VAY DA VAY!…

Şu iki "siyasi söyleme" vay da vay diyorum.. Tabi ki, "kahkahayı" bastırıp, "hadee ya" demeyi de, ihmal etmiyorum… Kimler kimlerle "yoldaş" olmuş hele bir bakın!!…

***

BİRİNCİSİ… Emanetçi Hüsamettin Cindoruk "tekkesine" gelen Kemal Kılıçdaroğlu'nu yanına alıp demiş ki…

"Muvaffak olmaları için elimden gelen gayreti gösteriyorum.. Bugün CHP benim de partimdir, var mı diyeceğiniz!…"

***

YORUMUM… Sayın Cindoruk attığınız bu naraya "ne diyebiliriz ki?.." İtirazımız yok.. Olamaz da.. Sadece Demirel'in "siyasi yasağı" sona erinceye kadar "emanetçi' olarak DYP'nin başındaki bir zat-ı muhterem olarak, CHP gibi bir asırlık partinin sizin tekkenizden "icazet" alması, "bana kahkaha attırıyor ve hade ya" dedirtiyor…

***

Tabi bir de, merak edilen şu!.? Ki Kemal bey bu merakı giderme noktasındaki soruya yanıt verir mi, bilmem?.. Sorum şu; "Bay Kılıçdaroğlu Cindoruk tekkesinden Cumhurbaşkanlığı adaylığı icazetini de, aldınız mı?"…

***

İKİNCİSİ… Eksen değiştiren Temel Karamollaoğlu da, gazetecilerin "Erbakan yaşasaydı, CHP'ye olan ittifakınıza ne derdi" sorusuna  verdiğin yanıtta demiş ki..

"Merhum Necmettin Erbakan hayatta olsaydı.. Kesinlikle CHP ile birlikte olurdu?…"

***

YORUMUM… Sayın Karamollaoğlu.. Eminim ki, "sizin bu ifadeniz" ve Saadet Partisi'nin düştüğü "eziklik potanıza" Erbakan yaşasaydı ve görseydi, ağzından çıkacak ilk sözcük kaba tabiriyle "sen ne gulugulucularsınız böyle" derdi..  Masa kurup, altılıyı 28 Şubat'ta "zirveleştirmen de" Erkaban hocanın "mezardaki kemiklerini" sızlatmıyor değil!…

***

DYP ÇATI OLUYORMUŞ….

Kulis bilgisi.. Kesin olmamakla birlikte.. Cindoruk'un "tekke" olarak, görülmesindeki "sır" altılı partinin "ittifakının" topyekün tek listeden Meclis'e taşıyacak parti olarak DYP" öneriliyormuş!..

***

Yani, CHP, İyi Parti ve diğer 4 parti.. Milletvekili "seçiminde" ayrı ayrı partiler olarak, "seçime" girmeyecek.. Altı parti tek bir parti olup, o parti de "DYP" olacakmış?.. Ve bu partinin ismiyle "seçime" girilecek… Milletvekili dağılımı da, bir önceki seçim sonuçlarına göre listelenecekmiş?..

***

Hatta Çiller'in olası bir "siyasete dönüş" hamlesini boşa çıkarmak için de, "kontra" çıkışlı, "Çiller siyasete dönüyor, parti kuruyor" gibi, haberlerin servis edilmesi de; bundanmış!… Kısacası Cindoruk'un "tekkesi" pek tekin değil diyorlar!..

***

"Seçim yasasına" karşı bir "model" kalkan olarak kullanılacakmış zatlar?.. Ki kulislerde bunu diyen de, MHP'nin baraj sıkıntısı öne çıkarılıyormuş.. "Cumhur ittifakını" Meclis aritmetiğinde bu yönde zorunlu bir yöneliş söz konusu olacakmış?.. MHP'de, AK Parti listelerinde kontenjanla seçime girmesine yönelik çalışma varmış!!…

***

Özetlersek!.. Mevcut durum "çok partili" bir tablo içerse de, aslında Türkiye'nin seyri; "iki partili sisteme" doğru gittiğini söyleyebiliriz bu durumda!.. Yani, kimine göre sağcılar ve solcular.. Kimine göre, liberaller ve demokratlar… Kimine göre Cumhuriyetçiler ve Demokratlar…

***

Zaten mevcut Türk işi Başkanlık sistemimizde, tıpkı ABD ve diğer batı ülkelerinde, mevcut durumu zorunlu kılıyor.. Tabi burada, "Parlamenter Sistem'e" dönüş, hayali kuranlar seçim sonrası "kuş taşa değerse" geriye dönerler mi?!… İşte o çok ama çok meçhul!..

***

AHLAKLI SİYASET ANDI..

Zat-ı muhterem diyor ki; "Eksiğimiz olabilir.. Hatamız da olabilir. Yanlış da yapabiliriz.. Çıkar özür dileriz.. Yalan, dolan, talanla toplumumuzu kandıramayız. Ahlaklı siyaset için and içtik…"

***

Helal be!.. Şapka çıkarılır, ayakta alkışlanır bu "anda ve kurgulanan cümlelere.." Biliyorum merak sardı sizi, peki bu "yaldızlı" cümlenin sahibi kim diye?.. Yabancı değil, tanıdık.. İstanbul'un Fatihi(!) Ekrem İmamoğlu'na ait bu; "ahlaklı siyaset andı.."

***

EKİN, DAĞI TAŞI EKİN!..

Tarım sektörünün ve çiftçi dostların "2022'ye özgü" özü ve sözü bir olan, bir slogan geliştirildi… Sloganın patent sahibi de, eski Başbakanlardan Binali Yıldırım…

Ne diyor… "Ekin, ekin. Deliler gibi dağı taşı ekin.."

***

KÜRDİSTAN POLEMİĞİ!…

"Kürdistan" ifadesine, tanımına, söylemine ister "pozitif" ister "negatif" yaklaşım gösteren kimi şahsiyet ve siyasiler!!.. Üzerinde "siyaset devşirme" gayretinde olan sizler.. Çemşit pilavı gibi "zıt kutuplar" noktasında, tartışma mevzusu edenlere söyleyecek tek bir kelimem vardır.. O da, lütfen ama lütfen "samimi" olun.. Yeter "sizin ikilem üretici" samimiyetsizliğinizden ve söylemlerinizdeki "riyakarlıklardan!?"…  Azıcık net, samimi, şeffaf olun… Nokta…

***

DÖRTLÜ KARIŞIM..

Cumhurbaşkanı Erdoğan "gece yatmadan" önce dörtlü bir karışım, yiyormuş şifa niyetine!!.. Ki, sağlıklı bir uyku çekmek için…

Karışımdaki menü şu…

- Bir kaç kaşık manda yoğurdu..

- Bir çay kaşığı kestane balı..

- Üç-beş tane Medine hurması…

- Azıcık da yulaf ezmesi…

Uyku moduna girmeden yarım saat önce bunları karıştırıp yiyormuş Cumhurbaşkanı!…

Bize düşen; "şifa olsun" demek kalıyor..

Birer kilo alınırsa toplam tutar da; 650 lira civarında!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

“Acaba arkamdan ne derler?” putunu yıkmadan gerçek hürriyeti yakalamak mümkün değildir.