KENTSEL DÖNÜŞÜM ZARURİ…

Bağlar ilçesi.. 400 bin nüfusuyla, onlarca İl’den daha büyük bir ilçe…! Ki, coğrafik yönden de; hayli geniş bir alana sahip.. Ancak ilçenin ilk yerleşim bölgesi de, aynı büyüklükte “vahim bir gecekondu” alanı.. Denir ya; “çarpık kentleşmenin abidesi..”  Yığma, birbirine yapışık, derme-çatma, insanın geçmesinin bile mümkün olmadığı, sokakların varlığıyla; “varoşların da varoş bölgesidir Bağlar!!!..”

***

İşte bu bölgeyle alakalı, yıllardır yazıp çiziyorum, ilgili ve yetkili zevata aman ha aman deyip, duruyorum!.. Kenti “gecekondu ve çarpık kentleşmeyle boğan bölgenin ivedilikle ıslah edilmesi gerekir..” Özellikle, kentsel dönüşüm kapsamına alınarak yeni bir çehreye ve hayat alanına dönüştürülmesi lazım.. Çünkü buralar yaşanacak hal içermiyor.. “Suç ve suçlu üretim” mekanına dönmüş bu alanlarda, yüzlerce metruk yapı “mayın tarlası” gibi..

***

Kimi yerler de, suç örgütlerince kurtarılmış alandan beter.. Hiçbir hizmet yapılamadığı gibi, bölge sakinleri de hizmet görememekten şikayetçi ve tepkili… Kısacası terk-i diyar bir bölge… Özellikle de, Kaynartepe mahallesi başı çekiyor..  Ne var ki, kentle alakalı her mevzuda olduğu gibi buralar için “hayati öneme haiz” kentsel dönüşüm de siyasi, ideolojik ve rant eksenli hesaplar yüzünden, yıllardır boğdurulup duruluyor.. Nitekim, bu bölgeyle ilgili, Bağlar Belediyesi, eski Bağlar’ı “ihya” edecek bir proje hazırladı!.. Aylar süren çalışma sonucunda; nihayete erdirildi diyebiliriz proje..

***

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının gözetimindeki proje, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da onay gördü..  İvedilikle kentsel dönüşüme geçilsin..  TOKİ odaklı.. Bağlar Belediyesi bölgedeki maliklerle birebir temasa geçip, “uzlaşı” sürecini başlattı.. Kimi nakit para, kimi TOKİ konutu, kimi de yerinde dönüşümle, anlaşma sağlanarak, yetkilendirildi.. Yani, önemli bir merhale de katedildi bu minvalde..

***

Ama, “rant ve siyasi hesaplar” bir kez daha, bu önemli projede boy gösterdi!.. Dönemin kayyımı, merkeze çekilen Vali Münir Karaloğlu, “rant” kurgusuyla “her şey benim kontrolümde olsun” diyerek, Bağlar Belediyesi Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nu “devredışı bırakıp”, kendi ukdesine alma operasyonu gerçekleştirdi.. Bakanlığı da ikna edince, istediğini elde etti.. Lakin bu kez, Oda devreye girdi.. İş siyasi ve ideolojik bir kutuplaşmanın kulvarına sokularak, “beterin beterine dönüştü..”

***

Maliklerden “itirazlar” yükseldi!.. Bölge insanı projeye karşı direnç gösterme adına “provoke” edildi.. Kentsel dönüşüm “gönüllülük” esaslı işlem gördüğü için de; bu kadar “çetrefilli” hal ve tavırlar neticesinde tüm tehlike ve risklere rağmen, “askıya” alındı?.. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi… Bağlar Belediyesi eli kolu bağlı şekilde, yetkisizleştirilmesi nedeniyle Kaynartepe de, “terk edilmiş” bölge olarak, kendi haline bırakıldı…

***

Ve bugün, deprem gösterdi ki eski Bağlar ilçesindeki yapılar “ahali için mezar evler?”.. Nitekim, deprem fırtınasında yıkılan evler, Bağlar ilçesinde ekseriyetiyle!!.. Hepsi de, eski yapılar.. Kaybedilen 411 canın büyük bölümü, bu binalarda ikamet edenler… Bine yakın da yaralı… Suç, suçlu, sorumluluk, adli yönde tahkikatlar devam ediyor… Evinden barkından olan, binlerce aile var…

***

Şu an, “hasar tespitlerinde” eski Bağlar’daki tüm konutların bilaistisna hepsi “tehdit ve tehlike” arz ediyor.. Ve uzmanlara göre buraların olası bir şiddetli depremde, domino taşı gibi, “binalar üst üste” yığılarak, insanlara mezar olacak.. Böylesi bir felakete ne müdahale edilebilir, ne de enkaz kaldırılabilir… Onun için buraları tez elden yıkılması gerekir…

***

İşte bu hepsi yıkılmalı gerçeğinde diyorum ki; artık kenttin ilgili ve yetkili makamları, özellikle Bağlar Belediyesi tüm eforunu, yetki gücünü, hükümetin de desteğiyle “kentsel dönüşüme” odaklanıp bölgeyi “ihya” etmesi lazım.. Mevzu hayat memat meselesi artık bu bölgede yaşayan insanlar için!… Çünkü, deprem gerçeği var ve insanlar ölüyor…

***

Demem o ki; eski Bağlar modern ve güven verici bir yerleşim alanına dönüştürülmeli.. Bölge insanın arzusu bu yönde..  Hele ki, deprem sonrası kentsel dönüşümü bir umut olarak görüyor.. Hal-i hazırda bin 600 civarında yapı, “ağır hasarlı” olarak gözüküyor..  Ki bu kulvarda herkesin sorumluluk üstlenip elini taşın altına koyması gerekir.. 

***

Ne kimsenin rant hesabı, ne de kimsenin nazı-tuzu çekilecek, dönem değil, tahammül de edilemez… Yerel yönetim.. Ki merkezi hükümette elbirliğiyle kentsel dönüşüm işini,“ivedilikle ve zorunlulu esasıyla artık yürütmeli.. Bile bile ölüme sebebiyet vermek, “cinayet suçudur?”.. Ha bir de;  ölenler geri gelmiyor?… 

***

GÜNÜN SÖZÜ

Denir ya; fazla naz aşık usandırır…