..

***

Zaten, mevcut Anayasa’dan kalıntı olacak!  Yok öyle, köklü bir değişiklik!.. Burası, Türkiye ve bizim ülkemiz!… İlk dört madde, ve tabi ki inkılap maddeleri, hepsi mevcudiyetini koruyacak!.. Yoksa, CHP gibi “işin kurucusu” masanın aktörü olmaz?!.. Onlar kırmızı çizgi, her daim, “dokunulmaz, teklif edilemez” kimliğini taşıyıp, tavizsiz biat edilecek..

***

Netice itibariyle işin şakası bir kenara da?!.. “Yenilikler” hanesi içerisinde, “halkın” yer almadığı, “beklentilerine” yanıt verilmediği, “sivilleşmenin” bulunmadığı, bir Anayasa’ya; ne diye bu millet oy versin!… Sadece, psikolojik bir “tatminkarlık” için mi, “reyini” verecek..

***

Nerde o beleş teslimiyet!.. Anayasal güvenceyle elde ettiği, “elindeki yetkiyi” yetkisiz ve etkisiz bir elemana, hiçbir karşılık almadan, neden teslim etsin!.. Ve o yetkisize, 2 yıl da ekstra  prim versin?.. Bilmem neyiniz güzel?..

***

Kaldı ki, sunulan halin “güvencesi” kim!?.. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mi!?.. Ya da, “hal-i hazırdaki” sistemle, “kuş taşa” değdi, misali “seçilecek olan kukla” zat mı?!.. Ki, daha bu “gelecek gelmekte olan” zat’ın adaylığı dahi belirlenmemişken!.. Aralık geçti, Şubat sonrası o mu; “teminat” verecek!… Geçin bunları ya!..

***

Seçilen; “o koltuğun gücünü, kudretini” teslim eder mi?!.. Ya; “mızmızlık” yaparsa!.. Ya “aklımı peynir ekmekle” yemedim derse.. Gel de oturduğu koltuktan indir.. İnmez ve indiremezsin!.. Sonra mı, bekle beş yıl daha!.. Diyelim ki, ikna ettiniz!.?

***

Peki “O Anayasa” ve “Güçlendirilmiş Parlamenter” sisteme geçiş için; “iki seçim” daha olması gerekiyor!… Bari bunu deseniz…Öyle ya, ilki, “sistem değişikliği” için olacak?!.. Halk o tercihe oy verir mi?!.. Bunu aştınız diyelim.. Deveniz güçlü, “hendeği” atlattı.. İkinci hendekte, “aşabilme” gücünüz olacak mı?!.. Ahali, ipi çeker mi?!..

***

Hülasa arkadaş sizinkisi “şaka mısınızdan öte” bir hal aldı gidiyor!… Bu ülkenin ve bu milletin boşa harcayacağı zamanı ve gücü, maddi imkanı yok?!… Bu millet sizin; “siyasi egolarınızla mı” uğraşacak!..

***

Sadece Erdoğan odaklı bir “düşmanlıkla, psikolojik bir harp” yaratıcısı kesilmeniz yüzünden, ülke ve millet heba edilir mi?!.. Yettiniz!.. Siz önce kendi içinizde bir barışık olun, uzlaşın sonra, huzura gelin!.. Samimi ve ihlaslı olun..

***

 Temel bey, o neydi öyle ya!.. Mışıl mışıl uyuma görüntüleriniz, ne de tebessüm yaratıcıydı.. Neyse ki, altılıda kimse sizin “yaş haddiyle” emekliliğinizi, istemedi.. Görüntüleri görselerdi, derlerdi?!.. Özellikle; masanın etrafında yeni oturanlar!…

***

Unutmadan Meral hanıma bir sormak olacak!!.. Biz ulaşamıyoruz bari burdan, dünün fikri takibiyle soralım.. CHP’den ısmarlama gelen “kulak çekme” işi, ne oldu?.. Çekebildiniz mi, yoksa “aferin evlat iyi gidiyorsun” mu dediniz?!..

***

 

DİYARBAKIR STADYUMUNUN İSMİ!..

Bir kez daha; “isim” konusu, tartışmaya açıldı!. Daha önce de çok konuşuldu, ama ne hikmetse, etkili ve yetkililer tarafından pek dikkate alınmadı.. İsim; Diyarbakır “stadyumu” olsun denilip duruldu.. Amedspor taraftarları, sosyal medya üzerinden “Tahir Elçi Stadyumu” ismi verilsin diyor.. Hatta, artık bu ismi kulanacağız diye de hüküm verilmiş!…

***

Vaziyet nasıl bir evrim geçirir bilmem!.. Ama, “isim noktasında” Diyarbakır Stadyumuna bir ad verilmesi gerektiğini düşünen ve söyleyenlerden biriyim!.. Bu Elçi’nin ismi mi olur, başka toplumda karşılığı olan bir isim mi olur; o ilgili ve yetkili kişi ile kurumlara ait!.. Ama; bir isim gerekli!..

***

MİNİBÜS HATLARI!..

Diyarbakır’ın gündeminde!.. Toplu ulaşımın “rahatlaması” noktasında, önemli!.. Yeni hatlar, yeni güzergahlar ve nüfus artışı; hiç kuşkusuz ki “trafikte yarattığı” sıkıntı kadar, taşımada da yük ağırlaşıyor.. Onun için, alınan 100 “yeni minibüsün” mevcut hatlarda kullanımı yönündeki karar, olumlu!… Bu minvalde, çok önerilerimiz oldu!..

***

Ama velakin, bu işin icrasında “şaibe ve rant” çarkından, söz edilir olunması; “hayırdır, ne iş” dedirtiyor değil!.. Kim kime neyin rantını temin ediyor.. Kooperatifler arasında; “300 bin lira” fark, mevzusu tartışılıyor.? Yerel medyaya yansıdı.. Konuya ilişkin, net ve açıklayıcı bilginin aktarılması gerekir…

***

M Plakalı minibüslere 2 milyon 800 bin lira biçilen fiyata, ekstra istenilen 300 bin liranın “nedeni ve gerekçesi” nedir?!.. Muhtemelen bugün, ihalesi yapılacak?!.. Diyorum ki; kaş yapalım derken göz çıkarılacak hale gelinmesine; “neden” olunmadan, şeffaflaşılması lazım!.. Yoksa; kar topu misali mevzu algı odaklı, dal budak salar!..

***

NE TERSO BİR DURUM DEĞİL Mİ?!…

Okullar Müdürlerine talimat vereceksin!.. Milli Eğitim Bakanımız geliyor, diye söyleneceksin.. Her okuldan idareci dahil, 7 öğretmenin katılımını zorunlu, kıldıracaksın!.. Ve bunların listesini, tören öncesi isteyip hepsini GBP’den geçireceksin.. Sonra katılım için gelen öğretmenleri salona alıp, br süre sonra; arama var deyip herkesi salondan çıkaracaksın.. “Salon güvenliğine” dair, arama bittikten sonra haydi gelin diyeceksin.. Denir ya hal-i vaziyette;  bir  terso  durum hasıl olmamış mı?…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir yaşam için gayret yok, hayret…