SİNSİ OYUNLAR
Geçen hafta içi evinde kendisinden 3 kategori aşağıda olan 2. lig takımlarından Tarsus İdmanyurdu’na kupa maçında şok bir yenilgi alarak veda eden Diyarbakırspor, Bu yenilgi yüzünden hem Ziya Doğan hem de futbolcular taraftarlardan büyük tepki gördü.
Diyarbakırspor bunun telafisi için Gaziantep ile oynayacağı maçtan mutlak puan ve puanlarla ayrılmanın hesaplarını yapıyordu. Maça çok iyi başlayan Diyarbakırspor ayağında çok top tutup, pas yaparak adam adama markaj uyguladı ve savunmasını sağlam tuttu.
Tazemeta’yı ilerde bırakarak gol aradı. Diyarbakırspor un bu taktiği işe yaradı. Oyunun insiyatifi ve kontrolü Diyarbakırspor’daydı. 75. dakikaya kadar üstün oynayan ve gol pozisyonuna giren, koşan, pres yapan mücadele eden sahada istekli görünün taraf Diyarbakırspor’du.
4-5-1 taktiğini uygulayan yeşil kırmızılı ekip maçın genelinde bu taktiğinde başarılı oldu. Bunun semeresini de Tazemata’nın asisti ile Adnan’ın attığı golle buldu. 86. dakikaya kadar her şey iyi giderken Ziya Doğan’ın bu dakikadan sonra skoru koruması beklenirken, Tazameta ve Barış’ı oyundan alıp, yerine savunmayı güçlendirmesi alazımken Mendoza ve Erdalı olması adeta rakibin ekmeğine yağ sürdü. 87. dakikaya kadar 1-0 önde olan Diyarbakırspor Ziya Doğan’ının yaptığı inanılmaz hatalı oyuncu değişikliği ile 87 ve 90+4 te yediğimiz iki golle rakibe teslim olduk. 87. dakikaya kadar ne oynadığı belli olmayan ve yenilgiye razı olan Gaziantepspor kendi seyircisi tarafından ıslıklanıp tepki gördüğü anda, tribünlerin yönetimi istifaya çağırdığı sırada imdada Ziya Doğan yetişti, Doğan’ın yanlış tercihi seçmesi Gaziantepspor’a hayata verirken avucumuzun içinde olan 3 puanı da adeta rakibe tepside ikram ettik.
Gaziantepspor galibiyeti hak edecek üstün bir futbol oynamadı. Bir puana bile razı olduğu dakikalarda Ziya Doğan’ın inanılmaz gafleti o savunma, orta sahayı güçlendirmesi lazım olan dakikalarda Mendoza ve Erdalı oyuna alması rakibin işini daha da kolaylaştırdı. Futbolculara söylenecek söz yok. Deplasmanda bir maç kaybettiler. Dünyanın sonu değil Gaziantepspor karşısında herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı ve aslanlar gibi mücadele etti. Belki bu sezonun en iyi futbolunu oynayarak, bence yenilgiye rağmen alkışlanacak bir mücadele sergilediler. Daha önümüzde uzun bir lig maratonu var. Bu futbolu oynamaya devam edersek değil ligde kalmak, ligi orta sıralarda bile bitirebiliriz. Gaziantep maçında 4-5 tane net pozisyon bulduk. Bunlardan yararlanamadık. Orta alan ve savunmada yardımlaşma ön plana çıktı. Kalabalık ve kademeli defans yapan Diyarbakırspor savunması 87. dakikaya kadar Gaziantep forvetine geçit vermedi. Uzatma dakikalarında gelen talihsiz goller futbolcularda olduğu gibi maça gelen taraftarları da şok etti. 2-1 yenilmemize rağmen sahada aslanlar gibi mücadele eden ve iyi oynayan futbolcularımızı kutluyorum.
Maçın orta hakemi Süleyman Abay’a gelince; Diyarbakırspor’u bitirmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Çok ucuz ve kritik sarı kartlar göstererek büyük tepki aldı. Kritik yerlerde rakibin aleyhine verdiği fauller ile dikkat çekti. Hiç yoktan 4 dakika uzatıp daha fazla oynatarak Gaziantep’in galip gelmesi için zemin hazırladı. Yazık Diyarbakırspor bu sezon hakem hataları ile en az 12 puan kaybetti (Bursada (3), İsatanbul B.B (3), Antalyaspor (3), Manisaspor(2)) ve Gaziantep maçında olduğu gibi ne kadar art niyetli tetikçi hakem varsa MHK Diyarbakırspor maçlarına gönderdi.
Peki bu tetikçi hakemlerin yüzünden Diyarbakırspor un kaybettiği puanların hesabını kim verecek. Yönetim ve sahada emek veren futbolcuların alın terine yazık değil mi? Bursa’da başlayan Antalya maçında devam eden siyasi sloganların kıvılcımı Gaziantep maçına da sıçrayıp devam etti. Komşu kent Gaziantep’e bu hiç yakışmadı. Yıllardır iki takım arasındaki dostane ilişkilere gölge düşürdü. Diyarbakırspor üzerinde oynanan Bizans oyunlarını çok iyi biliyoruz. Diyarbakırspor un gittiği her yerde terör ve siyaset ile aynı kefeye koyarak yıpratmaya çalışıyorlar. Kin ve nefretlerini spor sahalarında kusuyorlar. Bu sinsi oyunlar hep Diyarbakırspor’un üzerinde oynanıyor. Diyarbakırspor’u siyasi, bölücülük ve ırkçılıkla sloganlarla sindirmeye çalışıyorlar ( bu konuda kimsenin de sesi çıkmıyor, hesaplarına geldiği için mi?). Dünyanın hangi ülkesinde ve hangi dininde bu yapılanlar var.
Yazık Diyarbakırspor taraftarları bu provokatörlerin yaptığı kışkırtıcı oyunlara gelmemesi lazım. Sağduyulu olmalı. Hani derlerler ya öfke ile kalkan zarar ile oturur. Onlara uyarak onların seviyesine düşmeyelim. Yalnız takımımıza sahip çıkalım. Bunların amacı Diyarbakırspor üzerinden siyaset yaparak huzuru ve güvenliği zedeleyerek ülkeyi karıştırmaktır. Devlet yetkililerinin spor sahalarına bulaşan bu sinsi hastalığı kangrene çevirmeden tedavi etmelidir. Devlet yetkililerinin TBMM’nin bu konuda detaylı geniş ve radikal kararlar alması lazım yoksa kulüplere verilen komik cezalarla bu olaylar daha çok devam eder.
Gelelim yönetimin Galatasaray ile oynanacak maça çıkmamayla ilgili kararına. Çok geç olmadı mı? Bursa maçında bu uygulansa ve arkasında durulsaydı daha etkili olmaz mıydı? Bence; bu saatten sonra takımı ligden çekmek ve ya Galatasaray maçına çıkmamak Diyarbakırspor ve Diyarbakır’a zarar verir. Başkan yapılan haksızlıklardan dolayı kızgınlık anında bu kelimeleri sarf etmiştir. Karar alınırken iyi düşünülmelidir. Dönüşü ve telafisi olmayan bir yola girilecek! Atılan adımlarda sık dokunup ince elenmelidir.