Bİ İSTİKRARLI OLUN YA!..

Ama nerdeee!.. Hep çark. hep çark!.. Artık, 90 değil, 180 değil, 360 "derece" dönüşünde, ötesine geçildi; muhalefetin kendi rotasında "potlar" kırışı!!.. İktidara değil, kendiyle çelişiyor… Onun için de, ahali artık "yeter" diyor, bi net olun, bi samimi olun, bi bizi anlayın, diye bas bas bağırıyor.. Ama dinleyen var mı, yok!… Bir akıl tutulması içerisinde, "debelenip" duruluyor!…

***

2023'e odaklı muhalefetin "iktidara" ilişkin siyaseti biliniyor.. O konuda netler.. Biliyoruz ki, "Erdoğan düşmanlığı" üzerine politika yürütücüler!!.. Herkes hem fikir bu noktada!.. Ki, parti tabanları da.. Yoksa, muhalefetin bilaistisna hepsi "yuvarlak masa" etrafında toplanır mıydı!.. Ruhları da, yaşamları da, inançları da, dünya görüşleri farklı olsa da; aynı mevzide pusu kurarlar mıydı?!…

***

Ancak, hasım belledikleri Erdoğan'a karşı, "aday" bulmada, ettikleri her haltta "net" olamıyorlar!.. Sürekli bu minvalde attıkları adımdan sonra "biz ne halt ettik" dercesine, çark ediyorlar.. Attıkları adımı yalarcasına, izini silmeye çalışıyorlar!.. Şöyle seyr-ü seferlerine bakarsak, ne diyorlardı önce!!…

***

Dedikleri şuydu!… Aday tartışmasına girmiyoruz. Girersek, adayımız yıpranır. Bu da, Erdoğan'ın işine yarar, denilmişti!.. Sonra mı, İyi Parti Lideri Akşener Ekrem İmamoğlu'nun kolundan tutup, "İstanbul'un Fatihi, bizim Fatihimizdir" deyip, Millet ittifakına "emri vaki", kendince Erdoğan'a da "rakip" olarak, öne çıkarıp racon kesti!…

***

Sağlı, sollu kroşelere alışık, Kemal Bey "olmaz" dedi!.. Ne Mansur Yavaş ne de, İmamoğlu!.. Belediyeleri kaptırmayız!.. Meclis üyeleri iktidardan, kazandığımızı kaybederiz diyerek, "şerh" koydu!.. Ama Yavaş değil de, İmamoğlu "havaya" girmedi değil.. Ki hala, "rakipsiz" görüyor.. Her ne kadar, İstanbul'a dair "vasat" bir yönetim, sergilese de!…

***

Liderinden daha çok, "Büyükelçiler görüşmesinde!".. Dış destek, üst aklın "prensi" misali!.. İşin seyrinin değiştiğini fark edenler "aman ha aman" deyip, frene bastı!.. Bu kez, Erdoğan'a "İttifakın" tüm liderleri, yarışacak!.. Bütün Genel Başkanları bu kulvara dahil olacak!.. Yani her parti kendini fişekleyecek!…

***

YA TUTARSA HESABI!…

Nasrettin Hoca'nın "göle maya" çalma hikayesi gibi!… Ya tutarsa!.? Zaten vaki olan muhalefetin siyaseti de, "deneme, yanılma" odaklı!… İçten ve dışarıdan "çatı aday" arayışlarına pröjektör tutulunca, yeniden çark edildi!.. Ki iki gün önce Kemal Bey zırt diye, öne çıkıp, o okkalı lafı etti!.. Hem tartışma, hem de kendini "dikte" etme, adına!..

***

Önce dedi ki; "Erken seçim olmazsa, Erdoğan aday olamaz!.." Kendince "hukuki" bir tartışma yaratmak.. Malum, Türkiye böylesi garabet halleri çok yaşadı.. Ki en çok akılda kalan, Sabih Kanadoğlu'nun torbasından çıkardığı; 367 garabeti!…

***

Buarada, Kanadoğlu'na ilişkin az sonra, iki kelamım olacak..

***

Kemal Bey daha sonra şu lafı etti.. "Biz erken seçim istiyoruz. Hem de hemen. Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın…" İşte, muhalefetin, ana muhalafetin, ittifak muhalefetin "madara" olunan, siyaseti, politikası ve "çarklar" silsilesi!… Ah ki ah, bi net olabilseler.. Çok şey başarırlar...

***

SAHNEDE, 367 SABİH!…

Gel gelelim o zevat'a!… Yani Sabih Kanadoğlu.. Nam-ı diğer, 367 Sabih… CHP'lilerin, yeni pazarlaması ve medet umulan ismi!… Sizi bilmem, ama bence "cuk" diye oturan biri(!)!…

***

Öyle ya!… Devleti tanıyan biri(!).. Milleti tanıyan biri(!).. Dürüst(!).. Nefsine hakim(!).. Gayet de adil biri(!).. Ki tarafsız(!).. İlkeli(!).. Sosyal(!).. Kendine göre de bir hayli demokrat(!)… Dahası, Atatürk bile kabrinden başını kaldırıp, baksa "işte benim Cumhurbaşkanı adayım" diye, övünecek bir zat-ı muhterem 367 Sabih(!)..

***

Kahkahayı bırakın da, sadede gelin!… Deyin bakalım.. İmamoğlu'ndan, Yavaş'tan, Kılıçdaroğlu'ndan, hatta "Padişah memuru" Sezer'den bile, daha cazip, daha aktif, daha racon kesici değil mi, 367 Sabih!.. Adam daha işe soyunmadan, kaleyi boşaltma adına, "şikeli hakem" öne çıkarıp, kartı gösterdi.. "Erdoğan 3. kez aday olamaz" diye!.. Anlaşılan odur ki!.. Abdurrahman Çelebi'ler çok!..

***

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ Mİ?…

Gelelim, "Güçlendirilmiş Parlamenter" sisteme dönüş, tezine!.. Yarın, muhalefetin bu konuda, "zirvesi" var!.. Neyse, mülahaza edecekler.. Nasıl olsa, Putin, Macron gibi bir masada değil; yuvarlak masada oturma kararı alındı!..

***

Her ne kadar "çarklarında" hayli mahir ise de, Kemal Bey, 2023 sonrasında "kuş taşa" değerse!.. Ki çok zor.. Velev ki oldu.. Parlamenter sisteme dönüş noktasında; "o makamı, o yetkiyi, o gücü" bırakır mı?!.. Bence, sözünu tutar!.. Ama, o sözden sonra, "kalacak bir koltuk" elde edebilecek bir makam kendisine kalır mı; işte o muamma!.. Nitekim, 2023'te "zılgıt" alsa da, akıbet değişmez!..

***

Tabi, İmamoğlu, Yavaş ve tabi ki 367 Sabih için!.. Dönüş "kahramanlığı" icra edilir mi, ya da bekleme gibi bir hal-i dürüstlük gelişir mi!.. İşte onda, hayli ama hayli kuşkuluyum!.. Çünkü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine ilişkin; "net bir tavır" sergiledikleri pek görülmüş değil!.. Sonuç; muhalefet için işin ucunda "gazilikle, demokrasi kahramanlığı" var!.. Malum, ikisi de artık çok ucuzlaştı!..

***

MİLLİ EĞİTİMLE İLGİLİ!..

Geçtiğimiz hafta sonu, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde "yaşanan, yaşatılan "yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, keyfiyet ve olumsuzluklar zincirine" dair, bir kaç kelamım olmuştu!.. Özellikle, 2020 yılı itibariyle; "vücut" bulan, müfettişlik, yargılık, idari ve adli soruşturmalık olan, üstü kapatılan, sümen altı edilen mevzuların "baş kahramanlarına" ve çarktaki mütevelli heyetlerine ilişkin..

***

Peş peşe, görevden el çektirilen halef-selef olan Feysel Taşçıer ve Yüksel Arslan döneminde vücut bulan "kirli çarkın" işleyişi!!.. Ve hal-i hazırdaki bazı idarecilerin, Özel Eğitim Kurumları, Rehabilitasyon Merkezleri başta olmak üzere; "kim nasıl rant çarkı" oluşturmuş!.. Ki, daha bir ay öncesi, Diyarbakır'da günlerce karargah kuran, taşımalı öğrencilerin yemek ihaleleri dahil, toplamda 52 şikayet konusu edilen, "yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet" çarkına dair!…

***

Ve tüm bunların uzandığı "siyasi ve üst düzey bürokratların" deşifresi noktasında, detaylı bir dosya ile, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğüne mercek tutacağımı belirtmiştim!.. Ancak elimdeki dosyanın içeriği hayli kapsamlı olması ve tam teşekküllü kemale ermediğinden dolayı… Bazı İl Vali Yardımcılarının da, "rol" aldıkları, eski idarecilerin, yeni idarecilerin bağlantılarına ilişkin veriler de gelince; "ilişkiler ağını" çözmek biraz zorlaştı.. Yani, zaman alacak..

***

Özetle demem o ki!… İş hassas.. Failler çok, rant oranı yüksek, kafa-kol ilişkileri hayli mahir!.. Yani, "kaş yapalım derken göz çıkarmama", kurunun yanında yaşı yakmama adına; önümüzdeki günlere sarkacak dosya!… Daha önce de ifade etmiştim, MEB'in son iki dönemlik, hatta üç dönemlik "işleyişinden" arınmak için, itfaiyenin 40 aracı ful şekilde "tuz ruhuyla" yıkayıp, temizlemesi lazım!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanoğlu, ancak ve ancak kendini bir tek insandan tanır ve bilir!…

***

HAYIRLI CUMALAR…