‘DİYARBAKIRSPOR NEDEN BU HALE GELDİ?’

24 haziran 1968’de   kurulan  ve  Diyarbakır  kentinin tek ve orjinal  markası olan taklitçileri olmasına rağmen  yerine formasına arması,  sosyal tesisleri  ve  antrenman sahası elinden alınmasına rağmen inatla yaşam mücadelesi veriyor.Eskiden  Diyarbakır şehir olarak küçüktü ama yüreği büyük, iyi niyetli insanlarla doluydu.Diyarbakırspor en parlak günlerini  1970 yılların içinde yaşadı,iyi dürüst yöneticilerin yanı sıra bütün kent  Diyarbakırspor’a  sahipleniyordu .Valisi ,belediye başkanı  milletvekilleri 7’den 70’e herkes sahip çıkıyordu.O dönemlerde 3 büyükler dahil Diyarbakırspor’un evinde puan çıkarmak nerdeyse çok zordu. Gelen takımlar seyirci baskısı ve iyi kenetlenme karşısında dirençleri çabuk kırılıyordu.Buna örnek Tarsus İdmanyurdu   maçını verebilirim. Diyarbakırspor  şampiyonluk kovalarken rakip Tarsus İdmanyurdu  düşmemek için çırpınıyordu. Müthiş bir seyirci baskısı vardı rakibin ayakları korkudan yere basmıyordu . ‘Bir an önce maç bitse de eve gitsek’  hesabı yapılıyordu. İlk yarıda  gol sesi çıkmadı ama rakip o  seyirci baskısına dayanamadı ve ikinci  yarı sahaya çıkmadı . Hakemler 5 dakika bekledikten sonra sahayı terk etiler ve Diyarbakırspor  maçı 3-0 hükmen kazanmıştı.Diyarbakır’da 1.Lig’e  çıktığımız ilk sezon Galatasarayla oynuyoruz . Galatasaray’ın ünlü golcüsü Gökmen Özdenak kafa gölü ile  Galatasaray’ı  1-0 öne geçirdi .Diyarbakırspor  gole çabuk cevap verdi. O sezon Galatasarayd’an Diyarbakırspor’a kiralık  gelen stoper Tuncay vardı .Serbest vuruştan kaleci Nihat’ın uzanamayacağı köşeye plaseyi bıraktı. 1-1 biten maçın bitiş düdüğünden sonra Galatasaray’ın teknik direktörü  rahmetli Çoşkun Özar’ı ve yedek kulübedeki sporcular ile sahadaki  sporcular sahanın ortasında sevinç yumağı oluşturdular 1 puan için.70’li    yıllardaki kenetlenmenin ve sahiplenmenin meyveleri bunlardı.1980’ li yıların başında Diyarbakı’rın yerlileri  kenti terk ederek büyük şehirlere yerleştiler. Bu da hem Diyarbakır’a hem de Diyarbakırspor’a pahalıya mal oldu.Gelenek göreneklerimiz kayboldu .Mert ve yüreği büyük insanlarımızı kaybettik, dışardan çok  göç alan Diyarbakır kenti çok değişti .İnsanlard a değişti .Bunu en büyük zararını Diyarbakırspor çekti.Yöneticilik çok ucuz oldu .Koltuk ve basamak sevdalıları çoğaldı .Diyarbakırspor’u kendi kötü işlerine alet etiler.Babalarının malı  olsa böyle talan olmazdı . Herkes göz yumdu yada korudu ya da örtbas edildi .Müffetişler 6 ay  kulüpte yatı kalktı o pisliği zor temizleyemediler. Sonra ne hikmetse ucu ince yerlere değdiği için dosyalar tozlu raflarda hala da bekletiliyor.Yönetici cinlik peşinde olursa Diyarbakırspor’un hali de bu olur.Diyarbakırspor’un malını çalanlar, 5 verip 10 alanlar  yetim hakkı yiyenler. Şimdi bir yerlerinize kına sürebilirsiniz. Biz Diyarbakır kentini Diyarbakırspor’dan koparan, bu duruma düşürenleri    ve onlara  seyirci kalanları  bu mübarek Ramazan ayında Allah’a havale ediyoruz.Diyarbakırsporu’n kurtarılması içinde sayın valimize ve millet vekillerimize  ricada bulunuyoruz .Ne olur Diyarbakırspor’u  kurtarın .Bu  sadece benim değil gönlü Diyarbakırspor için çarpan bütün Diyarbakırlıların dileğidir.