ÜMİT VAR OLUN ŞAM DÜŞECEKTİR!!!?

Değerli okurlar.

Şam’ın ve İslam diyarının bugün gerçekten zulmün ve içinden çıkan zalimlerin elinden "inim inim inlemekte" ise de yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)’in 1400 seneden beri bize ışık tuttuğu İslam’ın yüce geleceğinin, yeryüzünün adli ilahiyle dolacağını kesin bir hükümle müjdelemiştir.

Onun için diyorum ki, Şam düşecektir.

Ama kimlerin elinden düşecektir?

***

Evet.

Adı Beşar, babasının adı Hafız, kardeşinin adı Mahir olsa bile.

Mısır’da.

Adı Abdulfettah, öbürünün adı Abdulnasır, öbürünün adı Hüsnü Namübarek olsa bile.

Daha nerelere gidiyorsa!

Adı İslam içinden çıkıyor ise de kesinlikle alınlarında “Haza kâfirun” (bu kâfirdir) diye yazılıdır.

Malumunuz üzre;

Ahiri zamanda kıyametin geleceğini gösteren zalimin alnında “Haza kâfirun” yazısı vardır.

Ki o zalimi kâfir olarak gösteriyor.

Yani yaptığı küfür ve zulmün silueti "yüzüne" yansımaktadır.

Bu itibarla acımasızca zulüm yağdıran, insanları katliamla yok edip bu İslam diyarında nice ocakları söndüren böylesi hainler "kafirdir".

Ve akıbetleri de, "hep kanlı" sonuçlanmıştır.

Hele hele özellikle ki "zalimin" Şam’da bulunduğunda başta söylediğim gibi!

İslam Peygamberi Efendimiz (s.a.v) şu Hadisle müjdelemiştir:

“Bir gün gelecek Hz. İsa, Şam’ın ak minaresinden inecek ve Şam’ın çevresinde bulunan nice deccalları, (Siyonizm paralelinde çalışan adı Müslüman adı da olsa İsrail’e hizmet veren ve Müslümanlara da hıyanetlik gösteren) yok edecektir. Hz. İsa’nın gelmesi ve İslam’a inanarak İslam’ın hükümlerine uyarak, İslam adaletinin yeryüzüne yayılmasını sağlayacaktır.”

Bu Hadis-i Şerif, kıyamet alametlerinden birisi olma hasebiyle müevveldir, yani tevile muhtaçtır.

Birçok Hadis ulemasının yorumlarına göre;

Hz. İsa’nın Şam’da ak minareye inip deccalı öldürmesi ve İslamiyet’in İslam şeriatıyla amel etmesi…

İnanarak uygulamaları gerçekleştirmesi.

Demektir ki Hıristiyanlık dünyasının ruhaniyeti Şam’da ve etrafında bulunan ne kadar deccal ve deccaliyet varsa büyük bir ittifakla üzerine gidilecektir.

Müslümanları ve tüm insanlığı bu deccaliyet karanlığından kurtarmak suretiyle ittifak edip, İslam’ın safına geçeceklerdir.

Bu rivayetin gerçek ruhunu da;

Üstat Bediüzzaman “Şualar” isimli kitabının 5. Şua’sında aynı şekilde tevil ve tefsir etmiştir.

* * *

Evet,

Hz. İsa’nın gelişi demek, Hz. İsa’ya gerçek manada inanan Hıristiyan dünyasının Şam diyarında bulunan deccaliyetle mücadele edip, bu küfür ve zulüm putunu yıkacaktır.

Bu itibarla Üstat Bediüzzaman bu paralelde şöyle bir yorum getiriyor.

“Ümit varız.

İstikbal semavat ve zemin-i Asya behemehal teslim olur, yedê beydayê İslam’a.

İslam’ın parlayan, berrak, mucizeli eline teslim edilecektir”

İşte bu çağımızın büyük İslam allamesi Bediüzzaman Hazretleri, bizi bu şekilde teselli ediyor ve müjdeliyor.

Zira Üstadın bu görüşünden daha önce Resulullah Efendimiz (s.a.v)’in, Hz. İsa’nın gelmesiyle Mehdiyet anlayışıyla birleşerek Yahudi deccalı olan Marksizm’in baasçı Rusya’ya dayalı rejiminin yıkılması ile uğraşacaktır.

* * *

Bakın, zaten şimdiden anılan hadisin belirtileri ortadadır.

Bugün Rusya’daki G–20 toplantısındaki göstergeler bunu gösteriyor.

Nitekim dünkü yazılı basın da bu söylediklerimizi teyit ediyordu.

“Mısır ve Şam’ın rejimini yıkmak için ve hain Esed’i yok etmek için Türkiye olarak biz de her türlü koalisyonda yer almaya hazırız” diyen Başbakan, Rusya’ya giderken Suriye’ye düzenlenecek operasyon için “Türkiye her türlü koalisyonun içinde yer almaya hazırdır” dedi.

Başta ifade ettiğim gibi!

G20 zirvesi için Rusya’ya giden birçok önemli devlet başkanın hedefi; bu putçu, inkârcı Rus ayısını bertaraf etmektir.

Ülke insanıyla kavga edip, ülke insanına katliam getiren ve nice ocakları söndüren, ancak Yahudi’ye bağlı deccaliyet rejiminin yıkılması için, ittifak halindedirler.

Bu da, anılan hadisin tevil yoluyla teyididir.

Zira bu katıksız küfür karanlığına dayalı Esed’in rejimi, Yahudi deccaliyetten başka bir şey değildir.

Ve Hıristiyanlık dünyası bunun üzerine gitmeye mecburdur.

Yani Hazreti İsa'ya inanın, Batı dünyasının bununla mücadele edip, yıkması gerekiyor.

Evet.

Bu deccaliyettin karanlık varlığı gerçekten masum insanların kanının dökülmesiyle dünyayı artık rahatsız etmiştir ve rahatsız etmeye devam ediyor.

Bunun yaptığı da Siyonizm’e dayalı baasçı rejimdir.

Suriye’nin tarihi Bolşevik rejimine dayalı olup, İslam toprakları üzerine oynadıkları roldür.

* * *

Evet, Esed’in bu kirli yüzü ve karanlık eli, inşallah dünya devletleri arasında yok olup gidecektir.

Ve Esed’in yıkılışıyla elinden alınan Şam diyarı ümit var olalım, yine İslam’ın elinde kalacaktır ve İslam yepyeni, pırıl pırıl, muhafazakâr Suriyeli Müslümanların eline teslim edilecektir.

Gösterilen belirtiler ortada.

Allah korusun bundan başka, Esed’in rejimi Şam diyarını başka yörüngeye oturtturursa hiç şüphesiz ki 3. Dünya Savaşı’na doğru gidilecek ve Allah korusun, çok fazla masum insanların kanı dökülecektir.

Ama öylesine ümit ediyoruz ki;

3. Dünya Savaşı’na gitmeye fırsat vermeden, batı dünyasının kurmuş olduğu büyük bir koalisyonla Şam’a girilecek ve Şam’ı alıp, İslam’a teslim edecektir.

Allah bizi mahcup çıkarmasın.

Bu söylediklerimiz kesin bir emri vaki olmamakla beraber, ancak yoldaki işaretler bize bunu gösteriyor.

Bu nedenle geçici de olsa gerek Suriyeli kardeşlerimiz olsun, gerek Mısırlılar olsun, gerek Filistinliler olsun.

Evet, Diyar-ı Şam’da böyle oluşa gelen Marksist rejimin arkasında Bolşevik Rusya’dan başka artık kimse kalmadı.

Ha bir de dost görünüp de düşman muamelesini işleyen şu İran’ın kör dehasına ne diyeceksiniz?

Bunu da zaten insanlığın geçmiş tarihi, geleceğinin bir nevi şemasıdır ve göstergesidir.

Tarih boyunca İran, hiçbir zaman İslam’la barışık yaşamamıştır.

Omuz omuza vererek, küfür dünyasıyla savaşmamıştır.

İllaki savaşmış ise İslam’la, Türkiye’yle, Osmanlıyla savaşmıştır ve hep mağlup olmuştur.

İnşallah gittiği yanlış yoldan aklını başına alarak, geri dönecektir.

Yoksa Allah korusun.

Yeryüzü Marksizm’e ve Siyonizm’e dayalı küfürle yoğrulacaktır.

Maazallah.

Allah takdir etmesin.

Eğer etmişse de o takdiri bozsun, yerine hayırlı işler insanlığa getirsin ve Müslümanlara acısın.

En derin saygılarımla.

Hayırlı Cumalar.