NE BU SUSKUNLUĞUNUZ!?.

Vallahi ne diyelim!.. Kadim kent Diyarbakır’ın hal-i pür melali; hiç de sağlıklı değil.. Özellikle de son aylarda; “kendinden bezmiş” vahim bir boşlukta, derbeder!… Sessiz ve suskun!.. Vakıalara karşı, toplumsal beklentilere ırak bir duruş sergiliyor!.. “Aman bana neeee” dercesine!..

***

Hele ki, STK’lar.. Örgütlü meslekler.. Odalar.. Kentin kanaat önderleri.. Siyasiler.. Eskiler ve yeniler dahil.. Tabi muhalefet ve iktidar da, aynı profili çizmektedir.. Kent bürokrasisi de esen havanın etkisiyle, aynı “ruh ve yaşam” halini icra ediyor… Ki “hava ulaşımındaki” kısıtlama, uçak seferlerinin düşürülmesi, “en çok da” onları etkiliyor..

***

Ama yok!.. Kimseden “çıt” diye bir ses de çıkmıyor.. Kış aylarından beridir devam ediyor.. Ankara ve İstanbul seferleri, düşürüldü.. Türk hava Yolları “neden düşürdü” sefer sayısını eksiltmesindeki, gerekçesi nedir!.. Ki bilet fiyatları, “uçuş” misali ucuk orana tırmanış gösterdiği bir evrede; neyin stratejisidir bu!?… Bir belat 4 bin liraya dayandı.. Mevcut uçak seferleri ki, “tıka basa” dolu!…

***

Vaziyet, Balıkçılarbaşı Bağlar, Bağlar Üniversite hattındaki “minibüslerdeki” doluluğu da, geride bırakıyor.. Mevzuat izin verirse, koridora kürsü atılır.. Ki, merhum Hacı Zülfü Balcı, bunu yapmıştı?!.. Diyarbakır’dan Ankara’ya, İstanbul’a gitmek için çok sayıda yolcu, komşu illerdeki uçaklarda yer arayışı içerisinde koşuşturuyor!… Gelmek isteyenler de; aynı eziyeti yaşıyor..

***

Hani Diyarbakır Hava Limanı “uluslararası” uçuşların merkezi olacaktı!?… Hani, Diyarbakır’a 1 milyon turistin gelmesi için; mücadele edilecekti?!. Hani, Diyarbakır’ın sosyal ve ekonomik yaşamında; “uçuşlar” sağlayacak bir gelişmenin, basamağı olacaktı?… Hani, İş adamları, yurtdışında eğitim görenler, “huzurlu ve güvenli” uçak seferleriyle, yüksek dozajlı seyr-ü sefer yapabilecekti?….

***

Kadim kent, yeniden o muhteşem Mezopotamyanın merkezi, Güneydoğu’nun incisi “ikiliğine” kavuşacaktı.. Diyarbakır’dan ülkenin ve yurtdışına “yeni uçak seferleri” konulması yönünde, THY çalışma yürütüyor.. Bursa, Trabzon, İzmir ve Kıbrıs seferleri, düşünülüyordu!.. Ve daha neler; olacaktı?!..

***

Görünen o ki “bilet satış” şubeleri de, müdürlükleri de, başka illere kayacak!.. Baksanıza, Batman’da “kepenk” indirildi, rota Mardin’e.. Diyarbakır’ı nereye yönlendirirler bilmem; ama bu gidiş, kentteki sükut hal, çok şeyi kentten kopardığını söyleyebilirim!…

***

Velhasıl!.? Susun beyler susun.. Siz sustukça kent ahalisinin kaybettiği kadar, siz de kaybetmeye mahkumsunuz!!!.. Şikayet en kolay iş, önemli olan o şikayetin “söz sahipliğiyle”, yaptırıma yönelebilmektir..

***

MADRİD ZİRVESİ…

 

Eğer ki, The Economist şu manşeti atıyorsa..

“Erdoğan, eve zaferle dönüyor?…

***

Eğer ki, İsveçli Parlamenter Kakabaveh şu açıklamayı yapıyorsa;

“İsveç hükümeti, YPG/PKK’yı Türkiye’ye kurban etti. Bugün kara bir gün.?”

***

Eğer ki; The New York Times şu manşeti atıyorsa;

“Türkiye istediğini aldı??”

***

Eğer ki; La Stampa gazetesi şu yorumu yapıyorsa;

“Türkiye bedava evet demedi..”

***

İşte tüm bu başlıklar, Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Madrid’teki; “diplomasi” gücünü, yansıtmaya yetiyor.. Varsın; muhalefet olup-bitenden be haberdar olsun..

***

ERKEN SEÇİM Mİ?..

Gına geldi ya!… Kimler ne takvimler, günler belirledi.. Ama hiç biri; tutmadı.. İş, Nasrettin Hoca’nın “göle maya” çalmasına döndü.. Neysi ki, dozaj düştü.. Yeri göğü inletenlerin “erken seçim de erken seçim” söylem ve eylemlerinde zayıflama var.. Ama, bölge illerimizde, seçmende hala “diri” bir durum var.. “Erken seçim” olacak diye…

***

Aslında bir algı politikası var?.. Gidişatı daha bir istikrarsızlaştırmak adına!.. Ne olursa olsun, gidişat şunu gösteriyor ki; “seçim takviminde ve normal gününde” yapılacak.. Gün kesin değil, ama 2023’ün Haziran ayında olacak.. Tabi başında mı, sonunda mı, o biraz meçhul!… Çünkü, takvim yaprağı bazı kritik günleri gösteriyor..

***

Şöyle ki!? Bir taraftan, okulların tatile girişi, diğer yandan Kurban Bayramı telaşı, yani Hac mevsimi!.. Beri yanda, mevsimlik işçi trafiği.. Bölgelerdeki hasat dönemi.. Vaziyeti; günler noktasında bir hafta öne ya da bir hafta geriye, sektirebilinir.. Ki bu de; “erken seçim” sayılmaz!.. Sayılsa sayılsa, öne çekilme sayılır… Bilmem anlatabildim ki; “erken seçim” sevicileri ve algı üreticileri..

***

 

SAKIK NE DİYOR?

Sırrı Sakık’ın dediği şu?.. Ey 6'lı masaya oturuyorsunuz. Ki bazılarınız Türkiye'de yok hükmünde partiler.. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki muhtar kadar oy alamayanlar bize buradan parmak sallıyorlar. Siz bizim irademize saygı göstermezseniz, biz de size saygı göstermeyiz..

Kimi Cumhurbaşkanı olmak istiyor, kimi başbakan olmak istiyor, kimi bakanlar kurulunu oluşturuyor.

Bu Kürtler sayesinde olacak…

***

 
Sakık Cumhurbaşkanı adaylığıyla alakalı  da şunları söyledi.. Altılı masaya ve millet ittifakına seslenerek.. ”Biz ırkçı milliyetçi alandan gelen aday istemiyoruz..” Peki beklentiler ne?! “Bizim kriterlerimiz belli. Biz ırkçı, milliyetçi alanlardan geleni istemiyoruz. Biz bir genel af çıkaracağız, bu toplumun genel bir affa ihtiyacı var. Biz muhalefette bunu görmüyoruz.”

***

EĞİL MEB’TE!…

Neler oluyor, demeyeceğim!… Ama pür dikkat noktasında, ilgili ve yetkili zevata “pis kokular” geliyor, diyeceğim.. Mevzuu, şimdilik “yemek” işiyle alakalı.. İlçede Öğretmen evi var, mutfak da var, ama ne hikmetse, Diyarbakır’a işi “havale etmenin” plan ve programının tertiplendiği de var..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Gerçek iyilik, insanın yüreğinden fışkırır. Bütün insanlar iyi doğarlar.

***

HAYIRLI CUMALAR…