DİYARBAKIR’DA ESEN ERDOĞAN RÜZGARI.?(4)..
SUNA AĞA VE BEYAZ MELESLİ KADINLAR..
Erdoğan, Diyarbakır’daki coşku ve alakadan dolayı programında sürpriz yaptı.? Ki o sürpriz de, Silvan ilçesi ziyareti oldu.. Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları MKYK Üyesi Suna Kepolu ve beyaz melesli (tülbent) kadınlar ile bir araya geldi. Kepolu, ‘Beşiği sallayanlar dünyayı sallar, beyaz melesli kadınlarız, biz de varız’ sloganı ile proje başlattığını aktarırken, duygu dolu gözyaşları da ayrı bir anlatımdı!…
***
Erdoğan Silvan ziyaretiyle ilgili olarak; “Suna Hanım, geçmişte Turgut Bey (Özal) buraya gelmiş, deyince dedim; Suna Hanım, Turgut Bey buraya gelmiş ise bizim de buraya gelmemiz gerekecektir." dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de bunu gerçekleştirdiğimiz için Allah’a hamd ediyorum ve muhabbet sofrasında da hep beraber bir arada olduk. Burada herkes ikramını alıyor..”
***
Kepolu, merhum nam-ı diğer Mahmut Ağa olarak bilinen Mahmut Kepolu’nun kızı.. Ki ailenin siyasi alandaki aktifliği bugüne özgü değil.. Yarım asrı aşan bir zaman söz konusu.. Çünkü, Üç dönem, Adalet Partisinde Milletvekilliği yapan bir baba Kepolu var.. Mahmut Ağa ile 1984’te tanışmıştım.. O zaman da, Tercüman gazetesinde, bölge muhabiri idim.. Uzun uzadıya bir röportajım olmuştu, hem Diyarbakır’a hem de bölgeye özgü!.. Ki kendisi 1987’de ANAVATAN’a geçti ve Diyarbakır’dan milletvekili seçildi…Merhum Turgut Özal Diyarbakır gezisinde, ilk olarak Kepolu’nun evini ziyaret edip, sofrasına oturmuştu..
***
Ne hazindir ki bir sene sonra da, Diyarbakır büyük değerini kaybetti, Kepolu hakkın rahmetine kavuştu.. Bir kez daha buradan rahmet okuyalım.. Dobra bir adam olduğu gibi, her şeyiyle şeffaftı sözünü esirgemeyenlerdendi.. Diyarbakır’ın siyasi ve sosyal hayatında hep bir denge oldu.. Bugün, bakıyorum ki kızı onun “siyasi alandaki bayrağını” taşıyor.. O gün, merhum Baba Kepolu’na 25 köyün ağası, Şeyhdoda Aşireti’nin lideri denilirken bugün kızına, Suna ağa deniliyor.. Suna Diyarbakır siyasetinde “denge” oluştururken, Diyarbakır ve Trabzon’u da buluşturandır.. Eşi, Karadenizli..
***
Hissiyatım ki görünen odur; Diyarbakır’ın 2023 seçimlerine odaklı seyirde “Suna Ağa’nın” faktörü, gözardı edilemeyecek.. Yeni bir soluk olacak!… Bugünkü gazetelerde yer alan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile o gün Diyarbakır’a teşrif edenlere dair “teşekkür” ilanı da, davanın sadakatini göstermeye yetiyor.. Gerçek şudur ki, Diyarbakır’ın üç milletvekili ve bir teşkilatının olduğunu düşündüğünüzde, ortaya konulan tavır çok şeyi ifade ediyor..
***
AK PARTİ’NİN VARLIĞI…
Sonuç itibariyle, AK Parti bugün, 2023 seçimlerine dair “Yüzyılın vizyonu” başlığı altında, manifestosunu açıklayacak.. İçeriklerine hep birlikte vakıf olacağız.. Ama şu gerçeği iyi görmek lazım.. Özellikle AK Parti’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki “varlığını koruması” Parti iktidarından daha çok, “Türkiye’nin bütünlüğü” noktasında, bir garantör!..
***
Aksi bir ortamda içten ve dışarıdan organizeli olan “Ülkenin Bütünlüğüne” yönelik kem gözler; “vesayeti” ikmale getirirler.. Fiili bölünme, her yönüyle vücut bulur ki, yer küresindeki dağınıklığa bakıldığında, örnekleri çok!.. Çünkü, “inanç ve kimlik” noktasında oluşan gruplar “kendine radikal alan ve yönetim kulvarı belirleme” sürecine girdiğinde; “böl, parçala ve yut” vücut bulur.. Dağılma kaçınılmaz olur…
***
Kürtleri kitlesel olarak AK Parti’ye ve özellikle Erdoğan’a karşı “nefret ve düşman” söylemini geliştirmeye yönelik, körüklemenin hedef noktası da, bunu gösteriyor.. Çünkü hala bölgede Kürtlerden en yüksek oyu AK Partinin almasından dolayıdır; “hırçınlaşma” hali.. Çözüm sürecinin “akamete uğratılmasında” yine bu düşünce ve üst akıl rol üstlenerek, çözüm masasını devirip, dağıttı…
***
İşte bu noktada, AK Parti’nin bölgeye yönelik herkesin hemfikir olduğu “siyasi tavır, söylem, eylem ve kullanılan dildeki” değişikliği görmesi lazım.. Örnek, “PKK’nın 5, 10, 15 çocukları var” gibi ifadenin, yarattığı tepki.. Her ne kadar; “ güvenlik bürokrasinin verdiği yanlış bilgi” diye, söylense de; “bilinç altı” sorgusunu içeriyor.. “Kobani düştü, düşecek” sözü, nelere “bahane ve gerekçe” gösterildi herkesin malumudur..
***
Kısacası, Kürtlerin ve Kürt seçmenlerin “kalbindeki” dostluğu yeniden kazanma adına, Diyarbakır’daki coşku ve verilen mesajların duruşlarındaki belirginliği öne çıkarması gerekiyor, AK Parti'nin.. Daha açık ifadeyle, ne 80’lere, ne 90’lara bir daha dönüş olmayacağını, hiçbir şekilde kazanımlardan vazgeçilmeyeceğini, dilde, renkte, örfte, adette, gelenek ve göreneklerde, tarihsel kimlikten zerre-i miskal tek bir ferde taviz vermeyip, özgürce yaşayabileceğini, korku ve endişelerin yersizliğine vurgu yapması lazım!..
**
Tıpkı, “Başörtüsünü Anayasa güvencesi” altına alma iradesinde gösterilen duruşu, Kürtlerin kazanımları ve haklarına ilişkin de sıkça dillendirirse, önümüzdeki zaman dilimi açısından çok ama çok büyük huzur verici rüzgarlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekseninde bölge halkında huzurlu esinti verir…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Güven bir ayna gibidir, bir kez çatladı mı, hep çizik gösterir.