100 BİN İMZA, EVDEKİ HESAPLA OLMAZ?

Ne de, “çantada keklik” görülüyordu?!.. Öyle haşmetli, öylesine ego tavanlı idiler.. Dört gün değil.. Bizler için bir saatte, 100 bin imza ne ki, der gibiydiler.. Ama öyle olmadı, olmuyor da.. Demek ki, “dereyi görmeden paçaları sıvamamak” gerekir!.. Siyasette iki kere iki dört etmez.. Her şey göründüğü gibi kolay ve ucuz hiç de değil!..

***

İşte Muharrem İnce’nin hal-i durumu?.. O ki, bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, yüzde 30.67 oy almış biri.. O ki, parti kurmuş.. Anketlerde yüzde 7 hatta daha fazlasını gösteren, oy yüzdeliğine sahip diyenlerin yere göğe sığdıramadığıydı.. Ki, Kılıçdaroğlu’na “ikinci tura biz kalırsak ne güzel olur” diyebilecek kadar iddialıydı?!..

***

Peki, hal-i hazırda topladığı, vatandaştan topladığı imza oranı kaç?..  Kaldı ki, bitim gününe iki gün kalmış.. Bugün ve yarın.. Pazartesi son.. Gelen verilere göre, henüz 60 bini bulabilmiş değil.. Geriye kalan şu iki günde sayıyı tamamlayabilecek mi?.. Eğer ki tamamlarsa, seçimlere girebilecek.. Yoksa, “diskalifiye” olacak, yarışa giremeyecek…Ki dün sürpriz bir gelişme oldu; kendisine çağrıldı gel Millet İttifakı kulvarında yürü diye.. Döner mi, 48 saat içerisinde!.. Malum siyasette bir saatte bir saattir…

***

Ya Fatih Erbakan’ın hal-i durumu nasıl?..Yeniden Refah Partisi.. İnce’den farklı bir durum, son dakika manevrası oldu..  Cumhur ittifakına dönüş yaptı.. YSK’ya ittifakı iletti.. Son gün hamlesi, “dün dündü bugün bugündür” dedi.. Öyle ya, o da öncelikle, 100 bin imzanın peşine düşendi.. Ama 50 bine yaklaşmadı.  İki günde geriye kalan 50 binin üzerinde “imzayı toplaması” imkansız…

***

Evet, o da İnce gibi “yüksek egosuyla” racon kesmeye kalktı.. Hatta, AK Parti’nin “ittifak” çağrısına, davetine şart koydu.. Öyle ki, yüzde 7 oy potansiyeline sahip bir parti edasıyla, yürütmede söz sahipliği, yasamada ise, seçilebilecek yerden 20 milletvekili kontenjanı!.. Baktı ki, imzada pabuç pahalı.. Eee ittifak da elden gidiyor, son dakika manevrasıyla, dönüş yaptı.. İyi mi oldu, kötü mü oldu, onu sandık söyleyecek..

***

Doğu Perinçek.. Ahmet Özal.. Sinan Oğan.. Ve daha diğer isimler.. Toplamda 11 kişi var, hal-i hazırda Cumhurbaşkanı adaylığı için; 100 bin imza toplamada olan.. Akıbetler aynı.. Ki bazıları daha binleri bulabilmiş değil.. Hasılı kelam; 100 bin imza “öyle denildiği gibi, kolay bir lokma değil?”…

***

Niye mi?.. Aktarayım.. Dile kolay, 100 bin insan sizin aday olabilmeniz için; “işini, gücünü” bırakıp, İlçe Seçim Kuruluna gidecek.. Ve burada, bürokratik işlemlerde bulunacak, ad, soyadı, tc kimlik numarası, adres bir dizi boşlukları doldurduktan sonra, imza verecek..

***

Bu zahmetin zaman sınırlaması olacak!?.. Tanınan 4 günlük süre içerisinde, bu işlem yapılacak.. Demek ki, bu iş hiç de sıradan, kolay bir iş değil.. Çok da böbürlenmeye, ego üstünlüğüne, birilerinin de pohpohlamasına gelmemek lazım; “her şey göründüğü” gibi değil…

***

Neyse!.. Zaten zat-ı muhteremler de göründükleri gibi değiller.. Olmuş olsaydı; 100 bin gönüldaş değil, milyonlarca gönüldaş, İlçe Seçim Kurulları önünde, kuyruklar oluştururdu?!… Şu 100 bin imza mevzuatını bir gözden geçirsek mi?.. Artırmakta fayda var..

***

İYİ PARTİ NE YAPAR?..

Görünen o ki, hiçbir şey yapacak hali ve takati yok!.. O güç, o heybetli, o masaya vurdu mu, 7 şiddetinde deprem yaratan, cüsse kalmadı..  Öfke ile kalkan, zararla oturur misali!.. Akşener bir kalktı, “pir olup” geri döndü.. Ne silleler, ne azarlar, ne laflar yedi!.. Artık, masada “kim ne derse boyun eğmek zorunda?”…

***

İster Ali Ağıralioğlu olsun.. İster bir başka isim olsun.. Hatta Akşener’in bizatihi kendisi…Masada, parti ilkeleriyle, siyasi düşünceleriyle “tersi bir duruma” tepki ya da, maraza çıkarabilme adına, söz sahibi değil.. Çünkü, üst akıl artık komuta ediyor.. Seçime kadar; her şey “sineye çekilecek, biat edilecek?”..

***

Burada, sanmayın Ağıralioğlu’nun çıkışına, zehir-zemberek beyanlarına, dair bir sonuç çıkacağına!.. Çıkmaz.. Kaldı ki, istifa da etmez.. O da, önceki gün itibariyle zılgıtını, komuta kademesinden almış olacak ki, lafları “eleğe almaya” başladı.. Hay gayret; 49 gün kaldı.!..

***

ADAY ADAYLARININ SEÇMENDEKİ İNTİBASI!…

Seçim takvimi, işliyor!.. Aday başvuruları, tercihler, liste oluşturmalar, teşkilatlar, genel merkezi hayli meşgul ediyor!?.. Yekün bir hareketlilik var.. Peki seçmen ne konuşuyor?!.. Doğrusu, sosyal ve ekonomik, deprem, yaşadığı sıkıntılar “ağırlıklı gündem” maddesi olsa da, boşlukta “siyaseti de, adayları da” konuşmuyor değil..

***

Seçmenin ağırlıklı konuştuğu; “aday adaylarının” profili!..  Kimi, henüz beklenen profil yok diyor.. kimi Genel merkez bu işe dokunacak.. Kimi, yeni yüzler istiyor..  Kimi de eskiler müdahil olacak mı, diyerek çekince koyuyorlar.. İstek, beklenti ve yorumlar farklı..

***

Ama ekseriyetinde oluşan bir kanı var.. Ki bunu bilaistisna tüm partiler için ifade edebilirim; “memnun edici” bir aday profili henüz seçmende oluşmuş değil..

***

İktidar ve ana muhalefetteki aday adayı başvurularına dair genel kanı, analiz şu.. “Bunlar seçim sonrası kapağı bir yere atabilme adına, kendilerini aday adayı gösteriyorlar?.”  Geçmişin tecrübesiyle, haksız değiller diyorum… Nokta…

***

GÜNÜN SÖZÜ

Seçmenin her siyasetçinin göründüğü gibi olmadığını bilmesi kadar, siyasetçinin de her masanın göründüğü gibi, oluşmadığını bilmeli?..