CEGERXWÎN’İN DOĞDUĞU EV HARABE(!)

Bu manşet bana ait değil!

Bu manşetin sahibi, sekuler Kürd siyasalı (BDP/HDP) okurlarının daha çok takip ettikleri ve okudukları gazeteleri, Özgür Gündem’e ait.

Kaynakları ise, Dicle Haber Ajansı’dır.

Haberin mahiyetini okuyunca önemsedim, nede olsa bir ortak kültür mirasımızdan mesaj vardı onda.

Cegerxwîn’ı tanıtmaya onun Kürdler için ne anlam ifade ettiğini burada uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Kürd kimlikli her düşünce ve fikir adamı tanır onu.

Hele hele bir de edebiyat ve özellikle şiire düşkünlüğü varsa.

Ancak kısaca şu özelliklerine ve verdikleri eserleri de hatırlatmakta yarar var.

Şimdiye kadar iki eseri Türkçe’ye çevrilmiş şairin, özelde üzerinde durduğu Kürd dili olmuştur ve bu vesileyle de Kürdçe sözlük üzerinde çalışmalar yapmış eser vermiştir.

Kürdçe yazdığı on divan eserinin yanında, iki hikâye çalışmasıyla da öne çıkar.

Sol sekuler düşüncelerini paylaşmasam bile, Türk Solu için Nazım Hikmet neyse, Kürd milliyetçileri için de Cegerxwîn’ın ismi onu çağrıştırır.

Hulasa o Kürd milliyetçiliği için yaşadığı feodal ortam ve yıllarca yaşadığı sıkıntılı hayatıyla da bir siyasi mütefekkirdir.

Halkların destansı kahramanları olur, bu kahramanların düşünce dünyalarındaki fikirler değil yaşam tarzları ve hayata bakış anlayışları hep göz önüne alınır.

Bu tarz onlar için bir sınavdır aslında.

Diyeceğim şu ki, Kürd millyetçileri içinde, Cegerxwîn ( Şeyhmusé Hesen) bu özellikleri taşır.

Diyarbakır Metropol ilçelerinden Kayapınar Belediyesinin açtıkları bir Kültür merkezine bu ismi vermeleri de, bu mecradan anlamlıdır.

Neyse asıl üzerinde durulması gereken bir hususu burada zikretmek amacıyla hatırlatmada bulunuyoruz.

Başta Batman ili Belediyesi olmak üzere, şairin doğduğu yer olan Hisar köyünün bağlı olduğu Gercüş Belediyesi kim yapıyorsa yapsın, gazetenin yaptığı bu çağrıyla ilgi uyandıran Cegerxwîn evinin orijinalıyla yapılması önemlidir.

Bölgenin kendine has mimari estetik ve kullanılan malzemeleri ihmal edilmemelidir.

Duvarları toprak kerpiçten, damı topraktan ve kullanılması gereken tahta malzemenin dışında zamane gereçleriyle donatıdan kaçınılmalıdır.

Şehirler, kasabalar ve köyler gittikçe geleneksel değerlerinden uzaklaşıyor.

Bari değer verdiklerine yanlışlıklarla yaklaşmasınlar yeter.

Bir Leyl-i Mirac’ı daha idrak ettik.

Bu idrakin Âlem-i İslam’a ve tüm insanlığa huzur, sağlık, refah, kardeşlik ve saadetlere vesile olmasını niyaz ediyorum.