“KİMSE İNTİHAR ETTİ DEMESİN?..”

Bu feryat, yüreği yanık baba Nizamettin Kabaiş’e ait..

Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin kızı için, haykırıyor!..

Rojin K,  21 yaşında, genç bir kız..

Her genç kız gibi onun da kendisine özgü hayalleri olan biriydi..

İlkini başarıp, Üniversite kazanmıştı.

Van YYÜ Çocuk Gelişimi Bölümü..

Babasıyla, kaybolmadan üç gün önce Van’a gitti..

Önce şehri bir gezdi, tanıdı, babasıyla hatıra fotoğrafları, videoları çekti..

***

Sonra, 4 yıl sürecek olan üniversite hayatı için Öğrenci Yurduna gitti..

O okula başladı, baba ise, Diyarbakır’a döndü..

Anne ve babanın yüreği Van’da!..

Yıllar sonra, ayrılık..

Ne var ki 27 Ekim’de Kabaiş ailesinin yüreğine kor ateşinin, ilk kıvılcımı düştü gelen haberde, kızınız kayıp?!..

Aramalara başlandı..

Kimi özel eşyaları sahilde bulundu..

18 gün sonra da, kara haber geldi; “Rojin’in cansız bedeni, sazlık alanda bulundu” diye..

***

Adli Tıp’a göre; suda boğulma!..

Ancak, İntihar mı, cinayet mi henüz net değil.

Ama adli soruşturma yönü intihar odaklı..

Baba Nizamettin, ilk günden itibaren ısrarla; kızının intihar edecek biri olmadığını, intihar ettiğine inanmadığını, kızının bir cinayete kurban gittiğini söyleyip duruyor..

Ne var ki, aylar geçmesine rağmen henüz bir sonuç yok..

Soruşturma da bu minvalde yürümüyor..

Tahkikat sürüyor..

***

Baba Nizamettin!..

Geçtiğimiz hafta içerisinde basına bir video paylaştı..

“Kızının intihar etmediğini, vücudunda darp izleri olduğu” yönündeki iddiasını, kızına ait yurttan aldığı özel eşyalarını, sergileyerek görüntüleyip anlatıyor…

Kış aylarında Van’ın aşırı derecede soğuk havasına karşı, kızının aldığı kışlık giysilerini gösteren baba şöyle başlıyor konuşmasına..

***

"Bakın, bakın, ne kadar giysi almış kendine.

Kışa hazırlığını yaptı.

Bana demişti..

“Baba Van soğuktur, kar çok yağıyor, kışlık elbiseler çok almam lazım..’ 

Ben de demiştim kendisine..

 'Kızım ne lazımsa git al..’

Çoğu kıyafetleri de videoya almadım.

Çünkü bayan elbisesidir.

Bir kısmını çektim.

Millet görsün ki Rojin nasıl kış hazırlığını yapmış..

Daha bundan sonra “kimse, Rojin kendine zarar verdi, intihar etti” demesin.

Biz hepsini güzelce katlamıştık, bu valize doldurmuştuk.

Onlar da bu şekilde katlamadan hepsini öyle saman gibi toplamışlar, bu valize doldurmuşlar.

Valize de sığmamış, iki tane de çöp poşetine doldurmuşlar" 

***

Üniversite yönetimi ile Yurt idaresine tepkili olan baba Nizamettin, onu da şöyle anlatıyor..“Yurt ve üniversite, kızıma sahip çıkmadılar.

Eğer sahip çıksaydılar, bugün Rojin hayattaydı.

Çünkü sahile doğru giderken 3-4 kameraya takılmışlar, son 2 kamera da yok.

Oda arkadaşıyla konuşuyor, oda arkadaşına diyor ki 'Sahile doğru gel, şarjımı getir.'

Ama ne olduysa üniversitenin içinde oldu.

O kameralara takılırken, orda, karanlıkta başına ne geldi?

O telin orda onu götürdüler, kameraları oynatmışlar.

Son kamera siyah beyazdır.

Sürekli onlara diyorum, siz niye kameraları oynattınız?

Neyi ayarlıyorsunuz, ne için öyle oldu?”

***

Kızının kaybolduğu gece kendisine haber verilmediğini, 17 saat sonra haber aldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürüyor..

“1 gece boyunca kızım yurda gitmemiş.

Öbür gün öğleye doğru telefon açıyorlar.

Bana sordular; dediler ki belki bir akrabanızın evine gitmiş, ben 'Hayır gitmemiş, gitseydi bize haber verirdi' dedim.

Aynı zamanda karakola da haber vermemişler.

Eğer erken karakola haber verseydiler, belki gece Rojin'i görebilirlerdi.

Zaten Rojin'de telefon vardır.

Saat 11 oldu; 12'de Rojin'i arasalar, belki bulurlardı.

Bugün belki Rojin hayattaydı, sahip çıkmadılar.

Ve şimdi de diyorlar ki 'Rojin kendine zarar vermiş, suya gitmiş, intihar etmiş.

'Hayır, kesinlikle öyle değil.

Elinizi vicdanınıza koyun.

Siz sahip çıkmadınız ve sonra da Rojin'in günahını alıyorsunuz.

Rojin, öbür dünyada sizin yakanızı tutacak.

Sizin kurtuluşunuz yoktur.

Bu dünyada yalanlar ile başarılı çıksanız, ama öbür dünyada ne yapacaksınız?

Rojin karşınızda duracak, yakanızı tutacak.

Sorumlulardan davacı olacağım.

Siz benim kızımı kaybettiniz, sizin yüzünüzden benim kızım böyle oldu, bu hale geldi" 

***

Acılı baba devam ediyor..

"Kızımı darbettiler, götürdüler Molla Kasım'a bıraktılar.

18 gün boyunca suda kalması mümkün değil.

O 18 gün boyunca suda olsaydı, bedeni olsa, şişme olsa, bunlar hepsi delildir, ortada görünecekti.

Görüyoruz, bakıyoruz darp izleri vardır.

Yüzlerce defa söylüyoruz, 'Bakın, darp izi vardır' diye.

18 gün boyunca 24 kilometre ötede çıktı.

Şimdi ne diyeceğim ne söyleyeceğim; haykırıyorum, yalvarıyorum, isyandayım.

Rojin'e zarar veren insanlar vardır.

Rojin'i katlettiler.

Manzarayı görün, bakın buraya.

Ne kadar da çocuk kendine hazırlık yapmış, her şeyini almış, kışlık eşya almış. 2 gün de derslere girmiş.

Bakın, burada ders programı var.

Defterleri, kitapları.

Hani önce diyorlardı ya 'Sait Faik'in kitabını okumuş' diye.

O kitap da ortalıkta yok..”

 

***

Babanın paylaştığı görüntülerde, Rojin’in kışlık giysilerinin yanısıra, dolabında kalan yiyecekler, nakit parası..

Ve ders kitapları var…

Rojin’le alakalı çok yazım oldu!..

Ki gün gün de ifade etmiştim.?

Ne olur, Rojin vakıası ikinci bir Gülistan Doku’nun akıbetine uğratılmasın..

Evet her ne kadar bedeni bulunduysa da, Gülistan’dan yıllar geçti hala, iz yok..

Umarız biz baba Nizamettin’in sesini duyduk ve diyoruz ki, iddialar, söyledikleri sıradan değil..

***

Adli yönü çoktur..

İntiharı düşünenin, muhakkak ki ardından bıraktığı bir gerekçe olur..

Ki 50’ye yakın DNA alınmış..

İki erkeğin DNA’sından söz ediliyor..

Vücutta darp izleri de var..

Demek ki; intihar değil..

Dosyada gizlilik var deniliyor ise de, özü itibariyle Babanın sesine eğer ki hukuk devleti mekanizması vaki ise, kulak verilmeli…

Adli ve idari soruşturmayla, bir nebze de olsa acılı yüreklere serinlik, vicdanlara da izan olur!…

***

Dün, Rojin’le ilgili Adli Tıp Raporuna ulaşıldı..

Detaylı bilgiler var..

Onu, gazetenin birinci sayfasındaki, haberinde, okursunuz..

Genç kızın, kaybolduğu gün öldüğü ifade ediliyor..

Bu da Baba Nizamettin’in 24 saat sonra neden bana kızımın kaybolduğu söylendi..

İlk anda bildirilseydi; belki kızım bugün yaşıyordu..

Bu da idari ihmalin ne kadar vahim olduğunu göstermiyor değil?..

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Hayat insana “evlat acısıyla” sınama vermesin..