ŞEHRİN GÜNDEMİ!..
Kadim şehir Diyarbekir’in maşallahı var!..
Her ne kadar “kendisine has gündemi” vaki ise de..
Ülkenin “sıcak ve kavurucu” siyasetindeki, sıcaklığı “yaz mevsimiyle” meteorolojik noktada, günlük hayatta yaşatmıyor değil..
Gölgede 35 derece..
Haber var, yarından itibaren havalar serinlemeye başlayacak..
Ama, kentin siyaseti kavurucu sıcaklığıyla, bunaltıcı…
Eser bir rüzgar yok..
Ne diyorduk bir dönem öncesi, “Diyarbakır öksürürse” Ankara “zatüreye” yakalanır!…
Neyse; “bunaltıcı noktada” gelişen siyasi hadiseler giderek travmatik bir hal alıyor..
Bakalım neler var masadaki notlarda!?.
***
MHP ESKİ İL BAŞKANI
Masadaki notlar içerisinde, siyasetin en yüz kızartıcı mevzuusu, herkesin malumu!..
MHP Diyarbakır İl Eski Başkanı Cihan Kayaalp’ın “cinsel istismar” davası!..
Hadisede “gizlilik kararı var..’
O nedenle teferruatına girmiyorum..
Biri var diyor, diğeri inkar edip, komplo diyor..
Ancak her nasıl oldu, neler yaşandı, “iğrençlik ve lağımdan beter pislikleri” ihtiva eden meselenin özüne odaklanmayacağım!..
***
Ki iddiadan ibaret bir hal olsa bile; rezillik akıyor…
Sormak istiyorum, siyasi partilerin temsiliyet yönünde “yetkilendirdikleri” zat-ı muhteremlerin hiç mi ama hiç mi; GBT’lerine bakmazlar.
Ya da bir saha araştırması, sorgulamasında bulunmazlar!..
Ehil ve liyakat ölçüsüne dair bir sınava tabi tutmazlar!…
Muhtemelendir ki; bakmadıklarından dolayıdır; böylesi çirkeflikler yaşanıyor!…
***
Yoksa!.. Evet yoksa, sadece baktıkları giyim, kuşam ve akçeli işbirliği, adamcılık, benim arka bahçem, ya da finansman sağlayıcım diye bakıyor!..
Hele ki, siyasi yönde “dava değil de” politik ve ideolojik bir stratejiye sahip ise; “her şey ve her şahsiyet” bizler için mübahtır anlayışı ikmal bulur!..
Tabi bir de, “ceket ilikleyenleri” benimseyen, ensesi ve göbeği şişikleri unutmamak lazım…
***
Neyse!.. Özünde MHP olsa da.. Her ne kadar; 24 saatlik bir serüvenle “işten sıyrılmayı” istihbaratın sayesinde becerdi gibi görülse de..
Vaziyet yekün olarak, siyasetin çürümüşlüğünü ve lağımda yüzer hale geldiğini, göstermeye yeter de artar bile!..
İğrençlikle diz boyunu aşmıştır, gırtlağa dayandı artık..
***
Bir notta, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde, bir ilçe milli eğitim müdürünün “WhatsApp’tan” konuya ilişkin, Okul müdürlerinden bilgi istemeye yönelik attığı mesaj..
Hayli tartışma konusu..
Hayırdır kim kimi neden deşifre ediyor sorusunu ikmale getiren bu paylaşımda; “okul müdürüne” odaklanılması neye alamettir..
Yoksa, sırlar alemine mi sokulmak isteniliyor.?
Ya da aba altında sopa!..
***
AK PARTİ KAZANI..
Daha önce iki yazım oldu, “Parti İl Teşkilatı ve Yönetimine dair kazanın kaynama” moduna ilişkin..
Ne demiştik; 2023’e gidilirken, hele ki seçim sath-ı mailine girip havayı teneffüs etmeye başladığımız bir evrede “dere geçilirken at değiştirilmesi” yüksek riski vaki ise de, “boğulmaktansa değişim elzemdir” demiştim..
Aksi takdirde; beterin beteri bir hal yaşanır ki, “geçene mazi” denir olunur..
Son iki haftadır dipteki ateşte bir közleşme söz konusu ise de..
Ankara’daki “kulislerin” yansımasında, “dibe doğru” odun ve ateşin gürlemesine yönelik, körükleme yoğunluğu var!..
Özellikle de; “ilçe teşkilatlarına” yönelik İl merkezli “el çektirmeye” dair operasyonel faaliyetin sonuçsuz kalması; ibreyi tersine çevirdi!…
Bize de mi lolo hesabı!.. Yani sürpriz haber, eli kulağında!…
***
Esen başka bir rüzgar da; 2023 seçimlerine ilişkin “milletvekili aday koltuğunu” kapma, yarışı..
Bir çok isim, “kolları sıvadığı” gibi paçaları da çekip, Ankara karargah kodunda!..
Özellikle, mevcut “üç ismin” bir daha Diyarbakır’ın siyasetinde “yer almayacağını” düşünürsek, “liste dahilliği” kadar kentin “siyasi abisi ve ablalığı” çekişmesi de, var..
Çekişenler, yarışta ilk sıraya odaklananlar, giderek gün ışığına çıkıyorlar..
***
KITILBIL İSMİ!..
O da kentin, siyasi gündemini meşgul ediyor..
“Kıtılbıl” köyünün ismi neden “Fetih” diye değiştirildi; tartışması…
Daha önce yazdım, ama görünen o ki, hamur daha çok su alacak..
Çünkü, iş yargıya taşındığı gibi; siyasi ve ideolojik bir potaya sokuldu..
“Kayyım” eksenli bir hizip duruş var ise de, özünde İslami bir ifade ve terime, isme karşı, “alerjik tutum” var..
Neyse; bekleyip görelim yargı ne hüküm verecek?!..
***
ZAMLAR!…
Salt Diyarbakır’ın değil, Türkiye’nin “buhranlı” hayatına, zamlar birer körük!..
Dün toplu taşımanın zamlı müjdesini(!) duyurmuştuk..
Yüzde 40’ın üzerinde ulaşıma “zam” geldi diye..
Artık, “maşallah deyip” tabana kuvvet, kaçınılmaz oldu..
Tabi bir de uyarmıştık, şehrin sıcaklığı, yol ve kaldırımlardaki arıza-i durumun tabanda yaratacağı, çatlaklıklara karşı, aman ha aman diye..
Bu arada dün sosyal medyaya yansıdı; otobüsler boş sefer yapıyor diye!..
Azıcık daha diş sıkıp, tabana kuvvetle yol alırsak, “sivil direniş” zamların belini, akıl sahiplerinin de fikrini kırar..
***
ÇOKLU MAAŞ!…
Zam zam derken, okur uyarısıyla fikri beyan takibatıyla; şu Belediyelerdeki “çoklu maaşlar da” kendisine özgü zamlandı mı!?..
Malum, hayat pahalılığı yüksek..
Bir, iki, üç maaş yetmez; zam şart..
Sormak istiyorum, Büyükşehir dahil, ilçe kayyımlarında hala böylesi “kıyaklı” makam sahibi zat-ı muhteremler var mı?!..
***
Tabi, ithal bürokratlar tartışması da durdu gibi..
Büyükşehir’de “ithal dönemi bitti, yerli dönemi başladı” gibisinden icraat ve haber başlıkları öne çıktı..
Neyse; yeni görevlendirmelerde diyorum ki azıcık da; “ehil ve liyakata” meyil verseniz..
Çünkü vatandaşın bu yönde, serzenişi var!…
İş yapılmıyor iş diye…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.