"BEN MESİHİM" DİYEN AĞCA!

Bilindiği üzere, İtalya’da 19, Türkiye’de de 11, toplam 30 yıl cezaevinde yatan Mehmet Ali Ağca dün nihayet serbest bırakıldı.
Uzun bir zaman cezaevinde yatan Ağca, cezasını bitirdi ve şimdi serbest bir vatandaş.
Ama popüler biri.. Çünkü gerek Türk medyasının olsun, gerek Dünya medyasının olsun; Mehmet Ali Ağca dün onların birinci malzemesi idi..
Tüm haber servislerine ve köşe yazarlarına adeta günlük bir malzeme haline geldi.
Hatta Avrupa’da hayatının film konusu edilmesi için bir sinema merkezinden 8 milyon dolar teklif gelmiş. 
Her neyse!
Burada Mehmet Ali Ağca’nın hayat portresini çizecek durumda değiliz.
Sistem gereği 30 yıl önce 22 yaşındayken cinayet işlemeye zorlanan bir genç!.. Hayatının 30 yılını cezaevinde geçirmiş biri.
Dün cezaevinden çıkarken basın mensuplarına bir şeyler söylüyordu. Sözleri arasında dikkat çeken söz "Ben mesihim." demesiydi.
Ve devamla şöyle diyordu:
"Önce Allah’ın birliğine inanıyorum, ölümden sonra tekrar dirilip Allah huzurunda hesap vermeye de inanıyorum. Gerçek bir Hıristiyan’ım. Allah’ın oğlu da değilim. Oturup rahatlıkla çok güzel İncil yazabiliyorum"
Ağca’nın gerçekten bu sözleri çok dikkat çekiciydi; ama bu ifadeler arasında en önemlisi ve en çok dikkat çeken cümle kendisinin Mesih olduğunu söylemesi.. Bu söz çok çok önemli ve anlamlıdır.
Aslında hal ve tavırlarından anlaşılan odur ki, Ağca hiç de deli değildir. Deli olmamakla beraber, Hıristiyan da değildir.
Zira yukarıda yer alan "Tek bir Allah’ın varlığına ve birliğine inanıyorum ve Allah’ın oğlu da değilim." ifadesi ile "Ben iyi bir Hıristiyan’ım" ifadeleri arasında çelişki var.
Çünkü iyi bir Hıristiyan olma haliyle tek bir Allah’a inanma ve Allah’ın oğlu olmama hali mevcut muharref incilin ana ilkelerine aykırıdır ve iyi bir Hıristiyan olmamanın ifadesidir.
Ancak ne var ki, "Ben mesihim, iyi bir Hıristiyan’ım" demesi ise olsa olsa ahiri zamanda deccal fitnesini yeryüzüne yayan ve insanlığı mutlak bir küfre bolşevizme, anarşiye, teröre, inkârcılığa sürükleyen Yahudi Mesihi olan deccalın karşıtı olma kastının ifadesi olabilir.
Hıristiyanlığın gerçek ruhanilerin önderliğini yapan Hz. İsa’nın ahiri zamanda gerçek Hz. İsa olarak bilinen Mesih olup, İslam dini ile barışarak Yahudi Mesihi olan deccal ile savaşıp yenen Mesihi kendisine göre kastediyor olabilir.
Hulasa, kelimenin tam anlamıyla yeryüzünü kan bataklığına sürükleyen ahiri zaman fitnesinin baş temsilcisi olan Yahudilik ve Deccaliyetin eşitliği karşısında Hz. Mehdi ile barışıp Hz. İsa’nın gerçek ruhaniyetini temsil eden Hıristiyanlık ise zaten o da tevhid dinine inanmış gerçek bir Müslüman olma niteliğidir.
Ağca kendini deliliğe verme kurnazlığı ile bu anlamlı ifadeleri kullanıyor ise tabii ki onun niyetini bilemiyoruz.
Ancak Milliyet Yazarı ve aynı zamanda Sebataist olan Abdi İpekçi’yi öldüren bir insan 30 yıl sonra cezaevinden çıkıp "Ben Mesihim" ifadesi olsa olsa bu manayı teşkil ediyor.
Yoksa aklı başında olan bir Müslüman hiçbir zaman hangi şartlar içerisinde olursa olsun İslam dinini terk edip Batıl bir dine girme hastalığına düşemez. Bana göre onun "İyi bir Hıristiyan’ım" deme niyeti, Barack Obama’nın niyeti gibidir.
Barack Obama Müslüman olan babasının yanında büyüyüp inanmış biri olarak ve adı Hüseyin dahi olmakla beraber bugüne kadar ben Müslüman değilim dememiştir. Ancak iyi Hıristiyan’ım diyor.
Yani Hz. İsa’nın gerçek ruhaniyetine inanıyorum demesi, zımnen İslamiyet’le barışmış bir Hıristiyan manasını ifade etmektedir. Bu da ahiri zamanda Hz. Mehdi’nin anlayışına inanıp Deccaliyet anlayışını temsil eden Yahudilikle mücadele veren herkes Müslüman’dır. "Hıristiyan’ım" dese de Müslüman’dır. Tıpkı Mehmet Ali Ağca’nın dediği gibi.
Öyle inanıyoruz ki, zaman Mehmet Ali Ağca’nın Hıristiyan olmadığını gösterecektir.
Onun inancına göre Sebataist yani Yahudiliğin bir mezhebine mensup olan Abdi İpekçi’nin kendisi tarafından öldürülmesi Mesih olarak kendi kendini ilan etmesine vesile oluyor.
Ama her ne olursa olsun bize göre "Ben Mesihim" demesi ahiri zamanda Hz. Muhammed’in(S.A.V) dini ile barışan ve inanan Mesih olma biçimidir. Mehmet Ali Ağca eğer anılan Mesih ise, Deniz Baykal da apayrı bir Mesih’tir.
Zira Hristiyanlık dininin inancına göre ahiri zamanda bir kurtarıcı olarak gelen Hazreti İsa'nın adı mesihtir. Keza; Yahudilerin de kurtacısı olarak bilinen Deccalin de, bir nam-ı diğeri  de mesihtir.
Biri hakkı ve gerçeği temsil ediyor, Hazreti Muhammed'in(S.A.V) dinine tabii oluyor.
Diğeri ise toplumların başına deccaliyet karanlığını temsilen bir fitne unsuru olarak, Yahudillerin bir dayanak noktasıdır.
Ve yahudi felsefesinin savunucusudur.
Mevcut terör odaklarının değişik versiyonlarının temsilcileri ise, birer Ye'cüc ve Me'cüc fitnesinin birer temsilcileri midir acaba?
Böyle düşünmemek elde değil.
Bu paralelde, CHP'nin de sergilediği siyaset  Yahudilik mesihinin bir versiyonu mudur?
Bizim yorumumuz kişisel olarak düşünebildiğim, bir yorum tarzıdır.
Kesin olmamakla beraber gelişen ve oluşan tarihi olayların akışı bana bunu gösteriyor.
Zira ahiri zamanda büyük kıyamet alametleri arasında yer alan iki karşıt Mesih söz konusudur.
Birisi Hz. İsa’nın ruhaniyetinin temsilciliğidir, diğeri ise Yahudilik karanlığının Deccaliyet anlayışıdır.
Biri İslam’la barışık, yeryüzündeki anarşi ve bolşevizmle mücadele ederek genel bir sulh-i umumiyi (genel bir barışı) temsil etmeye çalışıyor.
Diğeri ise Emperyalist Siyonizmin felsefesine göre ahiri zamanın Yahudi kurtarıcısı olarak Mesih-ü deccal’dır.
Bu da Hz. Muhammed’in (S.A.V) ahiri zaman fitnesi olarak algılayarak sık sık "Kendisinin fitnesinden Allah’a sığınıyorum" demesi ile bunu tanımlamaktadır.
Başta söylediğim gibi eğer Mehmet Ali Ağca Mesih ise, Deniz Baykal’ın da bir Mesih olması gerekir.
Birisi Hıristiyanlığın ahiri zamandaki İslamiyet’le barışmanın temsilcisi..
Diğeri ise Deccaliyet karanlığının fitneler unsurunun temsilcisi olan Yahudi siyasetidir.
Bu tamamen benim kişisel düşüncemdir..
Ve bugünkü yorumum bundan ibarettir.

**

Açıklama:
Dünkü yazımın son cümlesi, dizgi hatası sonucu "Bu hamur daha çok su çeker" ifadesi yerine, 'Bu su daha çok hamur çeker' diye yer almıştı. Düzeltir, özür dileriz.
Saygı ve sevgilerimle.