BİR OH MU ÇEKMEK LAZIM?!…
Galiba, ilk önce bunu yapmam lazım ki kadim şehrimizin söz sahipleri(!), “haklılığımızı ve ahaliden gelen serzenişleri” daha iyi bir anlayıp, işin ciddiyetine vakıf olsunlar..
Ama şahs-i noktada ben onu yapmam!… Yine de “oh çekmeyeceğim” onların düştüğü hali duruma…
***
Ancak kent halkı, yaşananları duyduktan sonra çeker mi, çekmez mi, “hak ettiler” derler mi onu bilmem?.. Ki, o da Diyarbakırlılarımıza kalmıştır… Neyi ne zaman, nerde söyleyeceğini de çok iyi bilir bizim ahali!..
***
Lakin benim, zat-ı muhteremlere diyeceğim şu.. Ki, halkla mal olmuş bir slogan var.. Denir ya; “susma, sustukça sıra sana gelecek…”
Evet bizim “kelli-felli” oda başkanlarımız, STK temsilcilerimiz, kanaat önderlerimiz.. Ve tabi ki siyasilerimiz de dahil.. Bürokrat ve kent yöneticilerini de, sarfinaz etmeden.. Bilaistisna hepsi diyelim..
***
İşte bunların ekseriyeti, hafta içi, THY’nin Diyarbakır’a “uçak seferleri” noktasında getirdiği kısıtlamaya ilişkin, suskun takılmalarının bedeliyle yüz yüze geldiler!… Bir çoğu, Ankara’dan “tek uçak” seferi olduğu için, 4 bin liranın üzerinde “bilet fiyatını da” almaya razı olmalarına rağmen, mahsur kaldılar!.. Ankara’dan, Diyarbakır’a gelemediler!..
***
Gelemeyenler, serzenişte bulunup, basına demeç vermişler; “rezalet” bu diye!.. Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil.. Uçak bulamadığım için; Diyarbakır’a gelemedim.. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin davetli olduğum, “İş Dünyasıyla” bulaşmasına katılamadı..
***
Garip, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Alican Ebedinoğlu da Başkent’te “mahsur” kalanlardan… “Diyarbakır’a direk uçuşta yer yok, Şanlıurfa uçağına binmek zorunda kaldım” diyor.. Bilet fiyatından da yakınıyor, 3 bin 3 bin 500 lira.. Büyük bir eziyet.. Hava ulaşımında büyük sıkıntı yaşanıyor..
***
Tesadüfün bu kadarı!… Ankara’da mahsur kalanlardan biri de, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya… O da, Bakanın Diyarbakır programında, görüntü veremedi!.. THY’nin “uçak seferlerini teke düşürmesine” yönelik kısıtlamayı, dillendirdiğini ve havayolu şirketleriyle görüştüğünü, ancak çözüm alınamadığını söylüyor…
***
Beyanına göre, bu kısıtlama ve tek sefer mağduriyeti, “Ekim” ayına kadar devam edeceği… Sonrası meçhul.. Peki siyasiler, “tuzu kurular!?”.. Diyarbakır olmazsa, Mardin, Batman ya da Elazığ.. Tabi bir de “özel uçak” var ya, jetler… Devletin malı deniz ya!..
***
Netice itibariyle!.. Aylardır yazıyorum ki, en son mevzu ettiğim yazı, 1 Temmuz’da yayınlandı.. Zaman ve mevzu noktasında; “cuk” diye oturup, gündem oldu.. Yazı başlığım da ”Ne bu suskunluğunuz?"…Kentin, sosyal, ekonomik, sanayi ve turizm açısından, hele ki Bayram ve eğitimdeki tatil, üniversite sınavlarının yoğunlaştığı bir evrede; THY’nin “icraatı” rezalet değil, zulümden ötedir…
***
İşte bu ders-i ibret noktasında, “birebir” mağduriyetler yaşayan Oda Başkanlarımız, STK’lar ve Siyasiler.. Kentin idarecileri, bürokratları ivedilikle “bir konsensüs” geliştirerek, THY’nin ve diğer “hava yolu” şirketlerinin, kapısına dayanması lazım!.. “Neden bu kısıtlama” diye sorulmalı.. Hem de ivedi bir şekilde…
***
DTSO NEDEN YOK?..
Malum, Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, günübirlik, Diyarbakır’da idi.. Bir dizi, temas, görüşme gerçekleştirdi.. Kent adına, “kazanım” sağlayan bir trafik, geliştirdi.. Bölge insanı olması münasebetiyle, hasbi hali önemli ve dikkate değer olduğu kadar da, sahiplenilmeli!…
***
Ne var ki, Diyarbakır’da tertiplenen “İş Dünyası Buluşması” toplantısından çıkan görüntü, ya da verilen kasıtlı görüntü; “tartışma” yaratıcı!… Çünkü, “İş Dünyasıyla buluşma” başlığını taşıyan toplantı, vasfının ve anlamının dışında, her şey vaki idi!.. Ev sahipliğini kim yaptı, davetlileri kim çağırdı, seçiciliğin kriterleri nedir onu bilemiyorum; ama “İş Dünyası” pek hazır olduğunu söylemek mümkün değil..
***
En önemlisi de, Oda başkanları yoktu!.. Ki, yazımın girişteki mevzusunda, Ticaret Borsası Başkanı Engil Yeşil, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu’nun, “uçak kısıtlamasına” takılıp, Ankara’dan Diyarbakır’a gelemediler.. Ancak, odaları temsilen, bir çok isim katılım gösterdi…
***
Dikkat çeken, İş Dünyasını bir çok yönüyle temsil eden, üyesi bulunan, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ne Mehmet Kaya, ne de Yönetim Kurulu üyelerinden bir tekinin, bulunmayışı!.. Kesin olmamakla birlikte; “davet edilmedikleri için katılım gösterilmemiş?”..
***
Vaziyet, siyasi mi, ideolojik mi, yoksa kişisel hesaptan mı kaynaklı, bilinmemekle beraber; “bir bütünlük” açısından, “skandal” niteliğinde!.. Bakalım; taraflar ortaya çıkan meseleye kim nasıl bir gerekçe sunacak..? Ki kritik bir evrede yol alırken kutuplaşmanın yaşanması hiç de sağlıklı bir durum değildir..
***
BİR YOL AYRIMI!
Öyle görünüyor ki artık toplum olarak bir yol ayrımına geldik. Ya bu dayatmaları sineye çekerek; çocuklarımızın, gençlerimizin duygu ve düşüncelerinin LGBT ideoloji tarafından ele geçirmelerine göz yumacağız. Biat edici noktada, sineye çekeceğiz.. Yani “Lut” kavmine meyil vererek, uslu uslu kabul edeceğiz!
***
Ya da harekete geçerek sivil ve güçlü, demokratik, hukuki noktada toplumsal değer ölçülerinin rotasında tepkiler ortaya koyacağız. Tıpkı, Beyazıt’da LGBT’lilerin adına “onur” dedikleri onursuzca gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliğe karşı ortaya konulan sivil tepkili duruşun sergilenmesi gibi.. Bu bir başlangıç olabilir...
***
Ve yapılması gereken en önemli adım ise; “nesillerin zihin dünyasına” bu zehrin, akımını engellemek!.. LGBT lobisi, teknolojinin, sosyal medyanın, yazılı ve görsel alanda, dış destekli, batı kültürlü enjeksiyonla bugünün gençlerini filimler, diziler ve organizasyonlarla “cezbedip”, ruhlarını zehirlemesine, engel olmamız lazım.. Ve bunun ana mekanizmasını teşkil eden de; “ilim ve bilimin” birlikte, faaliyet göstermesidir..
***
Bundan sonraki büyük yatırımların temelinde ana felsefe ve öncü kriter gençlere, 20 yıl sonra doğacak çocukların zihin dünyalarını anlatabilmek.. Çünkü, LGBT lobisinin elindeki iletişim gücünü ezecek filmler, diziler mesela. Şu dönemde içerik üretmek ve yayınlayacak dijital platformlar oluşturmak, Marmara Denizi’nin dibine tüp geçit yapmak kadar önemli. Sizce de öyle değil mi?
***
GÜNÜN SÖZÜ
Ahirette daha iyi bir lokma geçmesi için bu dünyada elindeki, “haram” lokmayı at!..