“CIA BİLGİ VERMİŞTİ”

Yılın son gecesi, yeni yılın ilk saatlerindeydi İstanbul.

Boğazın ışıltılı bölgelerinden, gözde bir mekanı yerli ve yabancı sosyetesinin kısacası, ehli keyfin erbabı insanların eğlendiği, Reyna Gece Kulübü dün gece silahlı bir saldırıya muhatap oldu.

Terör bir kez daha vurdu.

Amacını sorgulamaya gerek yok, neticede terörden söz ediyoruz.

Bir senaryo yazılır, bu senaryoda oynayacak oyuncular seçilir, onlara rolleri ezberletilir ve aldıkları rolü ezberleyen oyuncular, ezberlediklerini icra eder.

Teröristin kim olduğu önemli değildir, kötü olan bir şeyin reklamı gibi bir şeydir onu tanıtmak.

Çünkü terörist kukladır.

Amerikalı şehit Malik el Şahbaz’ın dediği gibi; “Kuklaları değil kuklacıyı hedefine alacaksın!”

Terörist senaryoların bütün kurgusu insanlara zarar vermek için yapılır. Bu kurguda zarar verilen insan sayısı ne kadar çok olursa, o denli başarı sayılır.

Resmi ağızlarca ifade edilen son ölü sayısı, (yerli ve yabancı) 39 yaralılardan dördü ağır, olmak üzere altmışı aşkın.

Bu açıdan bakıldığında, Reyna saldırısında senaristler ve oyuncular ne yazık ki, başarılı olmuşlardır.

İlgili makamlarca, İstanbul başta olmak üzere ülkenin birçok metropolünde terörist bir saldırı ihtimali hep göz önünde bulundurulmuş ve bu nedenle günlerdir ulusal medyada yansıtıldığı üzere, nasıl önlemler alındığına dair, vatandaşlar olarak hepimiz tanık olmuşuzdur.

Evet, ülkemizde ilk kez rastladığımız ve alınan önlemler nedeniyledir ki, farklı bir yöntem uygulanmış direk olarak silahlı saldırı burada tercih edilmiştir.

Şu saat itibariyle sorulan soru şudur?

Bu saldırının kim veya kimler tarafından yapıldığına dairdir, medyalarda yapılan analizler ihtimalden öte gitmeyen, alışılmış sözcüklerle süslü yorumlardır maalesef.

Bize kalırsa medyaya düşen bu haber önemsenmelidir.

Hürriyet Gazetesi muhabiri, Toygun Atilla’nın Reina sahibi Mehmet Koçarslan’la yaptığı görüşmede, mekan sahibinin;”Amerikan istihbaratı (CIA) bunun bilgisini vermişti. 1 Hafta 10 gün süreyle buralarda deniz dahil güvenlik önlemleri alındı. Sonra ne oldu? Göz göre göre bu saldırı meydana geldi.” dediğini gözden kaçırmamalıyız.

Mehmet Koçarslan her ne kadar sözlerim yanlış anlaşıldı diye geri adım atmışsa da, kendisinden ilgili makamların sorması gereken elbette ki sorular olacaktır. Ve olmalıdır da…

Zira vereceği cevaplarla, hem bizleri hemde bu konuda hukuki zeminde sonuca varmak isteyen ilgilileri aydınlatmış olacaktır.

-Madem böyle bir ihbarı almış, mekanın korumaları o halde neredeler?

-Korumalar neden başta kapı olmak üzere, mekanın stratejik yerlerinde konuşlandırılmamış?

-Bu istihbaratı madem CIA vermiş bunun için nasıl bir tedbir alınmış?

-Türkiye Emniyetiyle bu bilgi paylaşılmış mı?

-Konumu itibariyle böylesi bir bilginin kendisine verilme nedeni nedir?

-Böylesi ihbarlar, daha öncede kendisiyle ilgili istihbarat tarafından paylaşılmış mı?

Niye diye bu soruları sormak gerekir.

Bu saldırının bir diğer yönü de, bıraktığı olumsuz etkiyi ve oluşturulmak istenen algıları milletçe bertaraf etme görevimizdir.

Bunun için dikkat edeceğimiz ilk husus, bu saldırının senaristlerince toplumsal fay hatlarımıza yönelik yapmak istedikleri kırılmanın etkisini tamamen sıfırlamak olmalıdır.

Siyasetten ideolojik hasletlerimizden kaynaklı, hamasi söylemlerle yola çıkmamalı, vatandaşlarımız ve yabancı olarak ülkemizde bulunanlar için, yaşadıkları bu ölüm ve acılar nedeniyle üzüntümüzde ortaklaşa terörü bir kez daha lanetlediğimizi dünyaya haykırmalıyız.

Bunu ülke olarak tüm farklılıklarımızla ortaya koyduğumuz an, gerek dışarıdan beslenen yerel, gerekse yerelde yaşayacağımızı muhtemel gördüğümüz, dışarıdan gelecek terör tehditlerini o zaman bertaraf etme imkanına sahip olabileceğiz.  

Yeni bir takvim senesinde huzur barış ve mutluluk içinde yaşamanız dileğiyle,

Reina saldırısını kınıyor ve lanetliyoruz…