“SİZ HALA ANLAMADINIZ MI?..”

Niyet halis değil ki, gaye üzüm yemek de değil... Hesap tamamen bağcıyı dövmekten geçiyor. Mevzu üzerinden toplumsal gerilim ve çatışma yaratarak, siyasi rant temin etmek isteniliyor! Yoksa bunların alayında, sokak hayvanlarını sevme gibi, zerre-i miskal bir gaye ve duygu, dün gibi bugün de peyda olmuş değil.

***

Şöyle etrafınıza bir bakın! Hiç siyasi ve ideolojik tarafgirliğe girmeyelim.. Hayatında bir kez olsun bir köpeğin, bir kedinin başını okşamayan, mama vermeyen, onu kucağına alıp sevmeyen’e bir bakın.. Çarşıda, pazarda, sokakta gördüğünde yanına yaklaşmayan, ötesi gördüğün de çığlıklar atıp pis hayvan deyip tekmelemeye başlayanlar..! .. Ve daha bilmem kimler?…

***

Hele ki köpeğe, bu kelp deyip, olduğu evde namaz kılınmaz diye böbürlenip fetva verenler dahil… Bugün bakıyorsunuz ki, azılı hayvan sever kesilerek, siyasal iktidara etmediği laf, söylenmedik hakaretli sözler bırakmıyorlar. Söyleyenleri gördüğünüzde şaşırıp kalmıyor musunuz? Hazırlanan kanunu okumayan, içeriğine bile vakıf olmayana bakıyorsun o bile, bu kanun, katliam kanunu diyor!

***

Gezi olaylarına dair meşhur bir söz vardı, ne diyorlardı birileri o gün için! “Mesele yeşillik, ağaç değil, siz hala anlamadınız mı?”. Burada da, görünen o ki, hesap ötenazi denilen değişikliğe tepki koyma değil..? Yekun şekilde siyasal iktidarı nasıl toplumsal gerilimle, buldozer gibi ezip geçebilmektir! Hükümeti tu kaka etmektir.

***

Yoksa, CHP’li Milletvekili Meclis komisyonunda şu narayı atar mıydı? “Bu Ak Partiye son uyarımızdır. Tarihi mücadeleye hazır olsunlar.” Siz deyin, Hayvan Haklarını Koruma Kanunun değişikliğine dair, görüşmelerden tarihi bir mücadele çıkarımı yapmak neye delalettir! Demek ki, mesele üzüm yemek değil! Hele ki, hayvanları korumak, onları uyutup, öldürmek hiç değil.

***

Önceki gün, mecliste fırtına koparılan ve sözde hayvan sevdalısı kesilenlerin karşı çıktığı ötenazi ifadesi kanun maddesinden çıkarıldı. 5 madde değişti. İşte bu resim de önceki gün Meclis’te çekildi. Atılan sloganlara bakar mısınız, katiller katiller diye bağırıyorlar.  

***

Bakalım, bugünden itibaren hangi bahaneyi gerekçe gösterip, havanda su dövmeyi sürdürecekler. Meclis koridorlarında hır çıkaracaklar. Kendilerini kedi ve köpek kılığına sokup, sokak sonları yapacaklar?

***

Sözümüzün başında ne demiştik, niyet halis değil. Eğer ki, niyetleri üzüm yemek olmuş olsaydı, kolektif bir çalışmayla, elbirliği için de, gel gel ederlerdi. Hal-i hazırda, yerel yönetimleri bağlayan bir yasal düzenleme bu! Sokak hayvanlarının, sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir ortama kavuşmaları için; görev çağrısı yaparlardı. Ama yok…

***

Kaldı ki kanunda ne deniliyor? Belediyeler barınaklar inşa edecek. Sokak hayvanları buralarda barındırılacak. Yaz ve kış için yaşanacak ortam oluşturacaklar. İsteyen buralardan evcil hayvan temin edebilecek. Veteriner gözetiminde sağlıklı ve huzurlu bir ortamla, ne kediler, ne köpekler eziyet görmeyecek, kimse tarafından dövülüp, öldürülmeyecek…

***

Pek tabi ki, insanların yaşadığı ortamlar da güvenli olacak. Okula giden, çarşıya çıkan, caddeye sokakta yürüyen insanlar da, başı boş köpeklerin saldırısına uğramayacak. Yaralanmayacak ve de ölmeyecek. Hayvanlar da birbirlerini parçalayıp, öldürmeyecek, yemeyecek. Vahşilik, yaşanmayacak. Herkes, huzur içerisinde olacak.

***

Zaten saldırgan ve kuduz olan, tedavisi imkansızlaşan hangi hayvan olursa olsun, bilim de ilim de onun, izole edilmesi gerektiğini belirtiyor.  Kaldı ki, bunun hükmünü verecek olan da, barınaktaki, ya da sokaktaki bir kişi değil. Hatta bir belediye başkanı bile tek başına, o hayanın uyutulmasına, ötenazisine karar veremez. İlla ki “kurul kararı” olacak.

***

Ki mevcut belediyelere bakalım! Bugün çoğunluk, muhalefetin elinde... CHP ve DEM Parti ittifak içerisinde faaliyet gösteriyorlar. Yasaya karşı çıkanlar da kendileri olduğuna göre… Hal bu iken, tüm karar yetkisi kendilerinde olan bir yasa tasarısına neden, itiraz ederler, verebilinecek bir yanıt var mı? Özellikle, halisane niyet sorgulaması yaparsak! Siz deyin?

***

Halk deyimiyle; gülünür mü ağlanır mı bu hale? Aslında herkes her şeyi biliyor da. Politize olmuşluk, siyasi husumetin getirisiyle, senin ki, benim ki hesabıyla, iyiye kötü, kötüye iyi der hale geldik. Daha önce de, buradan dile getirdim. Özellikle belediyelerin barınak inşa etmede zafiyetler gösterdiğine ilişkin. Kimse bu alana pek para harcaması yapmıyor, ekonomik bütçe oluşturmuyor diye!

***

Diyarbakır’dan ve ilçelerinden örnek getirmiştim! Ki, defalarca da haber konusu etmiştik. Gerek, kayyım döneminde gerekse de seçilmişlerin yönetimlerinde olsun, hadiseye çözüm üretici yaklaşım gösteren, yapmaları gerekenleri, yapmadıklarını, yazıp çizdik! Bugün bile, ilçeleri ele aldığınızda, durum dünden beter!

***

Ne sağlıklı ve huzurlu, modern, günümüze özgü barınaklar, ne de hayvanların çoğalmasının önüne geçme adına kısırlaştırma! Ve ne de, buralarda köpekler için, kediler için yeterince gıda teminine gidilmiştir. Vatandaştan gelen şikayetleri de, görmezden geldikleri gibi kimi zaman topladıkları hayvanları araçlara bindirip, kendi sınırlarının dışına terk ettiklerine de vakıf olduk! 

***

İşin ciddiyetine binaen çözüm gayretine karşı sergilenen tutumun ana akımında, siyasi hesap rantı kadar, bu işten ticari kazanç elde eden, lobilere ve holdinglerin olduğunu görmemek, safdillik olur.. Bir de hayan savunucusu kesilip, bunun üzerinden ticari kazanç kadar, vurgun gerçekleştirenlerin var olduğu hakikatiyle…

***

Aslında, söylenmesi gereken nettir. İşte onu da ne gariptir ki, söyleyen, cesaret gösteren yok! Ne hayvanı insan sevgisiyle, ne de insan sevgisini hayvanla eş değer tutup yarıştırmayın! Onun üzerinden siyasi hesaplar yapmaktan vazgeçin! İstismarınız yeter!  Bırakın insanlar da, hayvanlar da huzurlu olsun!

***

GAZETECİLER GÜNÜ

Bugün, 24 Temmuz Gazeteciler Bayramı. Günümüze özgü, çok ama çok yazdık çizdik, söylenip durduk. Ve hep şunu ifade ettik, düşünceye, fikre ve kaleme pranga vurulamaz! Çünkü bu minvalde atılan her pranga bilinmelidir ki, milletin müşterek sesini kısmak ve kesmektir. Ülkenin ve basının bugünkü haline bakıp, siyasi çekişmelerin de odak merkezinden siz deyin Gazeteciler Bayramı var mı ki, gazeteciler bayramı kutlayabilsin? Neyse, adet yerini bulsun diyerek; günümüz kutlu olsun.

***

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasi fikriyatın içerisinde insani duygu yoksa, merhamet beklenilmez!