KÜLTÜR EMPERYALİZMİ = DİL EMPERYALİZMİ = TARİH DÜŞMANLIĞI

Evet, saygıdeğer okurlar

Bilindiği gibi dün 2013 – 2014 Eğitim ve Öğretim yılı fiilen başladı.

Minik çocuklarımız yığınlar halinde anne ve babaların himayesi altında elbette ki geleceğini garantiye almak için eğitim-öğretim yılının başı olarak donatılmış bir biçimde tedrisatlarına başladılar.

Tabi Yüce Allah bunu iyilik ve güzelliklere vesile kılsın.

Yalnız bize göre yıllardan beri aynı stil ve aynı tip üzerine devam ede gelen Milli Eğitim maarifi bir türlü ne çocuklarımıza ne de gençlerimize bir şey veremiyor.

Okuyan gençlerin kaçta kaçı acaba anne ve babasının rızasıyla memnun!

Aynı zamanda, anne ve babasına saygılı birer evlat olarak yetişiyor.

Tabiî ki hiç kimse de bu meçhulü kestiremez.

Yalnız "görünen köy kılavuz istemez" misali.

Tüm gerçekler tüm çıplaklığıyla ortadadır.

İslam tarihi boyunca İslam’a inanan tüm İslam ülkelerinin alfabeleri, hep Allah'ın adıyla başlamış.

Bu mübarek kelime yani Allah'ın adıyla oku..

Okul kitaplarında yazılı olup, o kitaba başlayan her çocuk mutlaka Allah'ın adını öğrenerek başlamıştır eğitim tedrisatına..

Hiç tartışmasız ki, tarihi boyunca bu eğitimle büyük İslam âlimleri yetiştirilmiştir.

İbn-i Rüşd, Farabi, İbn-i Sina, Gazali gibi nice ilim ve irfan duayenleri!..

Ama kesinlikle bilinmelidir ki bu adamların sayısının çoğalması için görünen lüzum üzerine ne gerekirse o yapılmalıdır…

Yoksa gençliğimiz yozlaşarak dışardan ithal edilen "yozlaştırılmış emperyalist" bir kültürle bir yere varamaz..

Ki bu kültürle yetişen gençlik, kendini kahvelerden, diskolardan, meyhanelerden kurtaramaz..

Nitekim kurtaramıyor..

Zira Cumhuriyetin kuruluşunun ilk günlerinde getirilen eğitim sistemi bu milletin kültürel ve tarihsel gerçeğiyle hep ters düşmüştür.

Kupkuru, ırkçılığa dayalı bir eğitim sistemine nesiller mahkum edilmiştir.

Çünkü, Kemalist bir güruh tarafından "işe" Laisizimle başlanmış!

Hiç tartışmasız ki; Laisizm bizatihi bir kültür emperyalizmidir..

Bir toplumla oynamak isteniyorsa "diniyle, diliyle, kültürüyle" oynanarak, onu kendi emellerinin figuranı yapabilirsiniz..

Ne yazık ki yıllardan beri ülkemizde oynanan oyunlar bu paraleldedir.

Bin yıllık bir İslam kültürünün Osmanlı maarifinden sökülüp atılması ve yerine Kemalizm’e dayalı bir kültürün getirilmesi, hal-i vaziyeti doğurdu..

Nesiller..

Ve aynı paralelde yetişen gençlik..

Tabiri caizse; "hanyayı-konyayı" gördük..

Çünkü, Cumhuriyetçilerin yegâne hedefi, Osmanlı'nın içine yerleştirilmiş, Kur'an kültürü ve hadis kültürünü ortadan kaldırmaktı..

Bir dil emperyalizmiyle bu milleti "kendi" mecrasından saptırdı..

Onun içindir ki;

Bu millet bir türlü beklenen nesli yakalayamıyor, yakalamasına da izin verilmiyor.

Bakınız gerçekten bir Milli Eğitim ve Öğretim sistemi söz konusu edilmek isteniyorsa..

O zaman,

Üstad Bediüzzaman'ın buyurduğu gibi "İttihad-ı İslam", milli birlik ve beraberlik umumi diniyye ile, fünuni medeniyeti bir araya getirmek gerekiyor..

Biri diğeri olmadan olmaz.

Din eğitimi dışındaki kültürün varlığı söz konusu ise hayırsız ahlak çöküntüleriyle karşı karşıya kalan bir gençliğin yetişmesi kaçınılmazdır.

Zira eğitim ve öğretim camiasındaki bulunan gerçek şudur ki ulumi diniyye ile fünunu medeniyenin bir araya getirilip birbiriyle imtizaç etmektir, yani aynı terkibi bir araya getirip barışmaktır.

Eğer ulumi diniyye terk edilirse sadece fünuni medeniye ile yetinirse işin içine hile ile taassup girer..

Veyahut sadece dini ilme yeltenip çağdaş muasır medeniyeti terketmeye gidilirse de, o zaman "kör taassup" söz konusu olur.

Ya da fünuni medeniye ile yeltenip İslami ilimleri arka plana atılırsa..

O zaman da hangi meslek ve iş icrası olursa olsun, o mesleğin, o işin bünyesine hile, aldatma ve yanıltma girer..

Haram yeme kazancından kendini kurtaramaz..

Nitekim, hal-i vaziyet hakikatı bize "tokat" gibi söyletiyor..

***

Evet, sevgili okurlar.

Başta söylediğimiz gibi;

KÜLTÜR EMPERYALİZMİ = DİL EMPERYALİZMİ = TARİH DÜŞMANLIĞI!

Yaşadığımız, zamanın tarifidir.

Zira tarihini ve kültürünü değiştirip, mazisinden koparılıp yeni bir stil ortaya çıkarılırsa hiç kuşku yok ki topluma yarar yerine zarar getirir ve buna da kültür emperyalizmi denir.

Çünkü hem dilinden, hem de kültüründen İslami coğrafya içerisinde kullanılan kelimeleri barındırmaz.

Yozlaşır..

Eee…

Yozlaşan, benliğinden, dilinden, dininden ve kültüründen "uzaklaştırılan" bir neslin, bütünlüğünden söz edilebilinir mi?

Ya da, "sağlam bir gençlikten" bahsedilebilinir mi?

Ne mümkün?

En derin saygılarımla..