RESMİN İFŞA ETTİĞİ GERÇEK!…
Önce bu resme titiz bir şekilde; pür dikkat bakarak inceliyorum!…
Görüntüde kimler var ve bulunma nedenleri nedir?!..
Bu resmin, ne zaman ve nerde çekildiğine önce bir vakıf olalım..
Detaylandırayım…
Bu resim; 18 Mayıs 2022 tarihinde çekildi..
Yer Diyarbakır İl Valiliği'nin önü…
Minibüsün içerisinden el sallayan zat-ı muhterem malumunuz üzre!..
“Görevden el çektirilerek, merkeze alınan” Vali ve kayyım Münir Karaloğlu..
Emri vaki tertiplenen veda töreninden çekilen bir resim..
Minibüsün çevresini saran kişiler arasında, yani vedaya katılanlardan bir isim dikkat çekmiyor değil!..
Kim o kişi; AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Şerif Aydın..
Tabi kareye girmeyen, bu enstantanede yer almayan çok isim var..
Milletvekilleri de var..
Ama Parti yönetimi tam kadro orada!…
Ki bu mevzuyu, daha önce özetle “analiz” edip, sorgulamıştım “ne yaman çelişki” sizinkisi diye! ..
***
Şöyle ki…
Bu Şerif Aydın değil miydi ki, Vali Karaloğlu’nu yerden yere vuran…
İl Yönetimi olarak ziyaret ederken; “protokol skandalıyla” yüz yüze gelen..
Tepeden, tırnağa ince “aramaya” tabi tutulan…
Kemerleri dahi çıkarılan..
X ray cihazlarından, geçirilen..
Ve bu muameleyi protesto ile karşılayan..
Bilahare, Ankara’da parti yönetimine, bakanlara “bu adamla, çalışamayız” deyip, şikayetlerde bulunan..
Ve aylık basın toplantılarında Karaloğlu’nun “icraatlarına” laf edip, “ithal bürokrat” uygulamasını, “kabul edilemez” gördüğünü söyleyen!!..
Yani, "kanlı-bıçaklı” bir hal, içerisinde idi…
Ama ne, hikmetse bir anda “can, diğer sarması” olundu!..
Özellikle Valiler kararnamesinden bir kaç ay önce..
Hhalk deyimiyle “kanka” olundu..
Her yere birlikte gider oldular…
Ve herkes şu soruyu soruyordu..
“Ne oldu da, Valiyle böylesi dehşetli bir samimiyet hasıl” oldu?..
***
İşte bu soruya yanıt aranırken; Valiler kararnamesi çıktı…
Vali, son iki kayyım gibi “geride bıraktığı kirli izlerle” görevden alınarak, merkeze çekildi!…
Alınmasıyla alakalı, çok şeyler söylenip, duruldu..
Siyasi mi, ideolojik mi diye de “kılıf” uyduran oldu..
İşi Kürdistan albümüne kadar getirdiler..
Bahçeli istemiyor diye de, not düştüler..
Eski Vekillerden biri de “sazan balığı misali” atılmıştı olamaz diye!
Her ne ise; Karaloğlu’nun “görevden el çektirilmesinin” nedenlerini en iyi bilen, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve tabi ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizatihi kendileridir…
Önlerine konulan onlarca “akçeli işlerle” alakalı dosyanın muhtevası kadar Diyarbakır Adliyesine yansıyan dosyalar da yok değil!!!…
Boşuna söylenmiş söz değil; “zaman en büyük tefsirdir” diye..
Zaman çok şey söyletecek, bize zamanla!!…
“Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu” misali…
***
Dönersek yeniden resme ve Aydın’ın sergilediği tutuma..
Önceki yazılarımda sormuştum…
Karaloğlu için Valilik ve Belediye’deki üst yönetim “emri vaki” organizasyon tertiplediler…
Kentin sivil toplum örgütlerine “katılır mısınız” daveti yapıldı…
Taşıma insanlar “vedalaşmaya” getirildi…
Ki, İl Başkanı Şerif Aydın da orada arz-ı endamda bulundu..
Tabi vaziyet, neyle izah edilir..
Çünkü, muhalif medyada “zılgıtlarla uğurlandı” başlıkları atıldı…
Karaloğlu’na valilik önünde gösterilen muhteşem(!) teveccüh denildi..
Diyarbakır onu sahiplendi, diye böbürlenen oldu..
Aynı zamanda AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu “verdikleri” bu karardan dolayı; protesto edildi…
Zılgıtlandılar bile..
Yazıldı çizildi; protesto etme mahiyetini içeren vedalaşma bir vetodur diye!?..
***
Kaldı ki, Karaloğlu kararnameden hemen sonra “kenti terk” etmişti!
İl Protokolü onu “sessiz sedasız” havaalanında yolculamıştı..
Ama ne olduysa bir akıl, “geri dön” dedirtti..
İki gün sonra kente döndü..
Tabi dönerken, “bir çok giderayak imzaları, kararları da” aldırdı?!..
Özel Hastanenin, “yıkım kararı alınan” ek binasına, “ruhsat” vermesi gibi..
İmar işleri…
Yazmıştım; o kararlar, atılan imzalar ve yapılan atama ile görevlendirmelerin hepsi; “hukuki olmadığı” gibi etik ve ilkeli de değil…
Gelen Vali Ali İhsan Su, hepsinin işlemini durdurup, “el koymalı?” diye...
***
Vedalaşma gününde ne gariptir ki, Karaloğlu aynı gün mesaisine başlayan Vali Su’yu beklemediği gibi, görev devri de yapmadı..
Kararnameye tepkiden dolayı..
Sonuç; Karaloğlu’nun ekibi tipik bir FETÖ organizasyonuyla “sağ gösterip sol vurma” hesabıyla, “vedalaşma” töreni tertiplediler.
Ve buna da, AK Parti İl Başkanı Aydın “teşrif” etti..
***
Vedalaşmanın “AK Parti Hükümetinin icraatının” veto ve protestosuna dönüştüğü ortamda, Aydın’ın yer alması, doğal olarak şu soruyu ikmale getiriyor…
Sen de mi?..
Siz Ak Partili değil misiniz?!..
Siz Ak Parti İl Başkanı değil misiniz?
Siz AK parti iktidarının bir neferi değil misiniz?
Sizin orada bulunmanız, hükümetin aldığı kararın arkasında, durmamanız ve Valiler kararnamesinin altında imzası bulunan Erdoğan ve Soylu için; taşıdığı anlam itibariyle “bir protesto, bir veto” olarak görülmez mi?!..
Karşı duruş, “yanlış bir karar” diye, değerlendirilmez mi!?…
Aynen de öyle değerlendirilir..
Ki, başka neyle izah edilebilir ki?!…
Partisinin ilkelerine, kararlarına, politikasına ve liderinin altında imzası olan yönetim anlayışına “riayet etmeyene” ne denir?!
Ya da uymayana?..
Sahi “partili denilir mi?”..
Siz izah edin, ya da söyleyin!…
***
Burada, Söz’ün Başyazarı Sayın Mehmet Ali Altındağ’ın dünkü Günün Yorumu köşesinde, İl Başkanı Şerif Aydın’la alakalı, anlattıkları, hayli ciddi..
Üzerinde durulması gereken; iddialar..
Özellikle, Erzincan’a atanan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin’le olan “ihale ve kadrolaşmayla” alakalı, diyaloğuna dikkat çekilmesi; “yenilir, yutulur” hadiseleri içermiyor değil.
Görevden alınan Karaloğlu’nun yine “görevden el çektirilen Genel Sekreter Ayhan Kardan ile Aydın’ın bağlantıları da çok şey söyletiyor.?
Nitekim, “vedalaşmaya” katılmasındaki asıl nedeni de; bir ölçüde deşifre ediyor..
“Ahde vefa(!!!)…
***
Neyse!..
Görünen o ki, bu minvaldeki mevzuların “hamuru daha çok su” alacak?..
Çünkü, Diyarbakır çok şey konuşuyor?!
Ne hikmetse, gittiksen sonra daha bir çok konuşuluyor?..
Özellikle; görevden el çektirmelere neden olan “dosyaların” muhtevası, tek tek deşifre olunca!
Malum, Luna Park’tan “yükselen” yüksek dereceli, “pis kokular” hayli etkileyici gelmiyor değil?!…
Kim peşkeş ediyor..
Kim pastayı yiyor..
Kim hangi arazide neyi hangi isimle inşa ediyor!…
Ve “Lunapark” neden devre dışı!..
Örfioğlu vakfı..
Otogar…
Yeni hal..
İlçe otogarı..
Ve en önemlisi de Et Balık Kurumu’nun arazisi..
Şehirde üreme gösteren “arazi mafyaları” eksenindeki ilişkiler de!…
Daha deşilecek çok mevzu var…
Üstadın ifadesiyle; yeni başlıyoruz!?.
***
GÜNÜN SÖZÜ
“Kendi adına değil, Allah adına! Siyaset adına değil, hakikat adına!”