İLİŞKİLERİN SON KULLANMA TARİHİ NEDİR?
Psikolojik Danışman Nime Sultan Turğay
Birçok kuramcı insan yaşamında yerine getirilmesi gereken ihtiyaçların hiyerarşisi olduğunu savunur. Yeme, içme, güvenlik ile başlayan bu düzeni sevgi ve ait olma duyguları takip eder. Nasıl ki yemek tazeyken yenip fizyolojik ihtiyaçları karşılıyorsa ilişkilerde de iyi hissettiren duygular, karşılıklı değer, anlayış, sevgi ve saygı ile ruhsal ihtiyaçlar da karşılanmalıdır. Bu anlamda bakılınca ilişkileri sevgi ve güven tavasında pişen bir yemeğe benzetebiliriz.
Yemek bekletildiğinde lezzetini korumaz, kokusu bozulur, besleyiciliğini kaybeder hatta kişinin hayati fonksiyonlarını tehdit eder. İlgisiz, mesafeli, sevgisiz davranışlar, yerine getirilmemiş sözler de ilişkinin ruhunu soğutur ve zamanla onu çürütür.
Ertelenmiş bir “Seni seviyorum” veya “Yanındayım” sözü ve bunları hissettiren eylemler sadece “an” için önemlidir. Geç kalındığında kaybedilen sadece bir “an” değil, ilişkinin temel yapısı olur. Kayıplar zaman içinde birikir, duygusal açıklar oluşur ve sonunda ilişki yıpranır. Konuşulmamış ertelenmiş sözler, halı altına süpürülen tüm sorunlar öfkeyi, kırgınlıkları, hayal kırıklıklarını var eder. Bekletilen her şey bir gün ortaya çıkar ve ilişkinin tadını bozar. Bu yüzden ilişkilerde zamanında harekete geçmek önemlidir. Açık bir dille sorunlar sıcağı sıcağına çözülmelidir.
İlişkiler karşılıklı bir tercihle oluşan emek işidir. Bekletilen yemeğin tadını kurtarmanın zor oluşu gibi dinamiği bozulan bir ilişkiyi eski haline getirmek de oldukça zor olur. Bu yüzden farkındalıkla hareket etmek yerine getirilmesi gereken ilk ve tek öncül olmalı.
Doğru malzemelerle, uygun sıcaklıkta, zamanında pişen yemeğin lezzeti gibidir ilişkiler. İhmal edilen ya da yanlış yönetilen tüm ilişkiler zamanla tatsızlaşır ve insanı insan yapan en değerli bağlarından koparır.
Henüz hayatta ve yakınken bu denli, kıymet bilmeli.